68 entry daha
  • sadece kapıların kepenklerini yağlayan, elinde sermaye olarak sadece bir miktar yağ ve bir adet yağ sıkacağı olan gariban bir adamın sırf yahudi olduğu için "yağ tüccarı" diye gösterilip elindeki paranın onlarca katı kadar vergi borcuna sokulduğu, bu tür akıl dışı ve adaletsiz vergi borçlarını ödemeyi kabul etmeyenlerin veya ödeyemeyinlerin çalışma kampına gönderildiği ırkçı/faşist uygulamadır. buna rağmen hala dalga geçer gibi "onlar osmanlı'dan beri çok rahattılar, ama buna rağmen vergi ödemeyi istememişler, ayıp etmişler" diye savunulmaktadır.

    ulan benim dedemin babası 1915'te soykırımdan sağ kurtulmuş, istanbul'da küçük bir terzi dükkanı açarak hayatını devam ettirmesine rağmen bu uygulama yüzünden dükkanına, parasına el konulmuş, neredeyse tüm hayatı işkenceler ve yokluk içinde geçirmiş olmasına rağmen bunları anlatınca da mağdur edebiyatı yapmakla suçlanıyoruz.

    ayrıca türkler türkiye'nin sahibi oluyor da, "azınlıklar" denen biz ermeniler, rumlar, yahudiler neden bu ülkenin ortağı olmuyormuşuz? üstelik ermeniler ve rumlar bu topraklarda binlerce yıllık tarihi olan, bu toprakların en eski halklarıdır. yahudiler de sonradan ispanya'dan gelseler de yüzlerce yıldır bu topraklarda yerleşik bir halklar.

    bir de işin ironik tarafı bunlar "türkiye'nin vatandaşı olan herkes türktür." derler, ama bu ülkenin vatandaşı olan gayrimüslimleri türk saymamayı da çok iyi bilirler. türkiye'nin vatandaşı olan herkes türktüyse, o zaman bu ülkenin vatandaşları olan gayrimüslimlerin sermayesi niye "türk sermayesi" olarak görülmedi?

    edit: satır
150 entry daha
hesabın var mı? giriş yap