10 entry daha
  • hayattan çok bir sey beklemeyen, kendi çaplarinda takilan basit insanlarin küçük anlasmazliklarini, kavgalarini etkileyici bir anlatimla aktaran bir film. karla kapli bir kasabada noel öncesinin telasi içinde bir çok karakterin degisimine (ya da degisim çabasina) tanik oluruz. o kücük, dingin kasabada her sey öylesine duragandir ki büyük degisimlerin olacagina zaten basindan beri inanmayiz. asil etkileyici tarafi hayatin öyle büyük idealler pesinde kosmadan da, sessiz sakin, iddiasiz bir sekilde savusturulabilecegi duygusunu verebilmesi. bruce willis in de kariyerindeki belki de en farkli karakterdir carl. "and bruce willis" tadinda filmde yer alir ve sanki sirf zevk için oynamistir bu filmde.
    ayrica filmde hayatin içinden, basit ama gülümseten pek çok diyalog geçer, olaylar olur. sully nin carl in kar makinasini sürekli çalmasi çok eglencelidir mesela. sully e hafiften yazan carl in karisi toby yine bir hirsizlik girisiminde izlemekle yetinir ve söyle bagarir:
    "go ahead, steal our snowblower. you're the slowest goddamn thief that i ever saw."
    ama bütün kasaba birbirini tanidigindan polislerle de iyice lakayt olunmustur ve sully nin birkaç günlügüne hapse girmesi bile adet yerini bulsun diyedir. hiç hapse düsmüs gibi degildir.
    neticede çok iyi bir "kendini iyi hisset" filmidir ve galiba bu yüzden o kadar çok seviyorum.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap