11 entry daha
  • altına muhtelif zamanlarda girdiğim entrylerden de anlaşılacağı üzere, seyredilmekten aşınmış dvd ve dinlenmekten aşınmış cd kategorilerimde yer alır bu film. özellikle kostümlerine, şarkılara ve elbette rex harrison karizmasına falan hastasıyızdır ayrı konu ama bu filmin minik detayları da vardır gözden kaçan, sevenlerinin dikkatine sunarım...

    mesela açılış sahnesinde rex harrison why can't the english şarkısını söylerken, bir fincan çay alır kolonun dibine oturarak söyler şarkısını.. işte o fincanda çay falan yoktur.. alenen boştur yani...

    sonra eliza çiçekçi kadınlarla muhabbetteyken, kadınların sepet sepet bezelye ayıkladıkları ve çiğ bezelye kabuklarının içini sıyırdıkları görülmektedir.. ben evde denedim... tavsiye etmem.. yani çiğ bezelye kabuğu içinden hareketle ingiliz mutfağının neden pek beğenilmediğini anlayabiliriz sanırım..

    filmde eliza'nın babası with a little bit of luck şarkısını terennüm ederken, londra sokaklarında kanalizasyon tesisinin yeni yeni inşa edilmekte olduğu görülmektedir. ha bir de oy hakkı isteyen kadınlar da bu arada gösteri yapmaktadırlar.

    yani filmlerde beni en çok sinir eden durumlardan biridir bu boş bavul taşıyan kadın görüntüsü... evden kaçan eliza elindeki koca bavulu sallaya sallaya yürür hatta koşar.. kardeşim tamam istiab haddini doldur demedik ama hiç olmazsa azıcık ağırlık koysaydınız içine.. böyle kırlarda elinde papatya sepetiyle koşmaya benzemez ki bu, şapkası var, şemsiyesi var, iç eteği var öyle 2 tişört bir pantolonla yaşamıyor ki o zamanki kadınlar... olmamış diyor geçiyoruz...

    unutmadan bana göre en esprili detaylardan biri de eliza'nın without you şarkısında yer alır. balodan sonra birtakım hisler beslediğini farkettiği prof. higgins tarafından kendisine terlik getirmesi söylenen köpek muamelesi çekilince tepesi atan eliza evi terkedip gitmiş profesörün annesinin evine sığınmıştır. burada tekrar karşılaştığı prof. higgins'e tak sepeti koluna herkes kendi yolunamealindeki şarkıyı çığırırken kullandığı ağır kelimeler arasında bir kuple dikkatimizi çeker:
    "you dear friend who talks so well,
    you can go to hartford, hereford and hampshire"

    tabii ki burada kastedilen hem h ile başlaması hem de uyaklı olması açısından "hell" kelimesidir... böyle de detaycıyımdır işte... iyi seyirler..
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap