1 entry daha
  • mehmet emin yurdakul ve türk milli edebiyatı açısından dönüm noktası olan şiirdir.
    bu şiir, milliyetçi olmamakla birlikte muallim naci'den sonra içeriğinde türkçülük kavramıyla etkileşimli halde türk sözcüğünü barındıran ikinci şiirdir ve iki defa türk kelimesine rastlanır.
    şiirin ilk dörtlüğünde canlandırılan figür ise türklük milli şuur ve gururuyla taşan vatan neferidir. şiir 1897 yılında yazılmıştır ve bu sene türk-yunan savaşının zaferle sona erdiği bir senedir. osmanlı ordusunun atinaya yürümesi ve geçmişte yaşanılan onlarca zaferin hayal gücünde tezahürü ile şairin gururu kabarmıştır.
    ahmet hikmet müftüoğlu'nun üzümcü adlı hikayesinde de net bir biçimde görüldüğü üzere, dönemin türkçü aydınları, savaşlardan sefil, bitap, ve gururu kırılmış duran türk halkının içindeki cengaveri yeniden ortaya çıkarmaya ve benlik farkındalığı yaratmaya gayret göstermişlerdir.

    üzümcüden takriben bir on sene önce yazılan bu şiirin elbette ki bu bağlamda kıymeti çok büyüktür. nitekim servet-i fünun edebiyatının zirvede bulunduğu ve şiirde sadeleşmenin son derece yoksul kaldığı kıt dönemde, böyle açık bir dille, sade bir türkçeyle eser vermek, üstelik bunu henüz filiz halinde bulunan türkçülük ideolojisi çerçevesinde yapmak büyük bir iştir.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap