65828 entry daha
  • su dunyada her turlu bilim insanina saygi duyarim ama jeologlara ve arkeologlara ayri bir saygi duyarim. adam sahilde bir kaya parcasi buluyor, ufak bir cekicle bunu eseliyor, kendince ona bazi testler yapiyor ve "hmmm burada 260 yil once 7.2 siddetinde deprem olmus. bu deprem 45 saniye surmus" gibi net tespitlerde bulunuyor. ben ayni kayayi eseleyince yaptigim en buyuk tespit "ustum basim toz oldu yine" oluyor.

    arkeologlar eski sehirlerin kalintilarinda butun gun kazilar yapiyorlar. adam bir dis tanesi buluyor ve bunu inceleyip "25-30 yaslarinda bir erkek...sebzeyle beslenmis....kalp krizinden gitmis" gibi tespitler yapabiliyor mesela. aklim hayalim almiyor bunlari. ben ayni dise bakinca "herif on bin yil once dislerini neyle fircalamissa artik hala curumemis" diyorum.

    jeoloji konusuna hep merakliydim ama dogrusunu soylemek gerekirse hicbir zaman bu merakimi yenmek icin somut bir harekette bulunmadim. bugune kadar jeoloji bilimini daha iyi anlamak icin yaptiklarim bu konuda yapilmis bazi belgeselleri patlamis misir esliginde izlerken "vay be" deyip 1 saat sonra anlatilan konuyu unutmus olmaktan ibaret. ornegin depremleri durdurmak icin fay hattina cimento dokmenin sacma bir fikir oldugunu anliyorum ama fay hattinin tek seferde mi kucuk parcalar halinde mi kirilmasina tam olarak neyin sebep oldugunu tam olarak anlamiyorum. aslinda deprem oldugunda atimla birlikte tek seferde kocaman bir toprak parcasinin "hoop" diye atlamak yerine neden saga solla sallandigini da anlamiyorum ya neyse. ogrenecek daha cok seyim var.

    sonunda jeoloji konusunda bilgimi arttirmak icin bu yastan sonra bu konuda birkac universite dersi almaya karar verdim. bir sorun vardi o da disardan universite dersi almak oldukca pahali olabiliyor. ornegin abd'de cogu ders 3 krediden olusuyor ve kredi basi ucret 250-300 dolar civari olduguna gore bir ders neredeyse bin dolara geliyor. calistigim sirket mudurun onayi oldugu surece egitim ve kendini gelistirmeye harcanan paralari karsiliyor ama mudurume gidip "jeoloji dersi almak istiyorum" dedigimde ilk tepkisi "kardes, senin yaptigin isle jeoloji arasindaki alaka bir baleciyle bir ormanci arasindaki alaka kadar, nereden esti? seni hangi deli sikti?" mealinde bir cevapti. en azindan ben boyle tercume ettim.

    ben de artik "nasil olsa kaybedecek bir seyim yok" diye allah ne verdiyse vurayim dedim ve artik nereden cesaret geldiyse, "bunyesinde binden fazlasi phd'li olmak uzere 25 bin ar-ge'ci muhendis calistiran bilimle ic ice bir sirkette boyle bir zihniyetle karsilasacagim hic aklima gelmezdi. sonucta kendi alanin disinda bir bilim dalinda uzmanlasmak insanin bilim disiplinini ve dusunce seklini gelistirir" mealinde bir seyler soyledim. normalde zaten bu tur karsi cikislar yapmamiz ve kendimizi ezdirmememiz konusunda bizi cesaretlendiren ve surekli tembihleyen mudur ikna olmus olacak ki sonunda kendisine verdigim formlari imzaladi.

    sonra sirketin ufak ama gorkemli kutuphanesine gidip oradaki yuzlerce bilgisayar kitabi (allah bilir o kitaplar 100 farkli konudan bahsediyordur ama benim gibi cahile hepsi ayni) arasinda zar zor da olsa bulabildigim birkac jeoloji kitabina el koydum ama olayi "bilale anlatir gibi anlatabilecek" bir kitap bulamadim. kutuphaneye bakan elemana "kardes biz deprem bolgesinde yasiyoruz ve insan kaynaklari olarak bu konuda bilinclenmek istiyoruz. jeoloji konusunu soyle guzelce anlatan baska kitaplar istetebilir miyiz?" dedim ve su anda hala arastiriyorlar.

    istedigim derslere kayit oldum ama dersler birkac ay sonra baslayacak. simdilik jeoloji bilgim "nasip iste" seviyesinde. mesela gecen gun kiz arkadasimla deniz kenarina gittik ve bir yerden sonra durup dururken kumsal sona erdi ve kayaliklar basladi, 50-60 metre bu sekilde devam ettikten sonra yeniden kumsal basladi. kiz merak edip "burasi neden boyle?" diye sorunca "jeoloji iste, ne dersin" diyerek onu muthis bilgimle aydinlattim ve ufkunu 4 katina cikarttim (!). o da gozlerimin icine bakip "ha, oyle mi?" dedi ve ben daha da batmadan konuyu degistirdi.

    yasadigim yer bir izlanda olmasa da volkanik aktivitenin dunya'da en yuksek oldugu yerlerden biri. sirf bu eyalette bircogu aktif olmak uzere 40'dan fazla (tam olarak 41) volkanik dag mevcut ve komsu eyaletleri filan da ekleyince bu sayi katlaniyor. plajda takilirken topragi biraz eseleyince volkanik kayalar buluyorsunuz. bu biraz eglenceli olsa da yukarda dedigim gibi jeolojiden cakmadigim icin tam tat alamiyorum. aslinda sahil boyunca belli araliklarla konulmus tabelalarda bolgenin nasil olustugu, yillar icinde nasil evrimlestigi, 10 milyon yil once neye benzedigi konusunda bilgiler veriliyor (ornegin: http://goo.gl/phzkmz) ve insan sahil seridini gezdikce ve bu tabelalari okudukca ufku genisliyor ama daha cok bilgi sahibi olmak hic de fena olmazdi. bir de tabelalarin uzerine martilar sicinca pek okunmuyor ama yine de boyle bir seyi adamlarin dusunmus olmasi bile yeter.

    ayni zamanda bolge dunya'nin en buyuk deprem bolgelerinden birisi. gecen baska bir entry'de de anlatmistim ama cascadia fay hatti 1200 km uzunlugunda ve tek seferde kirilmasi bekleniyor. referans olsun diye soyle soyleyeyim, ayni uzunlukta olan ve erzincan'dan istanbul'a kadar uzanan kuzey anadolu fay hatti su ana kadar 7 parcada kirildi ve her bir kirilma 7 ve uzerinde buyuklukte deprem ortaya getirdi. son parca kirilinca da beklenen buyuk istanbul depremi olusacak. simdi de erzincan'dan istanbul'a kadar olan hattin tek bir seferde kirildigini dusunun (dusunemedim). ortaya 2011'de japonya'da yasanan felaketin aynisi yani 9 buyuklugunde ve 5 dakika surecek bir felaket cikiyor. japonya'nin aksine abd buyuk bir depreme hazirlikli degil. zaten burada deprem yaratacak devasa bir fay hattinin oldugu 1990'lara kadar bilinmiyordu bile (onun hikayesini de asagida linkini verdigim baska bir entry'de anlatmistim).

    neyse konu dagilmasin. belli bir yastan sonra kendi alanin olmayan bir bilim dalina merak salmak biraz garip geliyor. alismadik gotte don durmaz derler ya, insan 30 yasindayken cocuk parkina gidip salincakta sallaniyor gibi bir hisse yakalaniyor. kendi bolumunde master/doktora yaparken bu his olusmuyor ama kendi bolumunle uzaktan yakindan alakasi olmayan bir bolume baslayinca isler degisiyor. psikoloji nerde, jeoloji nerde. ben kayalarla oturup dertlerini mi dinleyecem?

    bir de astonomiye merak salip teleskop alma hikayem var ki bu ayri bir entry'nin konusu. neyse, youtube acayim da misir patlatip biraz belgesel izleyeyim bari. bu sirada cascadia depremi olursa da "rahmetli bok yoluna gitmis olsa da en azindan onu rahmetli yapan fay hattinin karizmatik bir ismi vardi" dersiniz. bir de "yaa oregoncu kardes cok rahat konusuyordun, fay hatti cok pis gotunde patladi" dersiniz.

    yukarda bahsettigim olasi depremle ilgili daha fazla bilgi icin: (bkz: #59856796)

    edit: daha entry'i bitirmeden ekvador'dan deprem haberi geldi. umarim can ve mal kaybi olmamistir.

    edit 2: "calistigin sirket nasil bir sirket oyle" denmis. bir ornek vermek gerekirse sirketin oregon'daki kampuslerinin arka bahcesi her yil kurayla parsel parsel calisanlara zimmetleniyor ve calisanlar sebze meyve filan yetistiriyor. organik tarim yapan ar-ge'ci yazilim muhendisleri taniyorum. bu tur seyler yurtdisinda (ozellikle buyuk sirketlerde) cok normal olarak kabul ediliyor.

    edit 3: gecen plajda soyle bir tas buldum: http://goo.gl/ybjn0w

    sozlugun jeologlari bu tasin ne oldugu konusunda beni aydinlatabilir mi? goktasi midir, volkanik bir tas midir, mubarek bir tas midir? instagram'a koysak carpilir miyiz? opup basimizin uzerine mi koymaliyiz?

    edit 4: gelen mesajlar uzerine tas "basalt" gibi gozukuyor. bu da volkanlardan fiskirip kisa sure icinde soguyup sertlesen magmadan olusuyormus. bir de "o tasi eve goturdun mu" diye soruldu. tasi buldugum yerde biraktim. hatta her hafta o plaja gidiyorum ve en son gittigimde (2 gun once) tas hala orada duruyordu.
208255 entry daha
hesabın var mı? giriş yap