217 entry daha
  • bugüne kadar bize hep abartılı ve taraflı bir şekilde anlatılan istanbul’un fethini daha abartısız ve basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

    kuşatma öncesi ıı. mehmet’in paşaları ona pek güvenmiyor ve ona karşı çıkıyorlardı. mehmet’in topladığı kalabalık ordu ve döktürdüğü toplarla paşaları susturmuş olmasına rağmen hala paşaların arasında tartışmalar devam ediyordu.

    ama ıı. mehmet bütün itirazlara rağmen orduyu ve donanmayı toplayarak şehri kuşatmış ve bir elçi göndermişti.

    ‘' şehri teslim etmeleri dahilin de kimseye zarar gelmeyeceğini, her türlü inançlara saygı gösterileceğini, can ve mal kaybı olmayacağını belirterek’ kibar bir şekilde teslim olmalarını söylemiş. ‘aksi takdirde şehir ele geçirildiği zaman askerlere verilen 3 günlük yağma sözü ile evleriniz yağmalanacak, kadınlarınıza tecavüz edilecek, çocuklarınız köle olarak satılacak’' diye ültimatom vermiştir. bizans imparatoru da savaş mı istiyorsun? ‘haydi o zaman!!!’ diye karşılık vermiş. (tam olarak bu şekilde olmasa da bu tarz bir geri dönüm yapmış ıı. mehmet’e)

    ek bilgi: verilen yağma sözü tüm halka duyurulmuş ve bu sayede orduya gönüllü katılım artırılmıştır. katılan gönüllüler arasında; açgözlü, zengin olma hayali olanlar, gözünü para hırsı bürüyenler, açlıktan ailesinde daha fazla kişi ölmesin diye katılanlar ve fakirlikten kurtulmak isteyenler varmış.

    bunlar genelde savaş tecrübesi olmayan, yeteneksiz askerlerdi. yağmadan daha fazla pay almaları için onları önce savaştırıp düşmanı yoruyorlardı. böylelikle tecrübeli ve yetenekli asker kaybı daha az oluyordu. yağma için çeşitli hayal ve umutlarla savaşa katılanların birçoğu savaş başlar başlamaz ölüyordu zaten.

    kuşatmadan ikinci haftasında istanbul'a erzak götürmekte olan 4 cenevizli gemiyi durdurulmuş ve görüşme talep etmişler. (eskiden savaş başlamadan önce bir gelenekmiş bu.) donanma paşası baltaoğlu ‘ya ölüm ya da teslim olun’ tarzında bir konuşma yapmış ve cenevizliler baltaoğlu’na ok atarak karşılık vermişler ve savaş başlamış. savaş sıcağı sıcağına devam ederken devam etmekte olan rüzgar durmuş cenevizli gemiler yavaşlamıştır. rüzgarın durmasıyla birlikte osmanlı gemilerinde kürek çeken asker sayısı fazla olmasından dolayı hızla cenevizli gemilerine yaklaşıyorlardı ve ateşli oklarını ceneviz gemilerine fırlatıyorlardı. bu sırada ıı. mehmet artık rüzgar durdu baltaoğlu nasıl olsa onların işini bitirir diye erkenden kutlama emri vermiş, ziyafetler hazırlatmış. savaş devam ederken baltaoğlu’nun gemisi cenevizli gemilere çok yaklaşmıştı. baltaoğlu cenevizli gemilerinden gelen ve gözüne isabet eden bir okla yere yığılmıştı ve gemisi geri çekilmişti. onun gemisinin yerini hemen başka bir gemi almıştı ama rüzgar tekrar çıkmıştı. rüzgarla birlikte hızlanan cenevizli gemiler zincirin diğer tarafına geçmişti.

    osmanlı donanması yapılan ilk deniz savaşını kaybetmişti. erken kutlama yapan ıı. mehmet küplere binmiş, bağırıp çağırıyormuş. baltaoğlu’nun başarısızlığının ardından ıı. mehmet ‘'baltaoğlu’nun artık gözünün görüp görmemesinin bir önemi yok tez alın kellesini'' diye emir vermiş. ıı. mehmet biraz sakinleştikten sonra danışmanı hamza konuşup baltaoğlu’nun infazını önlemiştir. ıı. mehmet hamza’yı donanmanın yeni kaptanı yapmıştı. baltaoğlu’na ise yüz sopa vurulduktan sonra sürünerek karargahtan çıkma cezası verilmişti.

    kuşatma devam ederken bizanslılar osmanlı lağımcılarının kazdığı tüneli tespit edip, tüneli tutan payandaları yakarak havaya uçurmuşlar. (bu olay fetih 1453 filmde de anlatılmıştır.) bu olaydan sonra çandarlı halil paşa (vezir-i azam) gibi savaşın kazanılacağından şüpheli olan paşalar ıı. mehmet’i kuşatmayı kaldırmak için ikna etmek istemişler ama yapamamışlar. bunun üzerine bunu yapması için danışmanı hamza’ya söylemişler. ıı. mehmet bütün ikna çabalarına öfkeyle karşılık vermiş ve gerekirse zırhımı ve miğferimi çıkarıp bende savaşacağım; ‘’ya ben istanbul’u alacağım ya da istanbul beni’’ demiştir.

    ek bilgi: padişahlar, krallar, imparatorlar savaşa girmeden önce; savaş alanında tanınmamak için giydikleri görkemli ve gösterişli zırhları çıkarıp sıradan askerler gibi giyinirlermiş.

    haliç’in ağzına çekilen zincirler, gemilerin şehre girişini engelliyordu. böylelikle bizanslılar bütün askerlerini kara surlarına yerleştiriyordu. böylelikle büyük topun açtığı gedikleri toprak dolu fıçılar ve çamurlarla doldurup hemen onarıyorlarmış. eğer zincir aşılırsa askerlerin bir kısmı deniz surlarında kalacak ve osmanlı askerleri açılan gediklerden içeriye girebilecekti. (karadan yürütülen gemi görseli için tıklayın)

    bizans, venedik ve ceneviz gemileriyle korunan zincirin hiçbir şekilde geçilemeyeceğine inanılıyordu. bu yüzden osmanlı paşaları sürekli kuşatmanın kaldırılması için ıı. mehmet’i ikna etmeye çalışıyorlardı. ama ıı. mehmet kimsenin düşünmediği hatta tahmin bile etmeyeceği bir şey yaparak gemileri karadan yürütmeye karar verir. gemiler yağlı tomrukların üstünden kaydırılıp haliç’in diğer tarafına indirilmiştir.(görsel için tıklayın)

    haliç’in diğer tarafına inen gemileri gören bizanslılar bu gemileri batırmak için plan yapar ve karadan yürütülen zincirlerin kendi tarafında bulunan gemileri yakmaya karar verirler. gece karanlığın yardımıyla osmanlı donanmasını yakmak için bizans gemileri denize açılmış. bizans gemileri güvenli surlardan uzaklaştıktan sonra galata kulesi ’de gökyüzüne bizans gemilerini haberdar eden bir uyarı ateşi fırlatılmış. uyarı; ya bir ihanet uyarısıydı ya da osmanlı bir casus tarafından yapılmıştı. osmanlı ordusu plandan haberdardı ve pusu attığı zaten az sayıda bulunan bizans gemilerini kısa sürede ele geçirmişler. ele geçirilen gemilerdeki düşman askerleri de düşmanı korkutmak için ıı. mehmet’in emriyle kazığa oturtmuşlar. biz türkler gibi barbar değiliz ama intikam almalıyız diyen bizanslılar osmanlı askerlerini surlarda sallandırmış.

    ek bilgi: kazığa oturtma işleminin iki çeşidi vardır. birincisi adamın anüsünden yavaş yavaş sokulmasıyla, yavaş ve acılı bir şekilde öldüren; ikincisi ise göğsünden ya da sırtından vahşice, birden bire sokulur ve şok edici, ani bir şekilde öldürür. ıı. mehmet hızlı olanını seçmiştir.

    28 mayıs günü yapılan büyük taarruzdan sonra 29 mayıs günü istanbul ele geçirilmiş.

    şehir düştükten sonra yağma sözü verilen askerler şehri talan etmeye başlamışlar. kiliselerde bulunan melek ve aziz tasvirlerini yıkılıp üzerinde hac işareti olan kumaşlar yakılıyormuş. hiçbir kutsal değere saygı gösterilmiyormuş hatta kilisede azizlere ait kemiklerin bulunduğu kutular etrafa saçılıyormuş.

    fatih şehir için 3 gün yağma sözü vermişti. şehir çok fazla tahrip edildiği için yağmayı bir gün sonra durdurmuştur.

    ek bilgi: hayatlarını tehlikeye atıkları ve gösterdikleri cesaret için üç gün yağma sözü verilen askerler, savaş geleneğine göre üstünde tuğra bulunan bir kumaş parçasını; eşyanın, arazinin kime ait olduğunu belirlemek için kullanılırmış.

    bizans’ın son imparatoru konstantin’in hiçbir zaman bulunamamıştır. şehir düşerken imparator olduğu anlaşılmaması için zırhını çıkararak savaşmış ve öldürülmüş bu nedenle cesedi bulunamamıştır.

    şehzade orhan'da savaş sırasında bizans askerlerini motive edici konuşmalar yapıyormuş. savaştan sonrada kaçarken yakalanmış ve idam edilmiştir.

    not: devlete bak ya kontrol edilmesi o kadar önemli ki birisi kundaktaki bebeği öldür diğeri savaş esnasında devlete ihanet eder. koltuk sevdası, mal-mülk sevdası demiyorlar da devletin geleceği diyorlar

    not2: ulubatlı hasan diye birisi hiç var olmamıştır. ulubatlı hasan türk kaynaklarında bile 16. ve 17. yüzyıllarda görülmeye başlamıştır.
123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap