29 entry daha
  • yaşamın büyük kavramları ve olayları yalnızca uzmanlara, onların görüş ve açıklamalarına bırakılamayacak kadar değerlidir. bir uzmanın engin bilgi dağarcığının arkasına saklanıp ondan görüş bildirmesini, açıklamalarda bulunarak biz uzman olmayanları aydınlatmasını beklemeyi daha ne kadar sürdürebiliriz ki? gizemli olayları ve tuhaf kavramlarıyla yanıt beklemektedir yaşam, aydınlatılmak ve kurtarılmak istemektedir ve bunu sadece uzmanlardan değil, herkesten bekler.

    profesyonellerin uğraştığı konular, o konular hakkında sahip oldukları birikim ve zamanla belirginleşen bakış açıları vardır. oysa yaşam ne herhangi bir bakış açısına hapsedilebilecek kadar küçüktür ne de uzmanlar ele aldıkları konuları tümüyle aydınlatabilecek kadar insanüstüdürler. üstelik onlar uzman oldukları için bir ya da birkaç konu hakkında perspektif çizebilirler. son derece karmaşık olan yaşamsa uzmanın bakış açısını dumura uğratmak üzere tesadüfü devreye sokar her seferinde. o zaman devreye başka bir uzman girer ve ilkinin kaldığı yerden sürdürür açıklamaları. yaşam her ne kadar hep birkaç adım önde olsa da ve uzmanlar asla kazanamayacaklarsa da, yaşamın tesadüflerini altetmek üzere uzmanların giriştikleri bu mücadele inanılmazdır. uzmanlar olmasaydı ne durağanlığından sıyrılabilir ne de yeni enigmalar yaratabilirdi yaşam.

    uzmanlar giderek çoğalıyor. önceden her konunun bir uzmanı, birkaç konuda birden uzmanlaşabilen bilge insanlar varken şimdilerde aynı problem on farklı uzmana paylaştırılıyor ve her biri üzerine düşeni yapıp gerisini iş arkadaşına devrediyor. tüm bunlar olup biterken uzman olmayanların hali ne olacak? bir uzmandan diğerine sürüklenip duracak mıyız? bence buna mahkum değiliz. yaşam o kadar parçalanabilir bir şey değil.

    amatör uzman olmayandır. bir alanda profesyonelleşmediği için tüm alanlar açıktır ona. merakının tetiklediği öğrenme hevesini kaybetmediği sürece neyle uğraşırsa uğraşsın içinden gelerek uğraşacaktır onunla. içimizden gelen şeylerle sınırları önceden belirlenmiş uzmanlık arasında bir fark vardır ve sahip olduğu esneklik sayesinde uzmanın es geçtiği karanlık bir ayrıntıyı dönüştürebilir amatör.

    bir amatör olmanın şöyle bir güzelliği de vardır ki, uğraşı alanınızı iş edinmediğiniz ve ona yaklaşırken iş yaşamının hırs ve rekabetlerinden uzak kaldığınız, konuya sadece merak ve sevgiyle yaklaştığınız için bir uzman kadar yorulmazsınız. belki daha az şey bilirsiniz, tanınma olasılığınız yok denecek kadar azdır, ciddiye alınmama gibi "riskler"i vardır amatörlüğün ama bunlar aklınıza bile gelmez eğer sahiden amatörseniz.

    amatör ve çocuk kelimelerini yanyana getirebileceğimiz kanısındayım; çocuğun keşfetme tutkusunu yetişkinliğinde de yitirmemiş olan kişidir amatör. keyif aldığı şeyle uğraşır ve gerisini tıpkı bir çocuk gibi "bu bana göre değil" diyerek kenara atar, başkalarına, yaşlı uzmanlara bırakır.

    uzmanlık alanları yalnızca konunun uzmanlarına, yaşamsa herkese açıktır. öğrenmek, denemek, keşfetmek isteyen için yaşam yollarının bir sonu yoktur. üstelik yaşam bunları bir seçenek olarak değil, sorumluluk olarak da talep eder insandan; yaşamının şifresini çözmek için çaba göstermelisin.

    o halde uzmanların arkasına sığınmaktan vazgeçersek ve onların açıklamalarını da yorumlardan biri olmak dışında bir yere koymazsak iyi etmiş oluruz. "aklını kullan" diyen kant aklımda; akıl sadece uzmanlara özgü değildir. benim gözümde bir amatörü uzmandan daha sevimli kılan bir şey daha var ki, duygularından vazgeçmemiş oluşudur onun. bilgi ağacı uğruna yaşam ağacından vazgeçen uzman kadar çilekeş değildir amatör ve bu çocuksuluk sayesindedir ki merak ettiğini öğrenirken sadece bilgi düzleminde değil, sezgi ve başka hissedişlerle de yolunu çizer.

    son olarak; uzmanlara adaletsizlik etmek aklımın ucundan bile geçmez. yıllar boyunca amatörlükten uzmanlığa terfi edebilmek için bir yığın çile çeken ve bunu başaramayan ben asla öyle bir haksızlık edemem.uzmanlaşmak konusundaki hırsım ve bir uzman olamadığım için hissettiğim kuyruk acılarım henüz tazeyken, her ne kadar şimdiden geriye baktığımda bir felaketin ucundan dönmüş olmanın neşesiyle hareket etsem de, benlik bir şey değil uzmanları eleştirmek. zaten genel olarak sevmiyorum olumsuz eleştiriyi. onlar konuşurlarken hayranlıkla dinliyorum ve bir süre sonra hayranlığımın yerini ironi alıyor. pek çok düşünce sadece uzmanlara açık olsa da, ironi amatörlerin tarafındadır.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap