2 entry daha
  • dün yaşanılan (7 haziran'dan bu yana yaşadığımız) saldırı bir kez daha, devlet cenahında 'güvenlik zaafiyet yoktur' olarak dillendirilen ve topluma doğru inildikçe 'güvenlik' ihtiyacını tekrardan şekillendiren ve açığı yama ile kapatmayı umanların yanlış sularda yüzdüğüne tanık olmamızı sağlamıştır. (bkz: #61433672) burada aynı zaafa ben de düştüm, ancak göstermek istediğim polis kontrolünün acil durumlarda yetersiz olduğu, daha fazla polisin daha fazla güvenlik anlamına geldiği değil tam tersine organizasyonun ne kadar eksik olduğunu göstermekti.

    güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti kavramları 11 eylül saldırılarından sonra 'tehdit' algısını dünyanın her yanına yayan abd'nin güvenlikçi politikaların günlük yaşamı nasıl dertest ettiğine dair önemli veriler sunmaktadır bize. 'nerde bu devlet' olarak şekillenen şaşkınlığın ve sorunun arkasında göremedikleri: ışid katliamcılarının an be an takip edildiği, futbol maçı yaptıklarının fotoğraflandığı, paintball oynayarak atış talimi yaptıklarının tespiti, telefon görüşmelerinin, seyahatlarının, türkiye-suriye-ırak arası mekik dokuyuşlarını, isimlerini, cisimlerini, planlarını bilen bir devletin güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti yoktur.

    ankara katliamını biliyorlardı başlıklarıyla haber ağlarına düşen "raporda özellikle 14 eylül 2015 tarihli istihbarat raporuna dikkat çekildi. raporda tem daire başkanlığı’nın 14 eylül 2015 tarih ve 46777 ebys sayısı yazısı ile ankara ve 47 il emniyet müdürlüğü, tem şube müdürlüklerine, istihbarat daire başkanlığı’nın ise 14 eylül 2015 tarih 524167 sayılı yazısı ile 81 il emniyet müdürlüğüne gönderdiği istihbarata yer verildi. raporda bu rapordaki bilgiler şöyle aktarıldı: “deaş’ın ülkemizde büyük bir eylem yapma kararı aldığı, bu eylemle ilgili olarak seçtiği grubu suriye deyr zor’da bulunan bir kampta özel eğitime tabi tutmaya başladığı, eylemin uçak-gemi kaçırma ya da miting- kalabalık yerde çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde kompleks bir eylem olabileceği yönünde teyide muhtaç bilgiler elde edildiği...”" bilgilerini içeren raporu yazan devletin güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti yoktur.

    suruç, ankara, sultanahmet, taksim saldırılarının ardından ışid üyelerinin kimliklerinin hemen açıklayan devletin güvenlik zaafiyeti, güvenlik açığı yoktur. tak'ın yaptığı ilk ankara saldırısı sonrasında failin ypg üyesi olarak şıp diye açıklayan devletin güvenlik açığı, güvenlik zafiyeti yoktur.

    iç güvenlik yasasını çıkaran, polise-askere sınırsız yetki veren, mahkemelere ankara ve suruç katliamı için gizlilik yasağı veren, her patlama sonrası yayın yasağı getiren, pişkince çıkıp 'teröre karşı rerörö' diyen devletin güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti yoktur.

    donumuzun rengine kadar bilen istihbaratın, sanal mecrada ne yazıp çizdiğimizi bilen istihbaratın, fi tarihinde trabzon'da sokakta yükürken adımla seslenip beni gbt'ye sokan polisin, 'devlette asla belge kaybolmaz sadece uygun zamanda ortaya çıkar' diyen devlet adamlarının yönettiği devletin güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti yoktur.

    daha fazla güvenlik, istihbarat, polis önlemi, ordu göreve çağrıları bizlerin hayatına yönelik saldırıların bir başka yönünü içerir. devleti göreve çağırmak, adım başı sokaklara polis dikilmesini istemek yargısız infazların, gözaltında kaybetmelerin, süresiz işkencelerin, muhbirciliğin kapısını aralamaktır.

    güvenlik açığı, güvenlik zaafiyeti diyerek sistemin dişlilerinde suç aramak yerine, sistemin yarattığı şiddet sarmalına, türkiye özelinde devlet-ışid bağlantısına bakmaktan başka çıkar bir yol yoktur.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap