2063 entry daha
  • -ilk senenizde ne yapın edin ingilizcenizi halledin. eğer sözel ağırlıklı bir bölümü ingilizce okuyacaksanız bu daha da elzem. siyaset bilimi mezunuyum, ilk senemde akademik makale görünce ağlıyordum ama bunları okuya okuya çözüyorsunuz dilinizi geliştiriyorsunuz. ingilizce hayatınız olsun, haberleri o dilde okuyun o dilde müzikleri dinleyin ve filmleri ingilizce altyazılarla seyredin. kindle alıp türkçe sözlük eklerseniz bütün ingilizce kitapları rahatlıkla okuyabilirsiniz. şahsen benim akademik hayatım kurtuldu bu alet sayesinde.

    -ilginiz olan alanlarda gönüllü çalışmalar yapın. mesela ben şans eseri türkiye basketbol federasyonu'nun bir turnuvasında görev almıştım. sinan gülerle pizza yiyip müzik piyasası hakkında konuşuyordum skdhjskjd.

    -2. sınıfta falan 2. yabancı dil öğrenmeye çalışın. akıcı seviyede olamasanız da intermediate olun en azından. yaşıtlarım 2014 yazında götü başı dağıtırken ben fransız kültür merkezi'nde sürünüyordum. dünya kupasını falan hatırlamıyorum, o yaz hakkındaki tüm anılarım bölük pörçük.

    -muhakkak herkesin hayalinde bir iş vardır. o sektöre girmeye çalışın çünkü türkiye'de yapılan işlerle sizin hayalleriniz örtüşmüyor. mesela 12 yaşımdan beri moda dergisi editörü olmak istiyordum, o ortamı içeriden görünce hiç beklediğim gibi olmadığını farkettim. bu tip hayalkırıklıklarını öğrenciyken yaşamanız daha iyi, köprüden önceki son çıkışı daha kolay bulursunuz.

    -salak salak insanlarla vaktinizi öldürmeyin. mezun olmaya yakın bir zamanda herkes dağılıyor. 2 sene önce yanımda olan her kişi şu anda başka yerlerde. muhtemelen sizde de büyük ölçüde böyle olacak. kimseye güvenmeyin.

    -ilk 2 senenizde salak salak dersler görüyorsunuz lütfen 1.67 gibi aptal saptal ortalamalar yapmayın. son dönemimin not ortalaması 4.00 ondan öncekiler de 3.4 ama hala ''kafama sokayım'' diye ağlıyorum.

    -kariyer.net'ten staj aramayın. mezun olunca tam zamanlı işlere başvurduğunuzda çağırıyorlar tabii ama 2. sınıfta bunu bilseydim hesap açmaya tenezzül bile etmezdim. bütün stajlarımı okulum veya çevrem sayesinde buldum. muhtemelen siz de öyle bulacaksınız.

    -öğrenci kulüplerinin çalışmalarına katılın ama kulüpçülüğe de kendinizi kaptırmayın. bana çok kolpa geliyor böyle şeyler. * cem toker'i getirdiğimizde okul yıkılmıştı tabii, o gün cidden keyif almıştım.

    -çevresi geniş hocalarınızın gözüne girmeye çalışın. muhakkak birileri sizden referans isteyecek. normalde kapısından bile geçemeyeceğiniz yerlere başvurma cesaretini gösterebilirsiniz.

    -sivil toplum, iş dünyası organizasyonları falan bunlar çok yağlı sektörlerdir. genel sekreterliklerde çalışan çoğu kişinin hem maddi durumu iyi hem de sosyal statüleri yüksek. bu tip insanlara yanlayın. partileri de güzel oluyor, staj yaptığım yerin yılbaşı partisinde pelin batu'yla karşılıklı şarap içip muhabbet etmiştim sjdhsjds. çok tatlı bir kadındı bence.

    -batak oynamak bir eğlence şekli değildir. kantinde oturup salak salak konuşup esnaf muhabbeti yapmak da keza öyle.

    bunlar da kız bacılarıma gelsin;

    -kendi tarzınızı oturtun, artık anneniz babanız yanınızda yoksa dilediğiniz gibi giyinin. adam akıllı makyaj yapmasını öğrenin. 1 to 10 scale'de 2-3 puan atlarsınız.

    -sizden 1-2 dönem büyük ölücü abazalara yüz vermeyin. bu tiplerin hayattaki tek gayeleri yazabilecekleri kadar fazla kıza yazıp skor yapmaktır. skor olmayın. sacramento kings-indiana pacers maçı değilsiniz siz.

    -özgüveniniz yüksek olsun. kate middleton üniversitede prens william'la beraberken ''benimle çıktığı için çok şanslı'' diyormuş. bu kadın bunu geleceğin ingiltere kralına dedi ve şimdi düşes. kendinize bok atarsanız insanların da size bok atmasının önünü açarsınız.

    imza: çok fazla hata ve güzel iş yapmış, aktif bir öğrencilik geçirmiş ve hatalarından gerekli dersleri almış yepyeni mezun bir ablanız. biraz daha hata yapmayı düşünüyorum, belki o zaman tam olarak aklım başıma gelir skdskdj.
1536 entry daha
hesabın var mı? giriş yap