4 entry daha
  • bende karışık duygular uyandırdı.

    eh, bir yandan sen abd'ye karşı 'müttefik bir ülkenin meşru hükümetini zor kullanarak devirmek' gibi çok ciddi bir ithamda bulunuyorsun. ama bu ithamı çoğunlukla içeride seslendiriyorsun (ki suçu başkasına atıp darbeye kalkışan yapının yükselişindeki rolünü seçmenlerine unutturasın), abd'li yetkililere karşı ağzını açamıyorsun. abd'li komutan ziyarete geliyor, darbeyle ilgili soru sormuyorsun/soramıyorsun. bu çağda böyle ikili oynamak kimseye sökmez. böyle ağır bir ithamı yapacak kadar sapasağlam doğrudan bir delilin de yok. sen müttefikine böyle ağır bir ithamda bulunursan karşıdan da nazik bir tepki gelmeyecekti herhalde. davutoğlu önderliğinde sıçıp batırılan suriye politikası sayesinde uluslararası imajın yerle bir olmuşken üstelik. oradan bakınca 'türkiye nasıl bir müttefik?' sorusunun sorulması normal. neredeyse bütün ülke abd'nin türkiye'de kanlı bir müdaheleye kalkıştığı kanısındayken ve yöneticilerimiz bu yönde açıklamalar yaparken birileri elbet 'biz bu ülkeyle niye müttefikiz lan?' sorusunu soracaktı. bu soruyu sormalarının ne gibi sonuçları olacak, ileride göreceğiz, ama öyle kısa vadede olup bitecek bir iş değil bu, her iki taraf açısından da zor. ne türkiye kolay kolay 'nato'ya kafam girsin ben rusya'yla takılıcam' diyebilir (rusya'yla daha 1 ay evvel boğaz boğazaydık hatırlarsanız) ne de abd türkiye'ye kolay kolay 'defol git lan nato'dan' diyebilir, büyük bedelleri olur.

    ama yazı öte yandan da 'hastir lan ordan' dedirtti. nasıl bizim liderlerimizin içeriye abd'yi kötüleyip dışarıda 'dostuz, müttefikiz, endişelenmeyin' demesini kimse yemiyorsa, abd ve nato'nun 'demokrasinin bekçisiyiz, destekçisiyiz' laflarını da kimse yemiyor. şuna 'türkiye müttefik olarak bizde güven uyandırmıyor' diyemeyip 'demokrasiden endişeleniyoruz' demeniz tamamen samimiyetsiz. bu bilgi çağında sizin icraatlarınızı da herkes biliyor artık.
102 entry daha
hesabın var mı? giriş yap