270 entry daha
  • siz nasıl tayt giyen, şort giyen, x giyen kızın asıl amacı üzerinde sayfalarca kafa patlatıp "galiba benim dikkatimi çekmek ve beni tahrik etmek istiyor yhaa" sonucuna varıyorsanız, bir alt katmanınızda olanlar da kamusal alanda gülümseyen kızın amacının kendisine "vermek" olduğunu düşünüyor. aynı bokun daha sineklisi.

    uzatmadan geçen yaz yaşadığım bir olayı anlatayım, o aralar bizim meslek odasında bir işim var, metrobüsten gayrettepe'de inmeye yakın ortağımla telefonda konuşuyorum, normalde böyle ortaya karışık yerlerde güneş gözlüğümü çıkarmam ve gülümsemem, fakat o an gözümde gözlük yok ve acayip gülüyordum ki, sadece birkaç saniyeliğine adamın tekiyle göz göze geldim. herif sanki bu anı bekliyormuş gibi o birkaç saniyeyi kaçırmayıp zart diye sırtarmaya başladı. çok takılmadım, inip minibüse bindim, ulan baktım yanıma oturdu sanki 10 yıldır tanışıyormuşuz gibi bir rahatlıkla, üstüme doğru eğilerek gülüyor, "eheheh mehehe ben abdülkadir bu civardaki şirketlerin bilmemneyini yapıyorum ben de" diyerek dev ekranlı telefonundan facebook profilini açmış yüzüme doğru tutuyor, "ekleyin hemen beni" diyor. elimle kolumla itiyorum, "ilgilenmiyorum" diyorum, hala telefon suratımın dibinde "ama bi bakın" diye bir şeyler geveliyor, yaşım şu, şurada oturuyorum minvalinden bir şeyler anlatıyor, hemen ofisteki erkek arkadaşlardan birini arayıp "şurada beni karşılar mısın ama acil çık ne olur" diyorum. adam hala "neden böyle yapıyorsunuz ki" diyor. çok şaşkın çünkü birkaç dakika önce metrobüste kendisine bakarak "güldüm". bu esnada minibüste kadın erkek kimseden çıt çıkmadığını bilmem belirtmeme gerek var mı.
    benden birkaç yüz metre önce iniyor, hala "ekleyin beni unutmayın" diye bağırıp leş leş sırıtarak. onca tepkime rağmen kendisini ekleyeceğime hala inanıyor çünkü güldüm lan güldüm. bense ineceğim yerden 500 metre sonra iniyorum ne olur ne olmaz diye, barbaros bulvarı'nın ortasında sinirden korkudan titreyerek bir kenara oturuyorum.
    birkaç gün sonra başka bir arkadaşımız ofise gelemiyor, çünkü önceki akşam bir kız arkadaşıyla evine yürürken konuşup gülmesini üstüne alınan güleç mi güleç, şeker mi şeker, kainatta eşi menendi olmayan bir türk erkeği o saatten beri apartmanın kapısında dikiliyormuş. "deli filan mı?" diyoruz, arkadaş "hayır ya arabasını alıp geri geldi" diyor. kendisine değil, ortaya bir yere "güldü verecek" düşüncesiyle adam geceyi elalemin evinin kapısında bekleyerek geçirmiş.

    türk kadını kendi ülkesinde gülme şansını kaybedeli 10 asır oldu, bu asla düzelmez, başka ülkelerde gülün kadınlar.
1490 entry daha
hesabın var mı? giriş yap