6 entry daha
  • kendi inancıma göre (sonra osuruktan argümanlarla gelip burda "dinsiz" anafikri vermeye çalışmayın);

    din; kanundur, anayasadır.

    her kanun gibi, gerek onu empoze eden, gerekse yer yer ona tabi olanlar tarafından esnetilebilir, hatta çiğnenebilir.

    kimi esnetme/çiğneme durumu cezasız kalabilir, ki gerçekten bu hareket kimi zaman zararsızdır. zira kanunda yer alan kural "tavsiye" niteliğindedir. (trafikte geçiş üstünlüğü, vergilerin zamanında ödenmesi veya suçluların ihbarı/mahkeme şahitliği gibi)

    kimi ise çiğnenmemelidir, çünkü tavsiye niteliğinde olsa da, çiğnenmesi çiğneyene zarar verebilir. (kırmızı ışıkta geçmek gibi)
    kimisi ise çiğnendiğinde ağır cezaya tabidir. (hırsızlık, gasp, tecavüz, adam öldürme, cumhuriyetin kurucusuna* hakaret, vb.) şakirtistan muz cumhuriyetinde pek değil de, normal ülkelerde böyledir yani. bunların büyük kısmının ahlaken de yanlış hareketler olduğu zaten sağduyu ile hissedilir.

    hatta biraz daha deşersem, tanrı da kanun yapıcıdır. ama uzunca bir süre (ki aslında zaman diye bir şeyin olmadığı düşünülürse ironik kaçıyor) bu kanunu güncellemez ve insanlığın güncel durumuna uygun hale getirmezse, zamanın gerisinde kalır, eskir.*

    nitekim, din bana göre "outdated" bir kanundur (ki zaman içinde ona tabi olanlar -insan- tarafından değiştirilmiş olma ihtimali çok yüksektir), ancak içinde doğrular barındırır. trafik ışıkları olan terkedilmiş bir adada yalnız kalmışsam, o trafik ışıklarına itibar etmem. çünkü aklım var ve yorumladığımda saçma olduğunu görüyorum. benzer şekilde dinde de bu tarz kurallar görüyorum kendimce ve uygulamadığımda başıma bir şey geleceğini düşünmüyorum. zaten bildiğim kadarıyla tüm büyük dinlerde düşünme/zeka ve ilim/bilim kavramları kutsal. hatta müslümanlıkta "1 gün bilim ile uğraşmak, 40 gün ibadetten yeğdir" gibi bir söz var...

    sonuç olarak, dinin gerekliliği ise kanunların ülkeyi kaostan koruma işleviyle aynı amaca hizmet eder: düzen.

    neticede din toplumların afyonudur ve kitleleri hizaya sokma konusunda bin yıllardır oldukça başarılıdır. bu açıdan gerekliliği; herkesin canı istediğinde birbirini öldürmediği, kızdığı adamın evini yakmadığı, sokakta canı istediği herkesi ensesinden ısırıp tecavüz etmediği* bir ortam oluşması için ahlaki bir altyapı getirir. (bu altyapıya rağmen yazdıklarımın gerçekleşme sıklığı ise apayrı bir tartışma konusu)

    ancak buna körü körüne bağlanıp, sorgulamadan ve en az 1400 yıl öncesinde kalmış adet ve uygulamaları devam ettirmeye çalışmak da en az dinsizlik kadar tehlikelidir.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap