6 entry daha
  • üretim araçları karşısında "mülksüz" olup, yaşamını sürdürmek için bu araçların sahiplerinin yanında çalışmaktan başka çaresi olmayan bireylerin genel adı.
    aralarından bazıları, daha fazla doyurulmak suretiyle diğer işçilerin başına "yönetici" sıfatıyla oturtulsa da patron "defol git" dediğinde o da gidecektir.
    biraz daha ayrıntıya girersek, mesela doktorlar bir hastanede maaş karşılığı çalıştıkları taktirde işçidirler. ama çalışırken veya işten ayrılarak muayenehane açtıkları zaman artık işçi olmaktan çıkarlar. ufak burjuva olurlar.
    işsizler sınıfsal olarak ayrı bir grup oluşturmazlar, sadece o an satmak istediği emeğine pazar bulamamış işçidirler. nasıl ki pastanenin vitrininde duran bir poğaça, satın alınana kadar poğaça olmaktan çıkmıyorsa.
    memurlar, polisler, hakimler,taksi şoförleri, borsa elemanları ve hatta öğrencilerin yüzde 99.9'u işçi oldukları halde, çoğu bundan habersizdir.
    zaten bütün mesele de budur. işçi tanımını daraltarak işçilerin sınıf mücadelesinin beyhude olduğu safsatasını öncelikle gerçekte işçi olan birçok insanın kafasına yerleştirmektir.
    işçilik ve işçi olmak, gerçekte işçi olan birçok kişinin kendine de yakıştırmak istemediği bir sıfattır. mesela bir mimarlık bürosunda çalışan mimarlar, kontrolörler, muhasebeciler de işçi oldukları halde (kısaca patron dışında herkes) o işlerinde sadece getir götür ve temizlik işlerine bakan kişiye işçi olarak bakılır. yaptıkları işle ilgili sıfatlar yüklenmiş işçiler, işçiliklerini unuturlar. oysa üretim araçları karşısında mülksüz olmak, bir inşaat işçisiyle bir doktoru sınıfsal tanımda eşitler.
    bu plan, geçtiğimiz 25 yılda başarılı olmuştur. bir süre daha geçerli olacaktır.
107 entry daha
hesabın var mı? giriş yap