10 entry daha
  • ibrahim trafik kazasında öldü. beş yıldan fazla oldu sanırım. ben hiç tanışmadım, ismen tanıyorum sadece. rahmetlinin annesi yıllardır ailemin evine gelir. hatice teyze. ellili yaşlarda bir kadın. teras katındaki çiçekleri sular, odayı temizler. bu ne zaman başladı hatırlamıyorum. ne çiçekleri sulamasına, ne de küçücük odayı temizlemesine gerek var aslında; zira çiçekler babamın hobisiydi, oda da zaten pek kullanılmıyordu. babamın hobisiydi diyorum çünkü artık pek ilgilenemiyor. akciğer kanseri ve kemoterapi gücüyle birlikte heveslerini de alıp götürdü. bana düşen eve dönmek, babamla ilgilenmek oldu bu süreçte. terasa yerleştim. babamdan artakalan zamanlarda babamın çiçekleriyle ama en çok yıllardır severek çoğalttığı ful çiçekleriyle ilgilendim. iyi geliyordu. tüm çabalara rağmen babamın hastalığı ilerledi. onun gibi benim de heveslerim kaçtı. kaçınılmaz bir sonu, sonsuz bir korkuyla beklemeye başladım. artık her sabah hatice teyzenin kapıyı çalmasıyla uyanıyorum. gelip terastaki masaya oturuyor. bir sigara yakıp ibrahim'den bahsediyor. bir gün ibrahim'i pkk kaçırmış oluyor, bir başka gün cemaat... bir gün ibrahim hükümetin elinde rehin oluyor, bir başka gün fidyeci polislerin. uzun uzun anlatıyor, bir kahve hazırlayıp uzun uzun dinliyorum. ibrahim'in ne zaman salınıp eve döneceğine dair tahminlerde bulunuyoruz. eve inip bizimkilerle kahvaltı masasına oturuyorum sonra. hatice teyze hayatlarının pek de görünmeyen bir parçası olmuş zaman içinde. akşama doğru zile basıyor, annemden geçineceği kadar para alıp gidiyor. annemin yıllardır bu gururlu kadına para verebilmesinin tek yolu bu. hatice teyze terasta çalıştığını sanıyor. gittiği evde kimse yok. ibrahim kaçırılmamış olsa evde onu bekleyecek ama işte lanet olası federaller ibrahim'i kaçırdı. "kabullenemedi" diyor babam, "oğlunun ölümünü bir türlü kabullenemedi." olsun, kabullenmesin. gün babamla geçiyor. yıllardır konuşmadığımız ne varsa konuşarak ya da bazen yıllardır sustuğumuz ne varsa susmaya devam ederek. akşam olunca terasa çıkıyorum. biraz keyfim olursa, bağ makasıyla çiçeklerin kurumuş dal ve yapraklarını temizliyorum. terasta mis gibi ful kokusu vardı yaz aylarında. şimdi yok. ful mevsimi çoktan geçti. gece bir saçma zaman. sabah olsun da hatice teyze gelsin diye bekliyorum. ibrahim yine hiç ölmemiş olsun.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap