two night stand

• benzer temalı diğer filmlerden daha güzel bir akışa sahip olduğunu düşündüğün romantik komedi. çoğunlukla tek mekanda geçen filmler izleyiciyi aşırı boğuyor ama ben bu durumu hep olumlu ve rahatlatıcı bulmuşumdur. bu filmi de sıkılmadan izledim.
  
  romantik komedi türünde ama ben ufacık bile gülümsemedim diyebilirim bunun sebebi içinde tatlı espriler barındırmaması değil alışılmışın dışında bir aşk hikayesi oluştururken alışılmış ve gerçekçi ögelerden yararlanmaları. tam güleceksin "evet bunu ben de hep merak etmiştim." diyorsun. ikilinin sohbetleri, tepkileri, kalp kırıklıkları her şeyleri bu anlamda çok gerçekti.
  
  --- spoiler ---
  esas kızın yaşadığı acıyı unutmak için çareyi sekste araması ve tek gecelik bir ilişki yaşamak istemesi (sonradan öğreniyoruz ki oğlumuz da ondan farklı değil) - en insani ve genel tepki. çoğumuz çareyi hiç düşünmeksizin yeni birinde arıyoruz. acımızı yaşamak ve sindirmek için kendimize zaman tanımıyoruz. seks bir stres atma aracı birçoğumuza göre.
  
  internetten tanışma şekilleri ve tepkileri - en gerçekçi kısım olabilir.
  
  berbat geçen ilk gece - çoğu kişinin tek gecelik deneyimleri bok gibi geçer. en azından çoğu kadın işin oldu bittiye getirilip sabahında teşekkür bile edilmeden çekip gidilmesinden şikayetçi. ilk gece romantizmi diye bir şey var mı bilmiyorum ama tüm kızların rüyası erkeklerin yatakta kendinden emin hatta bir miktar duygusal olması. yaptığı işe ve partnerine saygı gibi düşünün. demek istediğimi anladınız. işte bunu da tanımadığın bir adam sana veremiyor. (ya on yıl tanısan bile veremeyebilir neyse) verdiğinde zaten aşık bile olabilirsin. bu çiftimiz birbirlerine karşı dürüst davranarak en azından ikinci geceyi mükemmel geçirmeyi başardı. bu da güzel bir mesaj.
  
  bir de hiç aklımdan çıkmayan bir repliği var. esas oğlanın ayrıldığı sevgilisi eşyalarını toplamak için eve gelir. oğlumuzun eski sevgilisine sorduğu soru şu olur: biz sevişirken hiç rol yaptın mı?
  
  kızın tepkisi ise manidar: burada son konuşmamızı yapıyoruz ve senin merak ettiğin bu mu?
  
  erkek beyniyle kadın beyni arasındaki farkı çok güzel özetlediler. ilk defa erkek beynini haklı buldum hatta çünkü en derin paylaşımında mutlu olamayacak ve rol yapacaksan birlikte olmanın da anlamı yok. gerçek romantizm bu bence. erkek beyninin odaklandığı ve bizim belki sadece bir ayrıntı aşkın bir uzantısı olarak gördüğümüz şey: içinde olmaktan zevk aldığın bir yatak. bunu hangimiz dürüstçe sorguladık ki?
  
  iki gün boyunca ilişkilere dair bütün açıklığıyla birçok şeyi konuşabildiği kızın etkisi onu sevgilisiyle de aynı iletişimi kurmaya yöneltiyor. bu da bir insanla aslında ne kadar zaman geçirdiğinin değil ne kadar kaliteli zaman geçirdiğinin önemini gösterir ve öyledir de.
  
  filme başlamadan önce senaryoyu anlatsalar "iki gece seks yaptığın birinden ayrılmak istememek de ne demek ya? konuda bir saçmalık var." diye düşünürdüm. hatta "aşkın ne zaman geleceği belli olmaz bir gün bir barda tanışır yatarsın ve bir baktın aşık olmuşsun." diyen bir ünlü vardı "siktir ordan." demiştim okuduğumda. bir süre sonra iç dünyama dönünce "muhteşem bir uyum varsa olabilir kızım." dedim. aşk zaten her durumda çözümlemesi çok zor sihirli bir duygu değil mi? sihir her şekilde kendini gösterebilir.
  
  "acaba aşık olur muyum?" kafasıyla yatmazsın o ayrı bir şey ama film sırf bu beklenmedik duyguyu anlatıyor diye saçma olamaz.
  --- spoiler ---
  
  çok sevimli film.