jeremain lens

• hakkında aykut hoca'nın stiline uygun değildi zaten diyenlerin olduğu oyuncu. ya arkadaş sanki futbol manager'da oyuncunun özelliklerini robot gibi fikslemişler, sanki insan değil yazılım, sanki futbol oynamayı bugüne kadar hiç kimseden görmedi de aykut kocaman'ın anlayışıyla uyum sağlayamayacak.
  
  futbol lan bu. işte benim stilim programı değil ki. skmişim stilini de taktik anlayışını da. iyi futbolcu vardır, top oynamayı, top yapmayı bilen adam vardır ya da yoktur. aykut kocaman'ın stili neymiş? geriye koşan futbolcu mu? bu sözde bilimsel dandik zihniyetten dolayı alex gibi futbol dehasını gönderdik. adam sahada dolaşırken ters topla iki kişiyi pozisyona sokardı, formasını terletmeden asist yapardı, duran toplarda durduğu yerden senede elli tane kafaya muz orta keserdi. semih şentürk'ü süper ligde gol kralı yaptı adam. skmişim stilini de geri koşmasını da pres yapmasını da.
  
  yönetim bilimlerinde bir laf vardır. ölçemediğini yönetemezsin diye. aykut kocaman gibi yarı cahiller (tam cahil demiyorum onlar daha da kötü) yanlış veriler ve istatistiklere yüklenerek oyuncu seçimi yaparlar. futbolun içinde yetenek denen bir olay var. çalım atma kapasitesini de koy denkleme. takımı motive etme kapasitesini koy. futbol zekasını modelle. yapabilir misin? yapamazsın. eğer yapabiliyor olsaydın bugün ortaokul düzeyinde en iyi football manager oynayan birini takımın başına getirirdik ve her sene takımı şampiyon yapardı.
  
  futbolun ölçülebilir kriterleri var, koşu mesafesi gibi, pas yüzdesi gibi. ama ölçülemeyen kriterleri de var. oyun zekası, tehlikeli pas atma kapasitesi, orta kalitesi, oyuncu psikolojisi gibi. dangalak gibi sadece ölçülebilen bir takım kriterleri (isabetli pas yüzdesi, koşu mesafesi zart zurt) dikkate alırsanız selçuk inan gibi sistem manipülatörü futbol katillerini baş tacı edersiniz. asıl maharet hem ölçülebilir hem ölçülemeyen kriterleri bir potada eritip takımı ona göre yönetmekte. örnek vereyim, aykut kocaman kötü giden bir maçta takımı gaza getirip maçı çevirmeyi başarabilir mi? takımın moral motivasyonunu tekrar toplayabilir mi? gole bile sevinmeyen bir adam bunu becerebilir mi? yapamaz. peki futbolun içinde bu var mı? yani gaza getirilebilen futbolcular, motive olan takımın daha üst performans sergilemesi durumu? var. fatih terim de bunu iyi yapar mesela ama başka şeyleri yapamaz.
  
  dolayısıyla burada futbol fundamental bilgisini avrupa'da kazanmış, avrupa'da çok farklı takımlarda milli takım düzeyinde top koşturmuş profesyonel futbolculardan bahsediyorsak aykut kocaman'ın futbol stiline uyum sağlayamaz lafı havada kalır. bir oyuncuyu seçerken bakacağınız kriter o futbolcunun kalitesidir, gol atma veya attırma becerisidir, defans oyuncusunda clean sheet'ine, topu yere indirip indirmemesine, oyun kurma becerisine, kırmızı /sarı kart vs. görüp görmemesine göre değerlendirirsiniz. kanat oyuncusunda bakılacak özellikler, asist yapması, orta yapabilmesi, adam eksiltmesi, hızlı olması vs. gibi şeylerdir. diğer konu da fayda maliyet analizidir. yani bir futbolcu bir takım işleri yapıyor diye kendisine verilen o parayı hak ediyor mu? aykut kocaman'ın futbol stiline uyum sağlamak diye bir özellik futbolda yok. rica ederim götünüzden kriter uydurup adamı ayar etmeyin. aykut hoca 80'lerde 90'larda arjantin milli takımının veya napoli'nin başında olsaydı geri koşmuyor diye maradona'yı takımdan keserdi.
  
  tam tersine takımın tamamını yeteneksiz ama koşan oyunculardan oluşturduğunda yaratıcılık yapacak adam eksiltecek ters pas atacak asist yapacak duran toplarda tehlike yaratacak oyunculara daha çok ihtiyacın var.
  
  jeremain lens'in eleştirilebilir tek özelliği geçen sezon son maçlarda (o da bence takımın iddiasının kalmaması nedeniyle) bazen maçtan kopması ve oyunu bırakmasıydı. ki bu da dediğim gibi çok normal. makineden bahsetmiyoruz, takım hiç çaba sarfetmezken bir oyuncunun çıkıp kıçını yırtmasını beklemek biraz tuhaf. yani iyi motive olmadığında tembellik yapma özellikleri olan bir oyuncu. fakat maç içinde iki - üç hareket yapar iki tane gol attırırsa, maçı kazandırmış oluyor. al kenara maçı kenarda seyretsin ondan sonra. sığır gibi koşturmanın manası da yok. yeteneği olan oyuncunun lüksüdür biraz da tembellik. onu da yapmayan oyuncu messi veya ronaldo oluyor onların da fiyatı takımın tamamının fiyatından yüksek.