9 entry daha
  • koşuyolu'nun en nezih, en temiz, en çiçek kokulu zamanlarıydı, çocuktuk, bahçe duvarı alçaktı o zaman, önünde oynar, oturur, güler oynardık.

    orada oturan yaşlı teyze buzdolabının elektrik kaçağı sonucu elektrik çarpmasından öldü bi gün, uzunca bir süre korkar olmuştum oradan geçmeye.

    gel zaman git zaman önce bir kuaför oldu olası ardından nefis bir cafe restaurant* açıldı oraya

    bahçesinin önündeki çam ağaçları arasında hayatımın ilk beşlik golünü atmıştım ben; çam ağaçları o zaman da vardı, sürekli olarak kuru çam yaprakları arasında ve kozalakların içinde çam fıstığı arar, bulunca ne çok sevinirdik, afiyetle yerdik.

    ve bir gün o bahçeye girip yemek yemek istedim karamela'da, yazdı, bahçe çok güzel ve huzur vericiydi. buranın mazisini, benim için önemini anlatıyordum yanımdaki arkadaşa, leziz yemekleri yerken bir yandan

    sonra tabağıma bir çam fıstığı düştü ağaçtan, gözümden bir damla yaş...
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap