6 entry daha
  • kötü kitap. şöyle bir kısım var kitabın 2. sayfasında (hikâye terk edilen, eski sevgilisi zengin biriyle evlenen adamın ağzından anlatılıyor, bu kısımda da eski sevgiliden bahsediyor):

    "onun paraya pula olan düşkünlüğünü hep hissederdim aslında. şimdi aklıma bir örnek gelmiyor. hissederdim ama görmezden gelirdim. evladının sakatlığını gözü görmeyen bir ana gibi"

    kurulan analoji anlamsız. sevgilisinin zenginliğe olan düşkünlüğünü fark eden insan (eğer zengin değilse); ona yetersiz geldiğini, bu sebeple terk edilebileceğini hisseder, korkar. annede ise bu hislerden eser yok.

    ikinci hikâyede ise 3.5 sayfada 15 tane üç nokta kullanılmış (oturup saydım). dram yaratmak için yapmamız gereken bulduğumuz her yere üç nokta serpiştirmek mi? gerçi bu 3 nokta fantezisini övgülere aldanmayıp kitabın arka kapağını okusam da fark edebilirdim:

    "hikâyede büyük boşluklar var, kafa karıştırıcı, hatıra didikleyen bıçakçı hikâyeleri... hayaller paris, gerçekler eminönü..."
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap