oğuzhan özyakup

• beşiktaşımızın daha top ayağına gelmeden 2-3 sn önce ne yapacağına karar verebilen,topun 2-3 hamle sonrasında nereye gidebileceğini görebilen,oyun görüşü muazzam(oyun görüşümden kastım şudur normal yeteneklerde bi oyuncu top ayağına geldiği zaman genelde a ve b pas opsiyonlarını görebilir ancak ozzy bu durumda çoğunlukla a,b,c ve hatta bazen d pas opsiyonunu görebilecek görüşe sahiptir onu özel yapan temel detay da budur.)kaptanı,maestrosu,gözbebeği.
  
  az çok biyoloji bilenler bilir vücudumuzda otonom sistem diye bir sistem vardır sempatik ve parasempatik olmaz üzere ikiye ayrılır.adından da anlaşılacağı gibi vücudumuzdaki hayati işlevler otomatize edilmiştir ve bizden habersiz bir sistem tarafından bu işlemler yürütülmektedir ve biz de bu şekilde hayatımızı sürdürmekteyizdir.işte ozzy beşiktaşımızın otonom sistemidir.arka planda beşiktaşımızı,beşiktaşımızın pas oyununu hayatta tutan oyuncudur,gol ya da asist yapmasına ya da adam çalımlayıp topları 90a takmasına gerek yoktur(ki yapmadığı şeyler değil.)paragrafın başında az çok biyoloji bilenler demiştim işte az çok futbol bilip kendini futbol konusunda geliştirenler ozzynin yaptıklarından haberdar,hayatında biyoloji görmemişlerse ya da futbol bilmeyenlerse bu otonom sistem hiçbir işe yaramıyor;ozzy gol atmıyor,asist yapmıyor,hayalet gibi ortalıkta dolanıyor demekte.
  
  trabzon maçında yüzde yüz bir değerlendirme yapmak doğru olmayacaktır çünkü atiba da sahada değildi ancak oğuzhansız bir beşiktaşın 2 pası bile bir araya getiremediğini gördük yani hayati işlevlerinden yoksun ölüden farksız bir beşiktaş vardı sahada.
  
  bir de galatasaraylı ve tolgay hayranı bir arkadaşımla girdiğim kısa bir diyalogu da burada aktarmak isterim:
  a:topu sürerken kafası arkada giden ,omuz vuramayan,ayak içi o kadar temiz olmayan,slalom yapamayan,hızlı alan kat edemeyen orta sahanın neresi iyi ?
  b:ayak içi hariç saydıklarının hiçbirisi kroosta da yok nolacak şimdi?bu kroosu kötü oyuncu mu yapar ?
  
  ilaveten her ne kadar istatistik konuşmayı çok sevmesem de yazımı güçlendirmek adına biraz istatistiğe girmek istiyorum.leipzig maçında eğer koşu istatistiklerine baktıysanız 10.95 km ile sahanın en çok koşan ikinci isminin ozzy olduğunu görmüşsünüzdür.ve yaptığı bu mesafede boş bir mesafe değildi.leipzig maçı hücumdan çok savunma anlamında ozzynin ön plana çıktığı bir maçtı.ozzynin keita'yı kitleyip 90 dk boyunca nasıl alan daralttığını maçı dikkatli izleyen gözler eminim ki görmüşlerdir.