9 entry daha
  • "böylece ölü toprak rengindeki sabahlarda bir kez daha bayrağımızı büyük bir görkemle yere düşürdük. kendi ayaklanmamızı önemsemedik.
    biz snoma işçileri, bir kez daha bu kan kaybetmiş, beli bükülmüş, yenik düşmüş şehirde, bir kez daha çabalarımızın anlaşmazlıkları aşmak için yeterince zorlayıcı olmadığına tanık olduk.
    mevkilerin alt üst oluşunun eşiğine geldik.
    burada, uyanıp ayaklanmamızın erken doğumunu sorguluyorum.
    burada, tekinsiz şehrimizde işçilerin tecrit edilişini ve uzaklardaki saldırıları,
    hezimeti ve burukluğu dile getiriyorum.
    ama...

    kimsenin tarihin tekerleğini sonsuza dek tersine çevirmeye gücü yetmez.
    şimdi hesap zamanı, bilme vakti; yenilenler için hezimet, bu gerilimin ardından, bilginin döğüşken gücüyle donanacak.

    yenilenler, efsanevi mağluplar, bizimdir karşı çıkışlarınızın o destansı mirası!
    siz! eski zamanın ezilenleri! mezarların ihtişamı uğruna sakatlanan o kutsal-güneşin köleleri! derinizle aynı renkteki toprakla birlikte satılanlar, kara sabana koşulanlar! otlaklar çitlerle çevrilince pamuk tarlalarında, kömür ocaklarında kan ter döken yerinden yurdundan edilmiş çocuklar!
    siz kabullendiniz mi bunu? kimse kabullenmez asla bunu!

    spartaküs, köylü jacquou, thomas münzer!
    ve sizler: ovaların baldırı çıplakları, balçıklı çeltik tarlalarının taipingleri, çartistler ve makine kırıcılar, kenar mahalle sokaklarının üçkağıtçıları, babaeufcu eşitlikçiler, fransız devrimi'nin donsuzları (sans-culottes) komüncüler, spartakistler! halk örgütlenmelerine ve büyük mahalle konseylerine katılan tüm o insanlar, terör döneminin hizipçileri, yaba taşıyıp, mızrak kuşananlar, barikatlarda savaşanlar, şatoları ateşe verenler! ne kadar çok oldukları şiddetle keşfedilen, tüm diğer kalabalıklar.

    kendi faal bütünlüklerini tarih kıtalara ayrılırken keşfedenler!
    subaylarını etçil balıkçılara atan denizciler, hudutların ileri karakolunda savaşan güneş ülkesi ütopyacıları, dinamitleri büyük bir iştahla kullanan and dağları'nın quechualı madencileri! ve sömürgeci kokuşmuşlukta ışıldayan o panter desenli kalkanların arkasında dalga dalga yükselerek gelen afrikalı asiler! elbette, av tüfeğini çıkarıp, şüphe çekici bir yaban domuzu gibi avrupa'nın ormanlarında işgalciye karşı direnişe başlayan yalnız adamı da unutmamalıyız.

    ve caddelere yayılan o büyük kortejleri: tekinsiz görünüşlü öğrencilerin, hak talep eden kadınların, büyük illegal sendikaların flamalarınının, genel grevleri hatırlayıp gelen eski tüfeklerin, başörtülü hemşirelerin, bisikletli işçilerin oluşturduğu o çeşitliliği es geçmeyelim!

    sayısız yaratıcılık ve kalabalık halk güçlerinin yalın çeşitliliği bizimdir: köylü saflarındaki savaşçılar, hatipler, camisard peygamberleri, klüplerdeki, meclisteki, işçi federasyonlarındaki kadınlar, halk komitelerindeki, eylem komitelerindeki, üçlü birlikteki, büyük ittifaktaki liseliler! fabrika ve askeri birlik konseyleri, halk mahkemeleri, toprağı paylaşmak ve barajlara su sağlamak, milis güçleri devşirmek için kurulan köy meclisleri! fiyatların kontrolü, rüşvetçilerin infazı ve stokların denetimi için oluşturulan devrimci gruplar!

    ya da kimi dönemlerde akıntıya karşı kürek çeken bir avuç insan; bodrum katlarında matbaa gıcırtıları eşliğinde fikirlerini yayanlar, bambuları kuşanıp en kalantor polisi zımbalama maharetini geliştirenler ve bundan başka seçeneği olmayanlar.

    hepiniz! uçsuz bucaksız tarihten gelen kardeşlerimiz! sizler bizim mağlubiyetimizi yargılıyor ve neden burada pes ediyorsunuz mu diyorsunuz? söylenebilecek tüm sözler bir yana; yenilmedik mi biz? sürekli olarak yenilmedik mi?

    bizim hezimetimizi mahkum etmeye cüret eden kimse bırakın kalksın ayağa! bırakın hiç de utanç duymasın!
    sizin müphem katiyetinizi biz doğurduk. ve bugün sahip olduğunuz zafere yazgılı gücünüz, bizim size bıraktığımız girişimlerle aynı kumaştan ve aslında onların temize çekilmiş halinden ibaret.

    siz tevekkül edenler! gerici bir yargıya bel bağlayarak, mağluplar gibi başınız eğip
    yenilgiyi kabullenerek bizim devasa çabamızı yerle bir mi edeceksiniz? evrensel öcümüzün tarihsel doğumuna engel mi olacaksınız?

    hayır! diyorum, hayır!

    tuzu kurular ve korkaklar bizi ilgilendirmiyor. halkların sebatkar hafızasıdır dünyadaki büyük boşluğu açan ve işte o boşluk içerisinde yüzyıllardır dikilmekte, zaferin işaret feneri!

    bütün zamanın halkları! her yerdeki halklar!
    hepiniz bizimlesiniz!" *

    2 yıl önce yoldaşlarımızı, kardeşlerimizi tarihsel zafer mücadelesinin bir parçası olduğu için öldüren katil devletinize, geride kalanlara sesleniyor hafızamız.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap