151 entry daha
  • ailemin kiracısı olduğu evin bahçesinde üç tane gürbüz ağaç vardı. gölgesine arabalarımızı bırakır, yazın çay demler altlarına oturur çekirdek çitlerdik. kediler köpeklerden kaçarken bunlara tırmanır, kuşlar kuytuluklarına yuva yapardı.

    sabah evden çıktım, geri döndüğümde gördüklerime inanamadım: üç koca ağaç kökünden kesilmişti! bir sürü kuş yuvası vardı o ağaçlarda, tam da kışa girerken, delirmeyip ne yapayım ben. ağlaya ağlaya dayandım yöneticinin kapısına "neden kestiniz bu ağaçları, bir sürü kuş yuvası vardı, nasıl atlatacaklar kışı?" dedim. "arabalar sığmıyordu bahçeye" dedi. hay sıçayım arabanıza vicdansızlar, diyemedim. onun yerine "inşallah" dedim "sizin de evinizi barkınızı tam da böyle kışa girerken başınıza yıkarlar da sokaklarda çoluk çocuk sürünür, geberirsiniz tez zamanda" dedim. arkamdan küfür kıyamet tabi.

    annem okuyacak canıma olup biteni öğrenince. çok pis sıçtım sözlük.

    edit: ben bu entryi girdikten yaklaşık yarım saat sonra ağaçların yok edildiğini gören babam yöneticinin kapısına dayanıp ağza alınmayacak küfürler sıraladı. ben de kedi gibi pısıp uzaktan dinledim. zaten apartmanın alt katında biri hapşırsa en üst kattan "çok yaşa" diyoruz, babam kendinden mikrofonlu sesiyle bağırırken duymak zor olmadı. yönetici o kadar küfrü yiyince beni unutup sadece babamı şikayet etti anneme. akşam da bütün azarı babam işitti sonuç olarak. ben yırttım.

    karadenizliyiz biz, ağacı çok severiz. ankara gibi bir beton deryası içinde yaşayan ve memleketini çok özleyen babam için o ağaçların kıymetini anlatamam. sizler çok uzun yıllardır karadenizlilerin betonu sevenleri tarafından yönetildiğiniz için bilmeyebilirsiniz, çoğumuz için ağaç candır.

    tanım: kuş evidir.
138 entry daha
hesabın var mı? giriş yap