kızları seks objesi olarak gören erkek

• bu ülkede çok vardır. kafede laptop'unu açıp ayağını sandalyeye uzatıp oturan bir kız için orospu diyenlerin ülkesinde yaşıyoruz. yan masasında oturan kızı insan olarak gören bir ben mi varım diye şüpheye düşüyorum bazen. hatta o kadar şüpheye düşüyorum kızı kesmiyorum veya seks düşünmüyorum diye suç bende herhalde dediğim bile oldu zamanında.
  
  kızın olduğu ortamda diğer masalardaki erkekler. illa o kızı kesmek zorundalar, üstüne bel altı yorumlar, espriler, şakalar, erkekliğini ispatlama çabaları. hayır kızı güzel bulsan bile çok güzel kız dersin geçersin. bunlar illa sikecekler. dertleri dert değil ki, aldatmak istiyor ama aşk da istiyor. kadın sadece bunun olsun istiyor, kendisi dünyayı sikmek istiyor. kaç yaşına geldi hala istiyor da istiyor. üniversiteye gidiyorum ordakilerde istiyor.
  
  şu çevreden kurtulmak o kadar zor ki ey dostlar. bunları çevrenden atmak erkek arkadaşsız kalmak gibi bir şey. hele hele anadolu'da bir şehirdeysen. ne yapalım çevremiz böyle, anadolu insanı böyle, türk gençliği böyle, arkadaşlarım böyle ya. sonra neden film izliyorum? woody allen'a bakıyorum neleri sorguluyor, çay içerken konuştuğum arkadaşıma bakıyorum neyin derdinde? güya ikisi de ilişkilerden konuşuyor. te allam yardım et şu ülkeden kurtar bizi, bir ateist sana yalvarıyor amin.
  
  edit: oo aşağıya gelmiş bir tanesi daha. hoşgeldin, tam olarak senden kaçmak isteyip kaçamıyoruz zaten. belki ben eşcinselim, kızların vermesini istemiyorum. ama sen kadını seks objesi olarak gördüğün için kızlara bu çocuğa verin diye sesleniyorsun. başka şeye kafan çalışmaz senin çünkü. senin için bir erkek ateist mi, ooo kızlar versin diye ateist oluyorlar yaa! he ondan canım. ya sizin(yani beynini kullanmayı reddedenler derneği) insanlıkta yarattığınız bu kanserden biz de etkileniyoruz. ayrıca türkiye'den siktir olup gidene kadar inadına çay, inadına oralet. afiyet olsun.
  
  edit vol.2: tekrar hoşgeldin erkeklik belirtileri gösteren erkek gibi erkek, adam gibi adam ^* ekşi sözlük yazarı. şimdi buralarda küfür etmeden konuşmak "amk sizin zihniyetinizin" dememek erkeklerde aşırı kadınlığa kaçan hal oluyor, anlıyorum. cümle sonuna amk yerine nokta koyduk kusura bakma. yan masadaki kıza, kızdan önce insan olarak baktık onun için de pardon.
  
  güzel alıntılar yapmışsın ama gereksiz olmuş. biraz da freud oku bakalım, kendini inkar edenler için mükemmel bir rehberdir. her erkeğin feminen, her kadının maskülen bir tarafı vardır. hormonlarda bile bu böyle. senin gibi diğer tarafını tamamen yok sayanlar erkekliklerini fazlaca göstermek zorunda kalırlar. bunun sonunda da bizim bu abazalarımızın çoğunun bir numaralı korkusu olan eşcinselliğine yakalanırlar, ama gizli olanına.
  
  woody allen'a neden bu kadar taktığına gelirsek. hayatımın bir parçası sinema. kadın-erkek ilişkilerini türkiye'deki leş ortamın dışından, en azından bu konuda daha aşmış bir toplum içerisinde sorgulayan, araştıran bir yönetmen örneği verdim ki ilişkilerde asıl sorunlar bunlar bakın biz nelerle uğraşıyoruz demek için. iki aşağıdaki yazarın dediği gibi türkiye'de flört aşaması sıkıntılı zaten. bazı bünyelere ders olsun diye woody allen filmlerini üstüne çok basmadan tavsiye ettim. niye üstüne çok basmadım, çünkü bu gibi bir başlığa gelenlerin çoğu zaten woody filmlerini aldatmak kavramından öteye yoramaz. bunlar woody allen'a sübyancı diyen kitle işte, manhattan filminde 16 yaşında kızı görünce sözde koşa koşa kaçacak delik arayanlar. ama harem kurma fırsatı versek içini bunlarla doldururlar ya neyse.
  
  şimdi asıl konuya dönersek obje ne demek sana uzun anlatmaya gerek görmüyorum, ama üzerine bir düşün. flört aşamasını yok saydığımı nereden çıkardın onu da anlamadım. ya da erkek kadınla kesişmemeli, önüne bakmalı gibi bir şey de demedim ki. benim kastettiğim insansıları anlayan zaten anladı. bunlarla yarım saat seks dışında bir şey konuşamazsın (futbol hariç). futbol da konuşsan 2 saat sonra o konu sekse dönecek. zaten senin o basit dediğin cümleyi bugün duyduğum için bu yazıyı yazdım. hikayeyi uzun uzun anlatmaktansa yukarıdaki yazıyı yazdım. bu ve benzeri laflar hakikaten dediğin gibi basit laflar. ama bunlar basit diye bunlardan bahsetmemek yavşaklık olmaz mı ey dost? senin gibi görmezden mi gelelim? psikolojide sıkıntıyı görmezden gelmenin açtığı sorunların daha derin ve kalıcı olduğunu bilmiyor musun, adler okumadan da bu sonuca ulaşabilirdin? senin bu yaptığına sorunu değersizleştirme denir, bu savunma mekanizmasından başka bir şey değil.
  
  sonra, şair orada arkadaşım diyerek bu insanların hepimizin çevresinde bulunduğunu, üniversite diyerek de güya okumuşların aralarında da bulunduklarını anlatmak istiyor. oraya babam, dedem de yazacaktım ama anlaşılmaz diye yazmadım. zira haksız çıkmadım arkadaş konsepti bile anlaşılmadı ki "sen önce arkadaş çevrene bak zaaaa!!" gibi ithamlar geldi. bazen yazılan kelimeler üzerine 15 saniye düşünmek görünenin ötesindeki anlamı çıkarmak için faydalı oluyor, deneyin lütfen.
  
  üst insana gelince, bir yere de nietzsche'yi sokmayın birader! orada bir entel var uzakta, o entel bizim entelimizdir. o zaman nietzsche'nin adını kullanarak bu entele döner bıçaklarıyla dalalım. aşağılayalım, dalga geçelim, küçük düşürelim. bunlar onedio madde ekolü taktikleri, her yerde geçmez. türk parası dışarıda o kadar değerli değil biliyorsun.
  
  ek olarak nietzsche'yi sevmem ama adler'in üstünlük kompleksi hakkında dediğine katılıyorum. hatta bu zihniyetten üstün olduğumu düşünmeyeceğim de hangi zihniyetten üstün olacağımı düşüneceğim allasen. herkes eşittir, bütün insanları sevelim gibi bir açıklama mı bekliyorsun? hatasını anlayıp kendini düzeltmeye çalışan insan geri geldiğinde özür dilemesini, yeniden kucaklamasını biliriz o kadar. onun dışında inatla toplumu yozlaştırmaya devam edip bana zarar veren zihniyeti adeta bir peygamber ahlakı edasıyla kucaklarsam bu insanlar nasıl gelişecek, bu işler nasıl rayına oturacak, herkes nasıl eşit olacak?? birisi kendisini üstün görecek ki toplumda gelişme olsun. sen bunun adına ister narsizm de, ister kendini beğenmişlik. ben sadece toplumda gelişim olması için birileri bu laneti üstlenmeli diyorum.
  
  sana ve zihniyetine son sözler: kadınların çoğu haklarını düzgün bir şekilde savunamıyor, işlerin bokunu çıkarıyor, hatta bazen sömürüye varacak seviyede bu haklarını yozlaştırıyor olsa da bu toplumdaki ataerkil iğrençliğin karşısında durmaya inadına devam. ister ataerkil düşünceden beklendiği üzere "kızlar versin diye böyle yapıyor bu oçları" yaftası yapıştırın, ister bırak bu entel ayaklarını üst insan deyin, ister bunlar erkeksi lezbiyen diye haykırın doğru olanı söylemeye devam.
  
  ayrıca keşkek değil imambayıldı olsa daha iyi olurdu. aşureyi overrated buluyorum.
  
  edit ııı - revenge of the sith: paşam sıkılmış, ben de sıkıldım son kez yazıyorum. öncelikle senin amacın eleştirmek veya düzgün bir şekilde tartışmak olsa bana mesaj atardın (mesaj alımı da kapalı paşanın, rahatsız edilmek istenmiyor, laf atıp kaçmak daha tatlı tabii). sırf aşağıda meydanda benim nickimi kullanarak şov yaptığın için bu mesajı 3 kez editledim, yoksa senin gibi umutsuz vakayla tartışmak bana bir şey katmıyor.
  
  sendeki ütopya hayalleri sanırım george orwell'da yok. biraz daha sohbeti devam ettirsek "bizim milletimiz anaya, bacıya sövmez, anne kutsaldır." diyeceksin gibime geliyor. paşazade torunu filan olmalısın, hiç mi sokağa çıkmıyorsun merak ettim gerçekten? türk toplumunu, türk gençliğini, bu ülkeyi sevmeyi sanırım "eleştiriye kapatmak" olarak görenlerdensin. ne diyeyim sana? senin yaşadığın kafayı cihangir solcusu bile yaşamıyor.
  
  laptop'uyla oturan kız lafına kafayı taktın. hadi öyle olmasın, kırmızı ruju ile sigara içen kız olsun, sokakta sakız çiğneyen kadın olsun, dondurma yalayan kız çocuğu olsun. ya da nevşin mengü röportajında demin okudum, mayo giyen kadın olsun. sen diyorsun ki şimdi bunlara benim dediğim gibi orospu yaftası yapıştıran erkeklerin sayısı uç profil, genele vuramazsın :d it must be a fucking joke. başka sözüm yok hakim bey. toplumu çok güzel okuyorsunuz gerçekten.
  
  bak şimdi sana çok acı bir gerçekten bahsedeceğim. jung, adler okumakla, bunların ne anlattıklarını anlamak, öğrenmek, içselleştirmek ayrı bir şey. yoksa adler paragrafı paylaşmak, ortaya bir alıntı atmak bunlar tatlı hareketler tabii, ama sen o paragrafta anlatılana acaba ulaşabildin mi^*, gerçekten anladın mı? bunları kuru kuru okuyup, paylaşınca bir bok olmuyor. eğer olsaydı üniversitelerde felsefe, fizik bölümleri ateist kaynardı. değil mi ya?
  
  ya bir yaran var (bir şekilde bahsettiğim tiplerden birisin) ki dediklerime bu kadar alındın, ya da evden dışarı çıkmayı reddedip hayal aleminde yaşıyorsun. iki durum da sıkıntılı ama hepsinden ziyade böyle rahat konuşabilme cesaretin hayret uyandırıcı. türkiye'den siktir olup gittiğim ülkede sizden olmayacağı için şimdiden içimi bir mutluluk kaplıyor. elin gavurunun vasıfsızı denk gelse bile, en azından mayo giyen kadın orospu mu acaba, bacımı sikeni sikmem lazım mı, mekana tek gelen kız mutlaka verir mi, gibi soruların yakınından uzağından geçmeyeceğim için şimdiden mutluyum. a pardon bunları düşünenler uç profiller türkiye'de. diğer uç profiller de şunlar olmalı: kürtlere sövenler, suriyelilere sövenler, hdplilere sövenler, veganlara sövenler, gavurlara sövenler, amerikaya sövenler, israile sövenler, feministlere sövenler, eşcinsellere sövenler. bunlar basit ve uç profillermiş türkiye'de arkadaşlar. kesin bilgidir, yayalım.
  
  aylar sonra gelen edit: evet sayın erts efendi, aylar geçti ve sen sanırım uçuruldun, leyla oldun. şu anda bu tartışmayı kimle yaptığım bile belli değil. senin tarzını ve seviyeni aylar öncesinden anlamıştım, sanırım ekşi sözlük yönetimi de anladı ki bundan önce de sana çaylak cezaları vermişlerdi. ama sana yapma etme dedik, sanırım bildiğin yoldan devam ettin. e yolun açık olsun üstün zekalı boğaziçilim!