7 entry daha
  • tohumla falan ilgisi yoktur. çiftçi tarlasına istediği gibi eker biçer. anlayacağınız gibi anlatayım; çiftçi tarlasına buğdayını eker, selektör denilen alet ile iri taneleri tohumluk olarak ayırır ve ertesi sene bu tohumları eker. başka bir yerde ise başka çiftçi sizin gdo lu falan filan diye laf ettiğiniz tohumları alır ve eker.

    o yıl kurarklık olur, bilmem ne zararlısı olur ilk çiftçi dönüm başına 400 kilo buğday alır. ikinci çiftçi ise aynı büyüklükte yerden aynı şartları yaşayarak 750 - 800 kg verim alır. bu işin özü dönüm başına alınan verimdir yani kim olursa olsun tarlasına en yüksek verimi almayı vaadeden tohumu eker.

    tohumların genetiği verim arttırmak ve kötü şartlara dayanıklılık geliştirmek için değiştirilir. bunu bilimsel olarak labratuar şartlarında yapınca hede hödö yok kanser manser denir. ama başkası tarlasında çapraz dölleme yapar ona kimse bir şey demez.

    daha önce de yazmış olduğum gibi tarımı bitiren şey çiftçilerden başkası değildir. hem yukarıda 'adana kebapspor' un bahsettiği durum hem de tembellik bunun en önemli sebebidir.

    alın bir örnek daha; geçtiğimiz yılarda arzın geciktirilebilmesi için lisanlı depoculuk başladı. yani üretici hasat zamanı ürünün en fazla bulunduğu zaman ürününü satmak yerine depoya teslim edecek ve daha sonra depo sertifikası ile ürününü istediği zaman satabilecekti. yani örneğin haziran ayında tonu 750 - 800 tl civarında olan buğdayı şubat ayında 1100 -1200 tl ye satabilecekti ancak kimse ilgi göstermedi.

    hadi bu işin içinde siyasi bir takım hesaplar vardı diyelim. bir çiftçi yaklaşık 15 20 bin tl masraf ile kendisinin ürününü saklayabilecek bir silo da yaptırabilrdi.

    bunu da geçtim elindeki 10 ton buğdayı gidip istanbulda doğrudan tüketiciye (fırınlar, gıda fabrikaları, un fabrikaları vs) pazarlamak yerine oturduğu yerden para gelsin diye tüccara ölü fiyatına satmaya başladı.

    buna benzer daha bir sürü örnek verebilirim ama herhangi bir faydası yok. bu gün tarımın hakettiği büyüklüğe ulaşması için çiftçilerin değil sermaye şirketlerinin tarıma yatırım yapması gerek ancak o zaman çiftçi mantığı yerine işletme mantığı ile hareket edilip uzun dönemli tahminler ile en verimli ürünler elde edilebilir. bunun için de örnek isterseniz alara tarıma bakabilirsiniz link

    edit: epeydir tarımla uğraşıyorum 400 dekar arazi işliyorum.
471 entry daha
hesabın var mı? giriş yap