26 entry daha
  • film ile roman arasında, sallana sallana durduğum 66 dakika: iki genç kız. adıyla sanıyla behiye ve handan. steve zuzuyla su hayatına gittigimde aniden fragmanını görmüştüm iki genç kızın ki hayallerimi çok da fazla saçmadan ortalığa, beklentimi de sınırlamıştım. filmden sonra konuştuğum özgürlükçü sosyalist erkek arkadaşlarım filmi bayağı bir beğenmişlerdi. o dangıl dungul, ipe sapa gelmez türk filmlerinden sonra. ama başka şeyle karşılaştırmadan da sevmişlerdi. alt sınıf öfkesini, didişmeleri, hayatın çiziklerini, yaşayan karakterleri -tam da türkiye de istanbul da yaşayan karakterleri-. evet doğru filmin böylegüzel böylesevilesi bir tarafı var. nazan öncel duygusuna tekabul eden bir duruşu.
    fakat filmin arkasında o kadar büyük o kadar yükü hafifletilemez bir roman var ki, benim için. ne kadar yazsam, anlatamam herhalde. eksik olur her anlatimim, kapi araliginda, pervazlarda falan kalir. tam olmaz. gestalt a varmaz. o derece. o derece ki romanı asla bir edebiyat eseri olarak değerlendiremem. kritersiz bir sevgi ve travma altında kalakalirim her seferinde. roman yayınlandığında son sınıftaydım mesela. üniversite bitmek üzere son finaller başlamış. adını duydum kitabın ve yeliz e dedim ki: kızım ben bu kitabı okursam, finallere falan girmem. finallerin bittiği gun tıpış tıpış yeliz le etilere kitabı almaya. sonra işte. behiye. handan-behiyesi. behiye öfkesi. behiye-kurtulacaksın hissi. her adimini, kendi adim gibi bildigim behiye nin dinmeyen ofkesi, tuzla buz olmayi bekleyen hırcınlığı, dünyanin ortasına bırakılmıs yavru kedicik caresizliği, kırılganlığı, onu ezim ezim ezen vicdan azapları, sevgisi, sefkati, ilgisi, baskalarinin nazarinda dehset uyandırıcı, korkutucu bagliligi ve bagimliligi. hemhal hissetigim her tavri. ben bitirdiğimde kitabı, gözlerim ayrı bir sis, kitap islanmaktan ayri bir sis olmustu. yelizcim artik gelip okuma istersen, canın cok yanıyo demisti. benim kendi handan im kitabi okuyunca, senin bana niye bu kadar aci cektirdigini anladim demisti. ben de demistim bu hali bir tek perihan anlatir diye. biliyordum. oyle ergence bir ruh ikizliginin benden kaziyamadiklari perihan la ilgili.
    filme girince, besinci dakikada basladim aglamaya. o naifligi hala atmamisim ki ustumden. kurtulacaksin hissim naifligini. filmle hic alakasi da yok ha gozyasinin. roman gozume geldi ya. filmi izliyorum haybeye. bu kirmizi sacli kiz kim behiye nin fritoz de kalmis hali mi. en en en karikatur hali mi. behiye yi kurtarmak istiyorum, o kırmızı saclı kaba saba tek ofke ifadeli, ucuncu sinif blondie taklidi halinden. handan iyi iste. oyle. yumusak sevilesi. cam bebek gibi. behiye ise ondan daha cam aslinda zar gibi. ama perdede oyle mi ya. delik desik edilmis "sen kimsin ya, sikerim hepinizi, guven abidesi" behiye ve yamalanmis dunyasi behiye nin.
    roman iste. bu kadar buyuk roman. perdeye konunca kendini hep hatirlatan perihan dan olan, ruhumuza dogan roman. kendini hic unutturmayan. bu filmi bu kadar silik kilan.
    falan filan.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap