116 entry daha
  • gönüllerde açılan yaralar, ruhlara sinmiş hasretler bir de anne pilavıdır.

    "kızlarım çok küçüktü. her yaz tatilinde memlekete gittiğimde bir köşeden bana öyle utangaç utangaç bakarlardı. zorla kendime alıştırırdım. tam bana yaklaşıp ‘baba’ demeye başladıklarında bu sefer de tatil biterdi, geri almanya’ya dönerdim."
    (halil gencer, 1973)

    "mehmet neden canımı yaktın? benden ayrıldığına üzülüyorum. söz verdiğim gibi sana resmimi gönderiyorum. ne yazık ki eski! yıllar geçiyor, ikimiz de yaşlanıyoruz. sana mutlu bir yaşam diliyorum." (malatya’da eski bir teybin içerisinde bulunan isimsiz bir mektuptan, 1969)

    "kızım mektuba bir ayakkabı çizmiş, annesi de 'kesen müsaitse' diye not yazmış. gidip 1 saatte ayakkabısını aldım. daha dönmeme 8 ay vardı." (?)

    "babam almanya’ya giderken bavulunun içine girer 'ne olur beni de götür, sana orada menemen yaparım' derdim. şimdi ben de baba oldum ve babamın buna nasıl dayandığını anlamaya çalışıyorum." (bülent çoruk, ?)

    "dünyanın en iyi makinelerini yapıyorsunuz ama pilav diye lapa yiyorsunuz, annemin pilavını bir ye de gör dedim! alman öfkelendi, benimle kavga etti; onlarınki daha iyiymiş. ulan dedim alt tarafı pilav be bırakın da onu bari biz iyi yapalım. (bekir yıldız, 1981)

    not: anılar; 11.peron ve sosyal medya paylaşımlarından alıntıdır.
270 entry daha
hesabın var mı? giriş yap