56 entry daha
  • bu arkadaşı ve müziklerini bilmiyorum. şimdi internetten baktım, evet içinde ot falan geçiyor. aşırı ayıp. hemen sansürleyelim.

    bu hukuksuzluğu desteklemek için aptal olmak gerekir. çünkü aynı zihniyet, yönetime muhalif kitleyi de ceza kanununun 4. bölümünde o piti piti yaparak bir suç seçerek yargılıyor. oradan bir şey bulunamadıysa cumhurbaşkanına hakaret var, suç işlemek amacıyla örgüte üye olma var.. var yani..

    içinde ot geçen tüm filmleri de yasaklayalım. hatta oyuncularına ve tüm ekibine ülkeye giriş yasakları koyalım. özendiriyor değil mi?

    ceza sistematiğinin önleyici bir anlayışı da olabilir. ama ne zamandan beri ülkemizde gerçek suçlara karşılık önleyicilik ilkesi uygulanıyor? başlangıç noktası içinde esrar geçen şarkının yazılmasına kadar mı? yoksa yıllardır devlet içinde örgütlenen dini bir yapının darbe teşebbüsüne kadar mı? sizce hangisi daha önleyici? ve hangisi ülke hukuk sisteminin gerçek karakterini yansıtıyor?

    yine son dönemde meslekten ötürü benim de çok hüzünlü hikayelere şahit olduğum, sulh ceza hakimlikleri konusu var. bu hakimliklerin yetkisi, teknik detaylar falan bir kenara, inanın bana yargıtay'dan bile daha fazla. dilediğine dilediği gibi tutuklama veriyor, el koyuyor, salıyor, asıyor, biçiyor, kısıtlıyor, dinlemiyor, incelemiyor. ve bunların karşısında yapabileceğiniz tek şey "bir başka sulh ceza hakimliğine şikayet dilekçesi sunmak".

    bir an için bu arkadaşın eyleminin suç olduğunu varsayalım. soruşturmanın yürütüleceği madde, tck'nın 190/2 maddesidir. bu madde, tutuklama halleri ile ilgili cmk'nın 100. maddesinde öngörülen katalog suçlardan değildir. toplum nezdinde bilinen bir şahsın, bu madde sevki ile tutuklanması hukuka açıkça aykırıdır. çünkü yargılamada esas olan tutuksuzluk halleri (tutuksuzluk, adli kontrol) istisna olan ise tutukluluk halidir. ama kararı veren sulh ceza hakimliği olunca insan şaşırmıyor artık. hakimlere hukuk dersi vermeye çalışıyoruz, fakat biliyoruz ki onlar hukuku da çok iyi biliyor.

    ayrıca, kendisini dinleyen 8-18 yaş arası kitleden bahsedilmiş. bu kitlenin, şarkı içindeki ögeleri benimsemesi, ailesinin, çevresinin ve kendi kişilik oluşturma aşamasının yarattığı bir defodur. ulan ben de kahvaltıda eroine ekmek banan, birçoğu mefta olmuş adamları dinliyorum yıllardır, "şundan bi' içeyim hele eheh" demişliğim yoktur. sanata doğru bir bakış açısı kazandıramamak sanatçının değil, çocuğun ve yakın çevresinin bir eksiğidir. aynı mantıkla mona lisa'ya bakıp otuzbir çekebilirsiniz.
325 entry daha
hesabın var mı? giriş yap