2 entry daha
  • evin ilerisinde bir sokak kedisi vardı, grili beyazlı uzun tüylü. bir gün eve doğru yürürken ‘pspsst gehh’ deyu çağırıvermemle peşime takılması bir oldu. apartmana kadar yanımda yürüdü, apartmanın kapısını açtım içeri girdi, evin içine kadar takip etti. uzun vakittir kedi beslemeyen bendeniz nihayet keyifli bir kedi bulmuştum. kucak sever bir sokak kedisiydi, belki de evinden kaçtı sokağa sonra beni buldu, bilemiyorum. evimin giriş katında olmasından ötürü zaman zaman dışarı çıkası gelir pencerenin önüne gider miyavlardı. ben pencereyi açar açmaz arkasına bakmadan fırlayıp giderdi. birkaç gün sonra ya sokağın köşesinde iş çıkışı benim gelmemi beklerdi, ki bu durumda yine eve kadar takip edip içeri girerdi, ya da bazen penceremin önüne gelip miyavlardı. içeri aldıktan birkaç hafta sonra hop yine çıkmak isterdi. ara ara apartmana kaçak girip gecenin birinde kapımın önündeki miyavlama sesi ile uyandırdığı da olurdu ya keratanın, sevdirmesini biliyordu kendisini. en son dört ay önce girdi eve ve çıkmak istemedi. dört ay önce kıyafet dolabımın ilk çekmecesinde yatmak için ekstra istekliydi, açmazsam miyavlamalar miyavlamalar. bi gariplik var ama anlayamadım, normalde böyle inat yapmazdı. dolabın ilk çekmecesini yatak belledikten sonraki hafta, (takribi üç ay önce) bir sabah uyandığımda çorap çekmecemde iki yavru kedisi ile yatıyordu. ben dışarda gezip dolanıyor hava alıyor sanıyordum, meğer işler başkaymış. parmak kadar kediler, artık kullanılmayacağı ayyuka çıkan çoraplar ve “bak ben ne yaptım” bakışı ile bana bakan bir anne kedi. zaman geçti, yavrular büyüdü, üç aylık oldu, kuru mama yiyebilir hale geldiler. arada sırada pencere önüne gelen alacalı erkek kedi babaları idi sanırım. zira her seferinde annelerine bir haller oluyordu alacalı kedi geldiğinde. tevekkeli değil küçük yavru da alacalı. evdeki pek çok şeyi de parçaladı yavrular son üç ayda. hem ana sütü hem mama aşırı enerjik yaptı herhal. evvelsi gün sabah tekrar bir kaçası geldi anne kedinin, açtım pencereyi dedim hade git. dün sabah ise pencerenin dış tarafında miyavlıyordu içeri girmek için. girer girmez bir evlat sevmeceler, yalaşmalar koklaşmalar. dün akşam iş çıkışı eve geldiğimde ise anne kedi can çekilişiyordu mama kabının yanında. arka ayaklar felç ve buz gibi. ön ayaklarının kıpırdamaya mecali yok. acı içinde miyavlıyor. alelacele bir poşetin içine koyup kucağıma aldım. korkmasına rağmen poşetten çıkacak gücü yok. doğru veterinere. veteriner dedi ki durumu kritik bu gece burada kalsın. o anda anlamadığım bir hastalık ismi söyledi, aortik tromboembolizm. sevgili ana kedi bugün itibarı ile nefes almıyor. analarının varlıklarında beni yanlarına yaklaştırmayan iki yavru kedi ise bugün kucağımdan inmiyor. irice olanı annesinin çıktığı kapıdan çıkmaya çalışıyor.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap