ölürse ten ölür canlar ölesi değil
-
bu ülkü uğruna üşenmek olmaz:
(bkz: sakallı celal)
(bkz: abdülhak şinasi hisar)
(bkz: mükrimin halil yınanç)
(bkz: ahmet hamdi tanpınar)
(bkz: latife uşşaki)
(bkz: asaf halet çelebi)
(bkz: celal sılay)
(bkz: cemal sahir)
(bkz: aliye berger)
(bkz: refik halit karay)
(bkz: ahmet selahaddin)
(bkz: ahmet kutsi tecer)
(bkz: halide edip adıvar)
(bkz: haşim işcan)
(bkz: ismail dümbüllü)
(bkz: selçuk kaskan)
(bkz: seha l. meray)
(bkz: muammer karaca)
(bkz: orhan kemal)
(bkz: kemail tahir)
(bkz: ulvi uraz)
(bkz: sıddık sami onar)
(bkz: sait faik abasıyanık)
(bkz: sabri esat siyavuşgil)
(bkz: suat baydur)
(bkz: muhsin ertuğrul)
(bkz: vala nurettin)
(bkz: ismail galip arcan)
(bkz: naci sadullah)
(bkz: abdi ipekçi)
(bkz: ismail hakkı baltacıoğlu)
(bkz: yakup kadri karaosmanoğlu)
(bkz: rauf ulukut)
(bkz: esat mahmut karakurt)
(bkz: arif müfid mansel)
(bkz: tevfik sağlam)
(bkz: burhan felek)
(bkz: behçet necatigil)
(bkz: eşref şefik)
(bkz: azra erhat)
(bkz: faruk güvenç)
(bkz: bedrettin tuncel)
(bkz: orhan eyüboğlu)
(bkz: orhan tahsin)
(bkz: özdemir asaf)
(bkz: suavi süalp)
(bkz: enver ziya karal)
(bkz: samet ağaoğlu)
(bkz: ahmet rasim)
çok büyük insan; öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazeteci haldun taner'in en güzel eserlerinden birisi de budur.
kitapta, üç beş sayfada portresi çizilen bu kişiler aracılığıyla, iyisiyle eksiğiyle cumhuriyet ülküsünün ne denli kıymetli olduğunu anlamak mümkündür. yazarın önsözde belirttiği üzere, kitabın dört portresi tek tek kişilere değil, onlar kadar kişiliği olan bir gruba, bir vapura, bir pasaja ve bir dergiye ayrılmıştır. arka kapakta doğan hızlan ın şu sözleri de kitabın ruhunu çok güzel özetler kısaca: "bu portreler yalnız ölen kişileri hatırlatmakla kalmıyor, onlarla birlikte çöken bir incelikler toplumunun ve uygarlığın çatırdağını duyuruyor"
hayatımı değiştiren kitap olarak kabul ettiğim bu eseri bana 17 yaşında iken etimesgut mehmetçik lisesinin üç edebiyat öğretmeni hediye etmişti. her biri birer sayfa yazmıştı boş sayfalara, içlerinden birisi muhtemelen tehlikenin farkında idi ve "güzel bir gelecek için biraz daha gayret" demeyi ihmal etmemişti. bu öğüdü yeterince tutamadığımın pekala farkındayım.
ama belki de asıl maharet, rudyard kipling'in dediği gibi, tüm ömrümüzü adadığımız şeylerin yıkıldığını görüp de kırık dökük araçlarla yeniden yapabilmektir. olamazsa bile denemektir. bu yalnızca bir insan hayatı ile ilgili de değil şüphesiz, kocaman başka bir ülkü ile ilgili. eğer kendimizi aşan bir idealimiz yoksa, knut hamsun'un "nevrasteni hastası beyler, bizler külüstür kimseleriz" söyleminde olduğu üzere bu beyhudelikte çürüyüp gideceğiz korkarım. öyle olmasın diye her mihnet kabulümüz zaten. romantik değil, trajik bir karakter olmak gerek. sahi, öyle öğretmenler kaldı mı acaba?
edit: minnetle eli öpülenler: ayşe büyükyıldırım, aysel abbanoğlu, naciye yorulmaz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap