18271 entry daha
  • kağıtlarla haşır neşir bir işim var, dolu dolu tomar tomar kağıt.
    zannedilmesin ki bundan şikayetçiyim. kağıtları seviyorum, boş veya dolu, farketmez,
    güzel, temiz, beyaz, heyecan uyandırıcı ve mana dolular. su gibisin yerine hatta bir iltifat olarak kağıt gibisin dense ya keşke.*

    yalnız bir seneyi geçti bana bir hediyesi var bu kağıtların: -külfeti de diyebilirim-
    kağıt kesikleri,
    elimin herhangi bir yerinde, avcumda, parmaklarımda en az bir hafta arayla yerini bir yenisine bırakan bir sürü kağıt kesiği dolu.

    biraz önce bu haftaki kesiğe uzun uzun bakarken farkettim, aşk da bu kağıt kesikleri gibi aynı. anlamayacağınız bir anda, hatta en yoğun meşguliyetiniz içinde meydana gelir, bir bakarsınız akşama orada, sizden başka kimsenin göremediği küçük bir çizik, göremezler çünkü yok gibidir, siliktir, inceciktir. öyledir ki sanki doğalı buymuş, hep oradaymış gibidir.
    şaşırır bulmaya çalışırsınız, etkisi altındaki siz bile sonradan farkedersiniz,
    yalnız tatlı kaşıntısıyla belli eder asıl varlığını, sonra yerini acıya bırakır, hem kaşınır hem yakar. duramazsınız, görünmeyen o şey artık tüm canınızı ve ne yazık ki düşünsel gündeminizi istila eder, hızlıca.
    günlerce böyle sürer belki,
    sonra ağır ağır geçmeye başlar, utanmadan daha görünür olup kabuk bağlar. varlığını iyice belli etse de etkisini azaltır ve en sonunda yok olur. hiç olmamış, orayı hiç kaşındırmamış, acıtmamış gibi.

    ta ki yeniden yeni bir başkasıyla karşılaşana kadar.
7525 entry daha
hesabın var mı? giriş yap