soul food

• kisaca tanimlamaya kalkarsak amerika'nin guneyinden tureyen ve akabinde yayilmis bir mutfaktir. ama gercekleri ile biraz ic burkar :
  
  oncelikle burada cotton belt denen bolgeden bahsetmek lazim. cotton belt (pamuk kusagi), amerika'nin guneydogusunda, daha dar bir anlatimla mississippi cevresindeki bolgeye 18. yuzyil sonlarinda verilmis addir. elbette cilginca pamuk yetistirildigi icin. peki bu pamuk yetistiriciligi kimler tarafindan yapiliyordu, zengin beyaz toprak sahipleri ve onlarin sahip olduklari koleleri tarafindan.
  
  koleligin daniskasinin yasandigi bu donemde, afrikali nufus tarlalarda calistiktan sonra ancak sahiplerinin artiklari ile beslenebilirlerdi. yani bir sigirin, domuzun, kecinin en guzel yerleri sahiplerine yahni yapilirken koleler ancak arta kalan parcalar, sakatatlar vesaire ile beslenmekteydi. tavuksa beyaz gogus etleri sahibe verilirken, kanatlar, cigerler kolelerindi. iste soul food kavraminin kokeninde bu yatar.
  
  temel durusu ana protein olarak kanat, kizarmis domuz derisi, domuz omzu, ciger, gol ve nehir baliklari, kerevit, kurbaga, ve hatta buyuk kemirgenler, yanina biscuit denen kucuk ekmekler vesaire ve bunun yaninda da ortalikta bulunabilen fasulyenin zibil sekli, sebzeler ve meyvelerdir. bol acili, soslu baharatlidir ve genelde agir yaglarda pisirilirler. proteinleri kizartma olayinin faydasi da bu sekilde daha uzun sure bozulmadan saklanabilmesidir. yani o cok bayildiginiz fried chicken'in uzerindeki kaplama (batter) aslinda tavugu biraz da bozulmadan muhafaza etmeye yarar. gunumuzdeki halinde ise soul food genelde kizarmis tavuk, yanina biscuit, kizarmis patates, yesil fasulye ve yine waffle/shortcake/cake benzeri bir tatli ve bunlarin varyasyonlari ile servis edilir.
  
  amerikan ic savasinin bitisi ve akabinde koleligin sona ermesi ile ozgurluklerine kavusan siyah irk ya daha once olduklari yerlerde kalmis ya da yeni bir hayat kurmak icin baska yerlere gocmeye baslamislardir. iste bu gocler sirasinda ve sonrasinda geldikleri yeri unutmamak adina soul food'u da birlikte gittikleri yerlere goturmuslerdir.
  
  ayni muzikleri gibi.