19 entry daha
  • 2 yıl gibi bir sürede haçlılar tarafından, doğu akdeniz, suriye, güneydoğu anadolu ve aşağı levant bölgelerinde 3 tane haçlı krallığı kurulmasıyla sonuçlanmış tartışmasız bir şekilde başarıya ulaşmış ilk ve tek haçlı seferidir.

    bu başarının sebebi tabi ki de türkmen beylerinin aralarında çatışmada olması, yok efendim mızrak efsanesi, yok haçlıları küçümsedi yoksa tükürüğüyle boğardı, vay efendim bazı komutanların isfahan elden gitmesin diye savaşmaması(en çok buna güldüm) falan değildir.

    şu milliyetçi tarih anlayışını bir bırakamadınız gitti. haçlılar 2 yıl gibi bir sürede iznikten girdi kudüsten çıktı kardeşim, doğru mu? doğru. neden doğru, nasıl doğru onu inceleyelim bilimsel olarak. ne de olsa tarih bir bilimdir öyle değil mi? millet ya da din propagandası aracı değildir.

    bir ordunun tanımadığı bir coğrafyada, alışık olmadığı bir iklimde, en yakın ikmal noktasının kilometrelerce uzakta olduğu bir rotada ilerleyerek önüne gelen orduları tek tek devirmesi için kutsal mızrak efsanesinden fazlası gerekir.

    haçlıların kazanmasındaki en büyük etken o dönemde altın çağını yaşayan avrupalı şövalyelerdir. bir şövalye 7 yaşında talim yapmaya başlardı ve çocukluğundan beri zırh içinde hareket etme, dövüşme ve ata binme eğitimi alırdı. öyle filmlerde gördüğünüz gibi boş beleş hantal göbekli tipler değillerdi şövalyeler. dönemin elit savaşçılarıydı.

    100 adet tepeden tırnağa zırhlı, 7 yaşından beridir savaş talimi yapan şövalyenin yanaşık düzende yaptığı taarruzun etkisi hem psikolojik hem de fiziki açıdan günümüz tank taburunun yaratacağı etki ile aynıdır. o dönemki kaynakları incelediğimizde avrupalı şövalyelerin taarruzu, ok işlemeyen, yeri titreten ve önünde hiçbir şeyin duramadığı bir kuvvet olarak tasvir ediliyor.

    bir de o dönemki anadolu beyliklerinin ordu düzenine bakalım, yüksek oranda atlı okçulara dayalı, ağır piyade ve atlı konseptinin henüz gelişmediği, ağır atlı taarruzuna karşı koyacak hiçbir taktiksel çözümü olmayan bir ordu.

    tabii ki işin psikolojik bir yönü de var. o döneme haçlılara karşı savaşan bir anadolu selçuklu piyadesi olduğunu düşün, cahilsin zaten okuma yazma yok, karşında daha önce hiç rastlamadığın, baştan sona metal ile kaplı biri kaptırmış geliyor, ok atıyorsun sekiyor, kılıç vuruyorsun işlemiyor, zırhın içinde insan mı var bilmiyorsun bile. ister istemez korkuyorsun "lan iblis mi var cin mi var belli değil" diye haçlılar bu psikolojik üstünlüğü fark ettiklerinde sırf şövalyelerin taarruzu ile piyadelerini kullanmadan karşılarındaki sayıca üstün müslüman ordularını dağıtmaya başlamışlar.

    selahaddin gibi önemli bir komutanın ordusu bile sayıca haçlılardan üstün olmasına rağmen 3. haçlı seferi sırasında arsuf muharebesinde frenk ve ingiliz şövalyeleri karşısında çil yavrusu gibi dağılmıştır. selahaddin arsuf savaşından sonra richard ile meydan savaşına girmemiştir kudüste savunmaya geçmiştir.

    zaten selahaddin'in kudüsü alması da guy de lusignan isimli sığır kralın kudüsten çıkıp bilmem kaç kilometre çölde ordusunu telef etmesi ile şehrin savunmasız kalması sonucu mümkün olmuştur.

    yani haçlılar o dönem askeri olarak üstün oldukları için ilk haçlı seferinde bu başarıyı kazandılar. üzgünüm ama tarihi gerçeklik budur.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap