11 entry daha
  • dünyanın en iğrenç hastalıkları listesinde tepeye oynar.

    ancak yaşayan bilir. ne var lan, altı üstü biraz terliyorsunuzdur, der bilmeyen. öyle değil işte. sosyalliği kısıtlar, kimseyle fiziksel temasa girmemeye gayret edersiniz. kışlar bir nebze daha iyidir, yazlar ölümdür. bu hastalıktan muzdarip bahtsız kişi yaz aylarında üç dört kat daha fazla terler. yazın iki defa duş almak elzemdir. ter denen şey kokmaz ama ter bezlerinin etrafında oluşan bakteriler kokar, o yüzden günde iki defa yıkanmak şarttır.

    piyasada bu hastalıkla ilgili birçok krem, roll-on falan var ama hiçbiri kesin sonuç vermez. driclor mriclor çare olmuyor. botoks geçici ama etkili bir çözüm fakat o da pahalı. ameliyat yöntemi ise göz boyama gibi görünüyor. zira elinin teri biten hastanın bu kez götü başı terlemeye başlıyor. anlayacağınız bununla yaşamayı öğrenmek gerekiyor. fakat sürekli insanlarla el sıkışmak zorunda olduğunuz bir işi yapamazsınız. sevgiliyle el ele tutuşursunuz sevgilinizin eli sizin terinizle dolar, bir yere misafirliğe gidersiniz çorabınızın ıslaklığı parkede iz bırakır, iş görüşmesine gidersiniz el sıkışırken insan kaynaklarından burcu hanım yüzünü ekşitir ıslaklığı fark edince. zordur vesselam.

    deotak krem ve driclor'u yine de öneririm. deotak kokuyu giderici, driclor da teri yok edici. deotak'ı birkaç senedir hiç kullanmadım ama yeniden sipariş edeceğim. ucuz bir şey zaten. her gün duş alıp deodorant kullanmak da koku anlamında işe yarıyor kanımca. driclor ise bende birkaç gün işe yarar gibi oldu, sonra yine eskiye döndü. belki benzer sorunu yaşayanlarda işe yarar.

    migren ve hiperhidroz gibi tedavisi olmayan hastalıklara sahip olmak da ne bileyim allah'ın bana bir kazığı sanırım. eyvallah.

    yazarken ellerim yine sırılsıklam. hayat.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap