27 entry daha
  • işte iz bırakan oyunlardan biri daha. hem oyun dünyasına hem de benim bilinç altıma.

    bu oyun da oynadığım tür arasında o zamana kadar karşılaştığım en gelişmiş olandı. (bkz: hardline)

    yaşımız pek yoktu o zamanlar, pötürcükler olarak o grafikler bizi beynimizden vururdu. sevişme sahnelerine bile dumur bakardık. hatırlarım da oyunun intro'sundaki deli müzik ruhuma işlemişti.

    neyse efendim, oyunu oynadık, bitirdik, korktuk ve etkilendik. şimdi oynasam ne olur bilmiyorum ama onca yıl önce atmosferi ele geçirmişti bizi...

    hiç unutmam, geçmişteki piskopat eleman (carlo diyesim geliyor adına, ama hiç hatırlamıyorum) bir yerde elemanın tekini masaya bağlayıp ağzına huniyi veriyordu. sonra bir tepsi dolusu taze, ıslak, cıvık bağırsağı huniden aşağı boşaltıyordu. bağlı eleman gırtlağına dayanmış huniden lık lık homurtular çıkarırken piskopat büyücü de (mesleği büyücü idi sanırım bunun, sihirbaz) hunideki bağırsakları tokmak ile bastırıyordu. bu sahneyi izlerken hafif hastaydım, mide bulantısı tavan yapmıştı bunları izledikten sonra.

    güzel oyundu; 3 metrelik balta ile adam yarmadan, gırtlağa sokulan spatulalara kadar herşey vardı.

    bir de o zamanlar oyunlar kiralanırdı. çünkü cd oyunlar hem pahalıydı hem de bizim gibi pötürcüklerin oyuna verecek parası nadir olurdu. oyunu geri götürmem gereken günden önceki gün taşınmıştık... lakin bilgisayarın güç kablosu diğer evde kalmıştı. müthiş bir yaygara kopartmıştım, hatırlarım. oyunun sonlarındaydım, eğer o gün bitiremezsem sonunu göremeden geri vermek zorunda kalacaktım ve bir daha kiralamak için param yoktu.
    neyse sonunda diğer eve gidilip kablo alındı ve oyun o gün bitirildi...

    tebessüm ederim şimdi. bilgisayarcı icra memuru yollayacaktı eve değil mi..
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap