11 entry daha
  • ilk olarak hollanda'da yayınlanıp bugün dünyanın çoğu ülkesinde en çok izlenen televizyon şovu olmaya başarmış big brother beraberinde birazdan bahsedeceğim türlü istatistiki enformasyon da getiriyor. (kaynak göstereyim de kendim araştırmışım sanılmasın; tilivizyonda verdiler belgeselini, ordan yattım izledim ne araştıracam.) özetle bizdeki bbg'ye benzeyen bir formata sahip big brother'da farklı olan en önemli unsur; yarışmacıların evden dışarı kesinlikle çıkmamaları ve dış dünyayla iletişimlerinin tamamiyle kesilmesi. paralarını da taksiyle filan kazanmıyorlar, her hafta ellerine geçen sabit ve cüz'i bir miktar var, big brother her hafta bunlara çoğunlukla akrobatik bir görev veriyor, bunlar da paranın bir kısmıyla kumar oynuyorlar başarıyla tamamlarız bu görevi ya da hiç girmeyelim, elimizdekiyle yetinelim diye. (verilen görevlerden bahsetmişken bir parantez açalım, geçen senenin ingiliz big brother'ında verilen görevlerden biri olan üstüste maksimum sayıda küp şeker dizme dalında bir yarışmacı dünya rekorunu kırarak guinness'e girdi.) elemeler de her yarışmacının evden atılmaya aday gösterdiği isimler üzerinden en çok oyu alan ikisinin halk oyuna sunulmasıyla gerçekleşiyor.

    98 yazılı kurala sahip olan yarışma, kimi zaman yarışmacılarda isyana da yol açıyor tabi. kameraya tükürmeler, big brother'a küfretmeler, dış kapının kilidini zorlamalar görülmeyen şeyler değil ancak kişisel patlamalardan bugüne kadar sadece arjantin'deki biri diğerlerine karşı fiziksel şiddete dönüşmüş (eleman tekme attı kıza ya öküz), akabinde de sepetlemişler elemanı zaten. gerçi ben amerika'dakinde sonradan sabıkalı olduğu anlaşılan bi adam bıçakla diğerlerine saldırdı diye bi haber okumuştum ama onun bahsi geçmedi belgeselde. big brother'daki en büyük örgütlü eylem ise geçen sene danimarka'da evde kalan 7 kişinin de evin damına çıkmaları ve big brother'ın aileleri tarafından haftalık ziyaret izni vermesine kadar inmemeleriyle vuku bulanı. "dış dünyayla iletişimin koparılması" kuralının bozulduğu bir başka hadise de olayların görmezden gelinemeyecek, saklanamayacak kadar büyüdüğü wtc'ye yapılan terörist saldırı, amerikan big brother'ında bozulmuş bu kural 11 eylül'de (finale 1 hafta kalmasına rağmen). portekiz big brother'ındakilerse daha 7 gün önce öğrenmişler olayı.

    bugüne kadar yarışmacılar arasında yeşeren 58 ilişkiye ev sahipliği yapan şov 8 evliliğe de önayak olmuş (bunlardan 4'ünün düğünü şovun bir parçası olarak yayınlanmış), hatta isveç'te yarışmacılardan biri şovun sunucusuyla evlenmiş, iki de çocuğu olmuş. bir başka iskandinav ülkesi olan norveç'teki şovun kumrularından erkeğin evden atılması ise halkta öyle tepki yaratmış ki iki hafta sonra eve geri döndürmüşler çocuğu. bu çift bir günde 6 kez seks yaparak başka bir rekora da imza atmış bu arada. laf açılmışken 18 ülke içinde evde seks yapılmamış sadece 2 ülke var, ingiltere ve amerika. (bu ülkelerin dünyadaki en yüksek erken hamilelik yüzdesine sahip olması da ilginç bir tezat.) her ne kadar şovun yaratıcılarından ismini vermeye üşendiğim amca "10000 saatlik yayınlanmış big brother materyalinde içinde seks gördüğümüz parçaları bir araya getirirsek yarım saati geçmez" dese de belçika'daki big brother evi üstünüze afiyet geçen sene bir gün öyle bir kudurmuş ki sonunda yapımcı "lütfen artık seks yapmayarak vakit geçirmeye çalışın, teşekkürler" şeklinde uyarana kadar kanal yayını kesmek zorunda kalmış. bu arada bugüne kadar kazanan 33 kişiden yalnızca 3'ünün evde sevişmişliği olması da ilginç bir istatistik. bu 33 kişiden sadece 9'unun kadın olması ise daha dikkat çekici. bir tane de gay var aralarında merak eden olursa, yok değil yani.

    kazananlardan çoğunun etliye sütlüye karışmayan, sessiz ve mülayim tipler olması ise eleme sisteminin olayı nasıl farkettirdiğini gösteriyor, hele bizdeki melih ve edi'nin popülaritesi göz önüne alınırsa. evet, genelde gazetelere çıkan, çok konuşulan parlak ve popüler tipler 4. ya da 5. hafta eleniveriyorlar gavur big brother'ında. ama bu demek değil ki kazanamayanlar yarışma sonrası kaybolup gidiyorlar; örneğin polonya big brother'ından bir eleman parlementoya girmiş, danimarkalı bir başkası ise bir albüm çıkararak 25 hafta listelerde kalmış, avusturalya'lı bir genç ise yakında neighbours'da rol almaya başlayacak.

    hep sıradan insanların ünlü olmaları hikayelerinden de ibaret değil big brother, bizzat ünlülerin katıldığı bir big brother yapıldı misal geçtiğimiz sene ingiltere'de. geliri bir yardım derneğine bağışlanan bu "celebrity big brother"ındaki 6 ünlü (misal biri boyzone'dan keith duffy idi) 4 hafta boyunca evden dışarı çıkmadan aslanlar gibi yarıştılar, an geldi ışıltılı kadın yıldızların sabah mahmuru makyajsız suratlarına, o hayatımızdaki güzelliklerin sarkık memelerine tanık olundu, an geldi kızların sevgilisi jilet gibi delikanlıların osurukları mikrofonlardan yankılandı, eğlenceli oldu vesselam.

    velhasıl truman show'du, ed tv'ydi derken göstere göstere gelen kaçınılmaz bir fikirdi bu big brother, televizyonculukta arkasından gelen survivor, temptation island, lost, eden (ve hatta yarışmacıları birbirine düşürmesi temasıyla the weakest link) gibi bilimum programla da bir ekol yarattı. kendisine ve türevlerine uzun ömürler diliyor, bir sonraki televizyon yarışması paradigmasını merakla bekliyorum.
73 entry daha
hesabın var mı? giriş yap