461 entry daha
  • geldim yine. yazmayacağım, izlemeyeceğim demiştim ama ben sanıyordum ki daha bunların birsürü bölümleri var. meğerse 2x14 sezon finaliymiş. izledim. izlemez olaydım. ama bu sefer daha kapsamlı bok atmak için bütün bölümü not tutarak izledim. bütün mantık hatalarının, fason baş sahnelerin anasını belleyeceğim. birsürü laflar hazırladım. başlayalım:

    --- spoiler ---

    bu dizideki sikkolukları yazıp anlatmayı spoiler gibi bile göremiyorum.
    --- spoiler ---

    bölüm başlıyor. bu section 31 gemilerle sarmış. leelan görüşme açıyor. "torpahlar için geldim emmi" diyor. şu japon mirror universe gergeu karısı şov yapıyor. bizim 200 gemi var 30 gemiyle ne bok yapacan diyor. arkadaş bu number one karısı ne kadar maharetliyse 200 tane mekik üretmeyi ciuv ciuv ciuv silahlandırmayı başarmış maşşallah. bu atılganın normal orjinal serisinde kaç tane mekiği vardır? buyrun:

    isimsizleri de ekleseniz 12 lan hadi biraz da ben koyayım 50 olsun tamam da kalan 150 tane mekiği neresinden çıkarttı mu number one?

    neyse sahne devam ediyor. leeland hobaa şovunu yapıyor. section 31 gemilerinden bir sürü gemicik star wars stayla fighter peydah oluveriyor. başlıyor savaş. ciuv ciuv ciuv çakma star wars sahnelerinin birinden diğerine koşarken buluyoruz kendimizi. neyse bu aksiyon esnasında ne hikmetse discovery'nin shield çöküyor ve leeland kendini discovery'e ışınlatıyor. burda sorularım başlıyor çok sinirliyim;

    1) ulan bu section 31 borg stayla insanları asimile edebiliyor da 30 tane gemide niye 1 tane adam bırakmamış da bi tek leelandı asimile edip bırakmış?
    2) section 31-kontrol bu küre verilerini sömürmeye hangi akla hizmet bir tek leelandı gemiye salıp gidiyor?
    3) devam eden sahnede leeland nası bir zihniyetle beceriyle bu gerizekalıları kendi köprülerinde hapis bırakabiliyor?
    4) ulan elinizde mucize bir teknoloji alametifarikası var. ışınlayıcı(2x13'de ne hikmetse kullanılmayıp gemiden gemiye ımıl ımıl adam aktardı gerçi adamlar) kitlenin amk leelandına ışınlayın adamı uzay boşluğuna donsun gebersin. neyse geçelim bu sahneyi de...

    aha zurnanın zırt dediği başka bir mevzu. section 31 gemilerinden biri foton torpidosu ateşliyor. piuuuuv süzüle süzüle geliyor. ne hikmetse kalkanları çalışan bir geminin kalkanlarına nüfuz edip geçiyor ve ne hikmetse patlamadan löpçük diye enterprise'ın gövdeye saplanıp kalıyor. aksiyon yapacaz gerilim yapacaz dakka dolduracaz diye sıçıp sıvadıklarını yüze vurma faslına geçeyim şimdi. amiral (tıpçı psikolog stayla geçmişi olan kadın) ne hikmetse mesih kompleksine girip gemiyi kurtarıcam diye torpidonun patlamadan kaldığı gemi bölgesine gidiyor. oralara da geleceğim.

    1) arkadaş yine aynı teknoloji elimizde hazır. ışınlayıcısistem basit. torpidoya kilitlen uzay boşluğuna ışınla. tamam burda bir takım arkadaşlar ötecekler şimdi "ama torpitonun savaş başlığı açıksa işlem esnasında elde patlaaaaar" eyvallah onun da çözümleri var.

    2) sahneler ilerlerde olabilir de kaptan bir yerde bu amiral kadının yanına gidiyor torpido amiral ve kaptan aynı yerdeler. birtakım sikko şeyler deneyip olmadığını izah ediyor amiral ve bombaya gelin! amiral karı diyor ki burda airlock patlama kapağı var ama manuel çalışıyor. birinin içerde kalıp kapatması gerekiyor diyor. neyse sen kalırdın ben kalırdım gereksiz edebiyatlar sonrasında amiral kalıyor. senin daha görecek güzel günlerin var edebiyatı çekiyor. kapağı kapatıyor ve mal gibi ayakta patlamayı izliyor. pike da camdan seyrüsefa ediyor. ulan bir kere star trek'te böyle sikko riskli işler için biçilmiş kaftan bir allahın kulu red shirt eleman kalmadı mı da o kolu koskoca amiral çekmek zorunda kalıyor? zaten onu da geçtim bu kadın sağlıkçı danışman stayla bir kadın (önceki bölümlerde stametse terapi mi ne yapıyordu) gemide patlamamış bir torpido var. bu nitelikteki ve amiral olan bir bireyin orda ne işi var aq? mühendislikten birini yollarsın bakar eder normal star trek evreninde.

    3) hepsini geçtim foton torpidoları madde-antimadde bazlı kalkan vs yoksa genellikle gemilerin ağzına sıçan bir silahtır. bu torpido gemiye nüfuz etmiş. kalkan diye birşey kullanmak zaten söz konusu değil. ve ilerleyen bölümün sonlarındaki sahneye bakarsak genimin ön kısmından hayvan gibi bir parça ısırılmış gibi kopmuş durumda bu patlama sonrası. sorum şu: bir tane sikko airlock kapısıyla kaptan pike kişisi nasıl korundu amk bu patlamadan? (ki sahnede patlama dibinde gerçekleşti) neyse bu sahneyi de geçelim.

    4) ulan bi de hepsini geçtim bir yerde bi blast door varsa bunun kolunun dışarda ve uzay boşluğuna bakan efil efil esen tarafta olması mı daha mantıklıdır? yoksa içerde olması mı?

    leelan mevzusu: en sonlarda bu japon kadın leelandı manyetik alan gibi bi bok kurarak öldürüyor ve piuuuuuuuv. "kaptan bütün section 31 gemileri ölü moda geçti" diyor bi officer. şimdi yardırmaya tekrar başlayayım:

    1) yukarda da dediğim gibi ulan bu kontrol boku neden sadece 1 adama bağımlı? ne alaka o geberince bütün gemiler ölü moda geçiyor? bu kadar mortal bi yapay zeka nasıl böyle birşeyin safeguard'ını almıyor? niye bütün o gemiler tam takır kuru bakırdı? niye diğerlerini asimile etmemişti kontrol boku?

    2) madem her bok sırf leelandın göte gelişiyle göte gelebilecek hassasiyetteydi kontrol niye leelandı tek başına discovery'e yolladı?

    3) madem leelandın varlığı kontrolün varlığının devamı için çok önemliydi niye amk leeland discovery'deyken kontrolün 30 tane gemisi bam bam bam discovery'e sıkmaya devam ediyordu?

    göt kurtaran klingonlar. fazla üzerinde durmayacağım. senaristler heralde bu boku anca böyle kurtarırız diye klingonları da devreye sokmuşlar. boru gibi klingon gemisi ortaya çıkıyor ama o da fail. klingon gemisi bi uzaysal riftten akıp geliyor gibi. olmaz abicim olmaz. lan star trek evrenindeki temel cloaking-decloaking olaylarına bile çalışmamış kodumun senaristleri. normalde cloaka girerken gemi yavaş yavaş flulaşır. cloakdan çıkarken de yavaş yavaş belirginleşir. klingonca telaffuzlar bok gibi. coşku yok, ruh yok. neyse bu zaten dizinin süregelen problemiydi bunun üstünde durmayacağım.

    michael ağlağı mevzusu: bu jumpsuit zaten apayrı bir fail. kadının anasının yıllarda ürettiği şeyi hooop kopyala yapıştır kopyala yapıştır pat diye ürettiler. tamam replikatör teknolojisi çok gelişmiş olabilir. ama o sahne ne abicim ciuv ciuv ciuv piuv piuv piuv. mekikler kadına koruma olmuş bi yere doğru gitmeye çalışıyorlar. ulan ne anlamı var? elinde güya uzay zamanım ağzına sıçan jump yapabildiğin bi elbise var. gereksiz aksiyona ne gerek var? spock'la kafa yordukları sahneler hele beni benden aldı. "hııııı o sinyallere aslında sen şimdiki zamandan giderek sebep olmuştun. hıııı o zaman şu ana gelebilmemiz ve önümüze bakabilmemiz için geçmişe gidip o 5 sinyalı vermen lazım. hıııı." hele bi sahne var ki bu michael karısı diyor "napim kadere mi güveneyim yani?" spock diyor sadece mantıklı olana güven. ulan bu hadise boostrap paradoksudur. şahsi kanaatim boostrap paradoksu olan her dizi filmin senaryosal olarak biraz fason olduğudur. eski star trek dizilerinde de boostrap paradoksu içeren zamanda yolculuk temalı bölümler bolca vardır ama rahatsız etmeyi bırak seyir zevki verir insana. ulan mantığın anasını bellediniz bari bu olaya spockun ağzından "mantıklı olan şeyin peşinden koş" dedirmeyeydin pezevenkler!

    tilly kevaşesi: boş geçersem ayıp olur. ağlak salak standart hareketlerini geçtim bi yerde geminin shieldı güçlendirmek için bu gidiyor. jefri tüpü stayla yerlerden geçerek bu kanala ulaşıyor. tamam mekanik becerileri olabilir bu tilly karısının ama bir sahne yine beni benden aldı. kapağı açıyor ve bir yazı var "kurcalamayın". lan bu bildiğin tüm star trek külliyatına bir hakarettir!

    1) arkadaş cehennemin dibindeki bir kanalı zaten teknik ekipten mühendis tayfadan başka kim niye açsın kurcalasın?

    2) starfleet elemanları zaten eğitimli kişilerdir. gemilerde starfleetten olmayan insanlar zaten bar pavyon stayla yerler hariç gemide çalışmazlar (tng-ten forward). federasyon mühendisleri bazı star fleet elemanlarının moron olduğunu varsaydığı için mi bu notu koymuştur?

    bölümün sonlarına doğru yine bağırmak istediğim son bir sahne: bu spockla michael dahisi olayı çözmüşler rota belli ama arkadaş hala bi farewell hala bi farewell sahneler. aloooooooo lan olm section 31 gemilerinizin ağzına sıçıyor ne lagaluga yapıyorsunuz? standart bildiğimiz gerçek spock o anda orda olsa "`lan michael bi sus ortalık savaş yeri ne illogical illogical laga luga yapıp duruyorsun`?"u vulcan stayla duygusuz bir şekilde söyleyip olayı kapatırdı.

    hepsini geçtim. bölümün sonları... discovery cehennemin dibine gitmiş. bu michael karısından 7. sinyali bekleyecekler. enterprise'ın köprüdeler. biri diyo ki "kaptan beta kadranından 51.000 lightyeardan sinyal aldık." "ooo çok güzel" diyolar. iki laga luga sonra gemi warplama sahnesi...

    1) ardakaş discovery 51.000 lightyear geriye mi gitti de sinyali o anda alabiliyorsunuz?

    2) hadi subspace iletim yollarıyla bi şekilde sinyali görüntüyü aldınız. beta kadranında olan 51.000 ışık yıllık mesaye nasıl gitmeyi planlıyorsunuz? star trek voyager warp 9,975 kökleyebilen üstün warp motoruyla bile 70.000 ışık yıllık saplanıp kaldıkları delta kadranından eve dönüş yolunu max speedde bile 75 yıl olarak hesaplamışlardı.

    3) warp speed calculator ulan star trek enterprise'ın ekstrem şartlarda falan anca warp 8 kökleyebildiğini varsaysak neredeyse bu hızda bile 100 yıl sürebilecek bir süre... sikko senaristlerin sandığım kadarıyla tek amacı 3. sezonda bir nebze romulanlardan senaryoya koklatmak.

    çok sinirliyim sözlük çok! bu discovery dizisi hırsızlık, arak, çoraktan başka birşey değil. tek tek tespit ettiklerimi yazayım:
    1) spor drive = ftl (battlestar galactica)
    2) klingonlar = orklar (lotr)
    3) ciuv ciuv ciuv piuv piuv piuv savaş sahneleri= star wars (mekik modifiye etme ne amk ya?! x-wing, y-wing, b-wing de koysaydınız)
    4) jumpsuit'in fıçı fıçı fıçı açılıp kapanması= iron man
    5) sikko entrika sahneleri = sikko standart herhangi bir dizi (mesela game of thrones 7. sezon)
    6) warp drive, transporter, enterprise, spock, pike= star trek tos. evet yanlış duymadınız. bu dizi bir star trek dizisi değildir. bu dizi bir ucube, bir çeşit piç evlat, star trek teknoloji ve terimlerini çalmış. star trek evreni ve felsefesiyle alakası olmayan sikko bir sayfay dizisinden başka birşey değildir. "ama bu tos'tan 10 yıl öncesiiiii federasyon daha o zamanlar kafa olarak olgunlaşmamıştı." diyecekler canımı sıkmayın canınızı sıkarım! neden? elde kaptan archer'lı çok daha öncede geçmiş nx-01 li enterprise serisi... şu gemi tayfasından 10 kat daha olgun bir gemi tayfası felsefesi ruhu vardı. st-ent'yi izlerken yer yer eleştirdiğim şeyler olmuştu ama şu an vaktinde dediğim tüm eleştirilerimi geri alıyorum ve hatta aklıma gelmişken st-ent'ye de imdb'de 10 yıldız veriyorum. ulan izlemeye ne hevesle başlamıştım 2 sezonun sonunda ne seviyede hayal kırıklığına uğradım... bu kodumun cey cey abrams ekolü star trek'in de star wars'ın da anasını avradını belledi. yatacak yeriniz yok senaristler! kaç yıllık yapımı öldürdünüz. her bölümde de üzerine mum diktiniz.

    şu tezi boku püsürü bitireyim bir boşa çıkayım, eski star trek serilerini insanlara sevdirecek-tanıtacak bu salak ucube dizinin tüm mallıklarını çok daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koyacak, youtube'da güzel bir star trek tanıtım kanalı açacağım. (ilgili seven arkadaşlarla beraber fikir projeler yürütmek isterim.) o kadar nefret ettim ki, insanları bu salak diziden nefret ettirmeyi bir borç bildim kendime. "ulan o kadar sevmiyorsan izlemeyeydin" diyecek arkadaşa ithafen, "ağzımı bozdurmadan yavaşça siktir git kardeşim. bu diziyi gerçek star trek'in ruhu felsefesi güzelliği için izledim ama o güzelliğin anasının bellendiğini üzülerek gördüm. star trek'e olan gönül borcu ne kadar sikko da olsa adında star trek geçtiği için izlemeyi gerektirirdi. sen sadece mallıkla eğlence bulan mal bir ergen veya gerçek hakiki star trek dizilerini izlememiş çok şeyler kaçırmış bir birey olabilirsin" derim ve geçerim. neyse buraya kadar okuduysanız vaktinizi çaldığım için özür diliyorum.

    live long and prosper
266 entry daha
hesabın var mı? giriş yap