27 entry daha
  • cine5'de yayınlandığı dönemle ayağımı kırdığım dönemin denk gelmesi sebebiyle bir ayda 6 kere izlediğim, daha sonraları da alışkanlık yaptığı için her iki ayda bir düzenli olarak divx'ini, vcd sini ya da bulduğum herhangi bir formatını bularak damarlarıma zerk etmek suretiyle beynimi uyuşturup ruhumu rahatlattığım harika film.
    kesinlikle indiana jones serilerinin en iyisi olmakla birlikte spielberg'in aksiyon-komedi dallarında yaptığı ilk kişisel zirvedir bana kalırsa. spielberg,
    bu filmle birlikte indiana jones'un hayatına dair bütün bilinmeyenleri ortaya döküp seyircilere göstermeyi tasarlamıştır. bir nevi jones bohçasıdır bu film.
    indy'nin çocukluk ve gençliğini nasıl bir ailede geçirdiğini, o çok bildiğimiz aksesuarlarının* *, alışkanlıklarının ve korkularının* hangi olaylarla başladığını bize ustaca anlatır ve jones serisinde akla takılan bir nokta bırakmaz.
    ustaca yazılmış bir senaryo ve karakterklerinin özü gereği film boyunca komedi ve aksiyon türü arasında gidip gelen; her iki türün de bütün gerekliliklerini yerine getiren bu başyapıtın en büyüleyici yanlarından biri de gerçekten de 1930 ların sonunda filme alınmış gibi olmasıdır. sean connery'nin ve harrison ford'un muzip oyunculukları da takdire şayan bir noktadır.
    ilk iki filmde jones'a yardım eden, jones'un gerek fiziksel gereksel duygusal ihtiyaçlarını karşılayan kadın figürüne bu bölümde vurulan darbe de filmin daha maço ve akıcı olmasına hizmet etmiştir. her macerasında çekici ama biraz da baş ağrıtıcı kadınlarla maceradan maceraya sürüklenen jones, ilk kez dark side'dan bir kadına rastlamış ve bunun bedelini çok ağir ödemenin eşiğinden dönmüştür. bunun etkisiyle kadınsız kalan jones ve babası, filmi bir yol hikayesine çevirerek hem kitaplarını, hem kaselerini hem de hep mahrum kaldıkları baba-oğul ilişkilerini aramaya koyulmuşlardır. filmin asıl özü de budur. geri kalan dakikalar ise sizin sinemadan alacağınız zevki maksimuma çıkartabilmek için çırpınan hollywood emekçilerinin size hediyesidir.
    gün gelir ayak kırığı bile unutulur ama bu filmin tadı unutulmaz...
50 entry daha
hesabın var mı? giriş yap