39693 entry daha
  • en sonda yazacağımı başta yazayım.

    bunun mutlu sonla biteceğini sanıyorsan, dikkatini pek verememişsin

    mutlu son mu bekliyordunuz? game of thrones'u, game of thrones yapan ters köşeler değil miydi? tam da dizi finalinde tahta oturacak dediğimiz karakterleri en olmadık yerde öldürmediler mi? jon snow tahta otursaydı herkes mutlu olacaktı. peki çok fazla klişe değil mi?

    izler izlemez şunu karalamıştım şimdi de çok farklı düşünmüyorum ama linç kültürü her yerde ya, senaristler acımasızca eleştiriliyor. evet, son sezon biraz sıçtı. en büyük nedeni de 10 değil, 6 bölüm çekilmiş olmasıydı. aceleye geldi çoğu şey fakat hikayenin bitişi anlamında çok da tutarsız olmadı.

    king's landing yanmışken westeros'un tüm lordlarının toplantı yapması mantıklı bir detay. o konseydeki konuşmalar da çok güzeldi. tyrion ve davos güzel bağladı. sam kardeşimizin "demokrasi" önerisi tabi ki lordlar tarafından kabul edilmedi, alay edildi. bu sahne çok güçlü bir demokrasi gönderisi değil miydi? bu sahne ilk sezonlarda çekilseydi george r. r. martin'i yere göğe sığdıramazdık. şimdi sırf linç moda diye son sezon senaristlerine bok atmak moda diye sahnenin hakkı verilmiyor. ne kadar seçim yapılırsa yapılsın yöneticileri birkaç kişi belirliyor. en basit ifade ile demokrasinin tanımı bu.

    daenerys targaryen'ın king's landing'i yakması eleştirildi. bu kadın hep böyleydi ki. sadece yanında missandei, jorah ve tyrion (ilk zamanları) gibi iyi danışmanlar vardı. yoksa dany yine yakıp yıkarak geliyordu westeros'a. son bölümdeki jon-tyrion konuşmasındaki ifadeler de güzel. buna değinildi. jon, dany'e "yakarken yanındaydın dedi" senaristler burada izleyicilere "dany onu bunu yakarken alkışlıyordunuz, ejderhalara çıldırıyordunuz şimdi ne oldu?" mesajı vermedi mi? ölümünün de jon'un elinden olacağı belliydi. dany'e de haksızlık edilen bir karakter oldu. ak gezenleri öldürmede yardım etti. 1. sezondan beri istediği tahtı aldıktan sonra oturamadan öldü. tam game of thrones'luk son, beğendim.

    arya stark başından beri en sevdiğim karakterdi. kızım olursa kendisinin adını vermek isteyecek kadar sevdim. finalde kendine yakışanı yaptı. hep "ben leydi değilim" diyordu. sinsi bran gibi yalan değil, gerçekten değildi. yine arazi oldu. keşke yanında tazı da olsaydı :( önceki sezonlarda da merak ettiği gibi westeros'un batısında ne olduğunu görmeye gidecek. tabi o zamanlar dünyanın düz olduğu bilindiğine göre sürekli westeros'un batısına giderse bravos'a çıkacağını anlayamadı. bunlar hep westeros'un eğitim sisteminin faydasızlığından. lord, kral, kraliçe adaylarına anca oturun hane sloganlarını ezberletin, neyse. bu kızımızın "no one" olayı da inanılmaz açıkta kaldı. şu yüz değiştirme yeteneğini biraz daha kullansaydın be kızım? night king'i senin öldürmen (gerçi çok basit öldürdün) kadar doğal bir senaryo yoktu da en azından aldığın bunca eğitimin kışı bitirmek için olduğunu bize yansıtsalardı. ne bileyim jaqen h'ghar bir yerlerden çıkıp sana valar morghulis deseydi. "verdiğimiz dersler boşa gitmemiş." deseydi de havada kalmasaydı o olay.

    ah jon snow... ah aegon targaryen (hiçbir faydasını göremedi targaryenlığın) işte burada kalp kıran bir son oldu. mutlu son istesek zaten game of thrones izlemezdik. bakmayın siz bu linç tayfaya. onlara sorsan jon kral olacaktı. sonra dizi bitecekti. jon kardeşe haksızlığın kralı yapıldı. kendini hep piç sandı. öz babası sandığı adam bile kara kule'ye gitmesine mani olmadı. sonra kara kule komutanı oldu. gece kralı geliyordu. binlerce yıldır savaşan yabaniler ve westerosluları birleştirdi. canından oldu, geri getirildi. kuzey'in kralı oldu. gece kralı'nın ortadan kaldırılması için herkesten çok savaştı. tahtın en gerçek varisi olduğunu öğrendi. yine halkı için dany'e diz çöktü. istemedi. en sonunda kendisini kiralık katil gibi kullanıp dany'i öldürttüler. jon'a da sürgün edilmek kaldı. kadere bak beeee. jon kara kule'den kuzey'e giderken arka fonda selda bağcan'dan "adaletin bu mu dünya" çalıyordu ama sadece kalp gözü açık olanlar duydu... duvarın ötesindeki kral oldu da kime ne fayda artık? gece kralı mı kaldı, duvar mı, yabani-westeros savaşı mı? gerçi tormund son bölümde "senin içinde gerçek kuzey var." diye vermişti spoilerı. yazarlar çok eleştiriyor ama bir sürü böyle hoş detay vardı son sezonda. dany'nin arkasından ejderha uçarken kanatları ile ahenkli bir şekilde yürüyüşü enfesti. küllerin kraliçesi bıçağı yedi kalbine. ikisi de daha iyisini hak ediyordu. ancak ne demiştik yukarıda? mutlu son mu bekliyorduk?

    gelelim 6 (altı) krallığın yüce kralı bran efendi'ye. çoğu kişi saçma bulmuş ama gerçekten de gelişen akış neticesinde taht için en uygun karakterdi. meğerse bu bebe taht oyunlarının kralını oynuyormuş da hepimizi uyutmuş. sinsi, yılan... kendini dizideki en mülayim karakter olarak gösterdi. "dünyalık işler ile ilgim yok." dedi. meğerse oturduğu yerden her boku hd kalitede izleyip tahtın kendisine tıpış tıpış gelmesini bekliyormuş. bunca yolu neden gelmişmiş. bak bak laflara bak. kral şehri'nin yanacağını önceden görmüştü. jon ve dany'nin akıbetini de biliyordu. e gece kralı tarafından öldürülmeyeceğini zaten biliyordu. oturdu ve bekledi. diğer tüm karakterler ile oynadı. yani geleceğe yön verdi. (arya'ya gece kralı'nı öldüreceği hançeri vermesi gibi) sonunda en büyük taht oyunu sahibi olarak tahta oturdu. bu senaryoya "boktan" demek gerçekten acımasızlık. açık yerler var, mantık hataları var. 10 değil de 6 bölüm çekildiği için aceleye gelen işleyişler var ama geniş düşünülürse mantıklı senaryo. zira şehir kül olmuş. tüm lordlar toplanmış. bir çözüm arıyorlar. hükümdarlığın kandan gelmesi zaten binlerce yıl acıdan başka bir şey getirmemiş. tryion'un önerdiği yeni sisteme göre en mantıklı aday bran'dı. zira çocuğu olmayacaktı. ölünce yine tüm lordlar toplanıp hükümdar seçeceklerdi. eski sistemden daha iyi gibi ama işler miydi? keşke birkaç bölüm daha olsaydı da yeni sistemin nasıl işlediği ve bu yeni sistemde oluşacak yeni taht oyunlarını izleseydik. en azından birkaç bölüm. ya da bran, konseyi topladıktan sonra sözünü bitirip arkasını dönerken gözleri birden maviye dönüşseydi ve tüm konsey şok olarak orada bitirseydiler. hahahahaha. bran konusunda içime sinmeyen tek yer jon'u sürgün etmesiydi. kendi açısından doğru bir karardı. tyrion'un jon'a söylediğine göre kara kule kararı, yeni kralın kararıydı. ve kuzey'in bağımsızlığını kopartan sansa da kral'ın bir barış yapmasına razı olmak zorunda kalmıştı. lekesizler falan hikaye yani. zaten lekesizler gidiyordu. bran, istese jon'u yollamazdı ama neden tutsun ki? sonuçta eski sisteme göre tahtın varisi. yeni bir sistem kurulmuş. bu adam her ne kadar dizideki en iyi karakter olsa da taht için tehdit. bu hayatta "ne kadar iyi olursan o kadar eziyet çekersin" öğretisinine çok güzel örnek oldu jon kardeşimiz. taht için binlerce masumun ölmesine, gece kralı'nın binlerce kişiyi ordusuna katmasına göz yuman bran, jon'a mı acıyacaktı? o yüzden jon'a yazılmış akıbet kötü bir senaryo değil. kalp kırıcı ama kötü değil. harcadılar jon'u. finalde sağlam bir dram gösterilmesi gerekiyordu. o da jon'un gidişiydi...

    zamanı geriye alsak mesela, 1. sezon sonuna gitsek, desek ki stark çocukları hükmedecek. herkes çıldırırdı. şimdi ned'in oğlu 6 krallık hükümdarı olmuş, kızı bağımsız kuzey'in kraliçesi olmuş. piç oğlu diye sakladığı yeğeni duvarın ötesindeki kral olmuş, diğer kızı hep bahsettiği gelen kışı bitirmiş. ned stark yaşasa ne gururlanırdı değil mi? milletin senaryoyu ölümüne eleştirmesine anlam veremiyorum.

    bir de şöyle de bir durum var. "uzun gece" bölümünde bir ara tyrion ve bran ateş başında konuşuyorlardı. kısa sürdü o sahne. belki de bran ve tyrion orada geleceği birlikte planladılar. birisi kral oldu diğeri eli. bran'ın zaten iyi bir karakter olmadığını anladık. her dönem "bir şekilde" kral/kraliçe eli olabilen tyrion'a da saf iyi diyemeyiz. ikisi de kendileri için makul bir "taht oyunu" oynayıp istediklerini almış olamazlar mı? yazarlar biz böyle düşünelim diye açık kapı bıraktılar bence. tyrion da son ana kadar dany'nin böyle bir şey yapmayacağını, yani bran'ın ona anlattığı geleceğe, kendi gözleri ile görmediği sürece inanmayacak gibiydi. savaş anında en çok şaşıran karakter kendisiydi.

    google'dan yardım almadan buraya yazamayacağım, 8 senedir diziye derinlik katan öyle karakterler vardı ki. ne denebilir başka? müthiş bir kurgu, müthiş diyaloglar, müthiş oyunculuklar, kıyafetler, mekanlar ve verilen emek... 8 sene sonra aramızdan ayrıldı bu dizi. yeri asla dolmaz. dünyada her hafta böylesine hasretle beklenen bir dizi daha zor yapılır.

    son olarak favori hanem olan starkların finalde yargı dağıtmış olmasından, her ne kadar sinsilik ile de olsa son tahta bir stark'ın oturmasından dolayı mutlu oldum. ne demiştik? (bkz: the north remembers)
2569 entry daha
hesabın var mı? giriş yap