17 entry daha
  • dün gece yarisindan sonra arte kanalinda zuhal olcay'in yüzüyle karsilastim. oglunu arayan bir ananin yüzüyle. bu yüze hangi cografyadan bakacagimi ben de bilemedim, arte'de türk filmi izleyen ve türkiye'deki politik hastaliklara sasiran bir yabanci olarak mi, yoksa filmdeki hikayenin gercekligine hic sasirmayan bir türk olarak mi? senaryoda eksiklikler , örnegin kacirilan alman gazetecinin kacirilma nedeninin hic aciklanmamasi, oldugu dogru ama türkiye bu hikayenin senaryo olmayanini yasadi senelerce, gercegini yasadi. o yüzden, sükran hanim'in yaptigi mardin yolculugu gibi benim icin de kendime giden bir yolculuktu hicbiryerde. bir film unutulani hatirlatmali, bir film görülmeyeni göstermeli, bir siir aciyi yazmali, bir müzik anadilden agidi haykirmali, bir gazeteci fotograf cekmeli, bir politikaci hizmet etmeli, bir polis güvenilir olmali ki bir insan degerli olabilsin...
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap