5 entry daha
  • az önce kapıma gelen seyyar satıcı türü. en son eğreti gelin filminde füsun demirel tarafından canlandırılan bir bohçacı karakteri izlemiştim. gerçekten her eve girip çıktığı için kostak emine'yi o öneriyordu oğlanın anasına bohçacı. bohçasında hayatları taşıyordu evden eve, dedikoduları, gençkızlık arzularını... bohçasından çıkardığı örtüler, elbiseler de bir harikaydı.

    çocukken erkek çingenelerin eskici, kadın çingenelerin ise bohçacı olduğunu sanırdım. aslında var da galiba böyle bir ayrım. tam öğle uykusu zamanı uyku girmeyen gözlerimin önünden sesleriyle geçerlerdi bu çingeneler karı koca. "eskiciiiii... bohçacı..." uyumazdım, yemezdim içmezdim, yaramazın tekiydim ama annem hiç teklif etmemişti beni eskiciye satmayı ya da bohçacıya vermeyi. ama biliyordum böyle bir şey var: yaramazlık yapan çocukları bohçacı alır...

    bohçaya saklanıp evden kaçmayı hayal ederdim. çingenelerle çadırlarda, atların arasında geze geze yaşamayı... sepet örerdim hayallerimde, hasırdan şarap şişeleri yapar boyardım onları rengarenk. ve böylece uyuyakalırdım.

    baktım da şimdi bohçacının bohçasına, içine saklanıp kaçmaya kalksam da sığmam artık. tek yapacağım bohçadan kendime bir örtü seçip, nakışlarında hayallere kaçmak olabilir. çiçekli örtü; 1 ytl. ve artık paralı hayallerim bile...

    vay bohçacı vay... aldın iki dakikada nerelere götürdün beni be!
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap