• 1957-58 sezonunda türkiye şampiyonluğu yarışında ipi beşiktaş göğüsledi. o yıllarda ulusal lig yoktu; istanbul, ankara, izmir, adana birincileri çift maçlı turnuvada hesaplaşırlar, en çok puan toplayan şampiyon ilan edilirdi. (beşiktaş başkanlığını nuri togay götürüyordu. teknik direktörlüğünü, daha doğrusu o dönemdeki adıyla antrenörlüğünü de bir italyan: leandro remondini) şampiyon kulüpler kupası (şampiyonlar ligi'nin o dönemdeki adı) başlayalı üç yıl olmuştu ve ilk iki yıl real madrid kazanmıştı. 1955-56 sezonunda 16 ülkenin birincisiyle düzenlenen eleme usulüne dayalı ilk kupada, türkiye de yerini almıştı: galatasaray'la. (ilk turda dinamo bükreş'le eşleşti, deplasmanla 1-3 yenilip, ali sami yen'de 2-1 kazandı ve averajla elendi.) ikinci kupada türkiye yoktu. hem de ilgi artıp 24 takıma çıkmasına rağmen. zaten o yüzden ön eleme kuralı getirildi, ilk tura geçmeden 8 takım safdışı bırakıldı.

    işte geldik 1957-58 türkiye şampiyonu beşiktaş'ın 1958-59 avrupa macerasına. o kupaya da 24 ülke şampiyonu alındı. ön elemeyle 18'e indirildi. beşiktaş'a ön elemede yunan takımı olimpiyakos düştü. kıbrıs kriziyle iki ülkenin savaşın eşiğine geldiği yıldı. olimpiyakos, istanbul'da oynamayı reddedince iki maçta da hükmen yenik sayıldı. sonra ilk turda beşiktaş'ın kısmetine ilk iki yılın avrupa şampiyonu real madrid düşmesin mi! kurada önce real madrid'in adı çıktığı için, ilk maç madrid'de oynanacaktı. tarih: 13 ekim 1958. statlar henüz ışıklandırılmadığı için maçlar gündüz oynanıyor. santiago bernabeu'ye iki siyah-beyaz takım yoğun alkışlar eşliğinde çıkıyor. beyaz şimşekler ve kara kartallar. ilk 11'ler şöyle: real madrid: alonso, marguitos, lesmes, santiesteban, santamaria, zarraga, kopa, ruis, di stefano, puskas, gento. (ileri üçlüye bakar mısınız; di stefano- puskas-gento... öylesi bir daha gelmedi.) beşiktaş: varol, kamil, münir, gürcan, özcan, büyük ahmet, sofyanidis, kaya, küçük ahmet, faik, coşkun. (ortaokul ikinci sınıftaydım o maç oynanırken. radyo naklen veriyordu. spikerin sesi hala kulağımda ama çok aramama rağmen adını belirleyemedim. bir polemiğe yol açmamak için ihtiyatlı davranıp, "üç ölümsüz ses"ten biri diyeceğim: eşref şefik, futbolculuğunda vefalı muhteşem olarak ünlenen muhteşem öksüzcü ve o sıralar yeni yeni parlayan halit kıvanç.) başlama düdüğüyle birlikte real madrid maçı beşiktaş yarı sahasına hapsetti. kaleye yağmur gibi şut yağıyordu. bir di stefano'dan, bir puskas'tan, bir gento'dan. ama beşiktaş'ın kalesinde varol vardı. izmirli "panter" varol. gece hayatıyla, aşklarıyla ve şikeleriyle -ilerde kendisi de itiraf edecekti- ünlü varol. o maçta harikalar yarattı. 90'a çekilen, kurtarılamaz denilen şutları bile püskürttü. ilk yarı 0-0 bitti. ikinci yarıda da beşiktaş 11 kişiyle duvar savunması yapıyordu. ama 58'inci dakikada real madrid savunmada gedik bulup varol'u avladı. santiesteban'ın şutuyla. istanbul'daki rövanş maçında bunun yeterli olmayacağını biliyorlardı. santiago bernabeu'de gelene üç gidene beş çeken real madrid, beşiktaş'ın inatçı direncinden deliye dönmüştü. maçın üçte ikilik bölümü 1-0'la geçildikten sonra dalga dalga gelen beyaz şimşekler akınlarının birinde, 18'in hemen dışında di stefano'ya gollük bir pas aktarıldı. ve tam o anda boğuk bir ses duyuldu, sonra da di stefano canhıraş bir feryatla kendini yere attı. beşiktaşlılar'dan biri (çoğu hayata veda ettiği için adını vermiyoruz, meraklısı arayıp bulsun) kaval kemiğinde kramponlarının izini bırakmıştı. di stefano acısı geçip ayağa kalkınca, kasten, sakatlamak niyetiyle kendisine tekme atan beşiktaşlı'nın yanına koştu ve bir yumrukta yere devirdi. bir yandan da haykırıyordu: "ekmek paramla oynamaya ne hakkın var!"

    o sıralar real madrid'in en pahalı oyuncusuydu di stefano. ve de gol kralı. hem ispanya'da hem avrupa'da. uzatmayalım; o maç real madrid'in 2-0 galibiyetiyle noktalandı. ikinci golü 84'üncü dakikada fransız yıldız raymond kopa attı. rövanş 27 ekim 1958'de, dolmabahçe stadı'nda (günümüzdeki inönü stadı) oynandı. di stefano kadroda yer almadı. hatta istanbul'a bile gelmedi. maç 1-1 bitti. 13'üncü dakikada joseito (ilk maçta yoktu) real madrid'in golünü attı, 64'üncü dakikada ise kaya (o da izmirliydi) beşiktaş'ın. (şampiyon kulüpler finaline yine real madrid kaldı. bir de fransız takımı stade de reims. stuttgart'ta oynanan finali 2-0 kazanan real madrid, kupayı üçüncü kez müzesine götürdü. onu izleyen iki yılda da kupayı hep real madrid kaldıracaktı.)

    `http://www.sabah.com.tr/…p/gnc103-20060101-102.html `
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap