52 entry daha
  • spielberg'in ucret almadan cektigi filmdir, "kan parasi almam" diye tribini atmistir.

    gercekte thomas keneally'nin schindler's ark adli kitabindan uyarlanmistir ki bu kitabin temelleri 1980'de bir tesaduf sonucu atilmistir; keneally beverly hills'de hosuna giden bir bavulu kredi karti ile almak ister, kartin transaksiyonunu beklerken dukkan sahibi yahudi dukkanina ugrayan her produktor ve yazara anlattigi hikayeyi, yani hayatini borclu oldugu oskar schindler'in hikayesini ona da anlatir.. keneally'de hikayeye ilgi duyunca iki yil sonra ortaya soz konusu kitabi cikar, lakin bu kitap yine de kurgu kategorisine girmistir..

    dogal olarak hadise buyuk ilgi gormus, kitabin senaryosunu yonetmeye once billy wilder yeltenmistir fakat emekliye ayrilmak istediginden koltuktan cekilmistir.. bundan sonra spielberg paso yonetmenlikten kaytarmaya calismis, martin scorsese'den "ben yahudi degilim yapamam edemem" seklindefalso yeyip roman polanski'den (ki kendisi bizzat filmde gorulen bazi olaylari yasamistir) "ben hala uzerimden atamadim o gunleri" tepkisi alinca en sonunda wilder spielberg'e "ulan angut sen yonetsene" der. buradan az biraz "hadi adam yine propaganda yapicam asicam kesicem diye isterik degilmis" sonucu cikarilabilir. yine de su da dogrudur ki spielberg bu filme jurassic park'i bitirmeden baslamis, jp'nin cilasini george lucas'a attirmistir..

    bunun disinda oyunculari ile fazlasi ile one cikar; tum o unlulerden once yan rollerdekilerin performanslari gercekten muhtesemdir, ki zira filmin bir cok kisiye koyan tarafi bu toplu sahnelerdeki dramadir. harrison ford schindler rolunu "benim adimin filmi golgelemesini istemem" diye reddetmistir. keza bundan etkilenen spielberg kevin costner ve mel gibson'un "haci olay varmis akalim hemen" onerilerini geri cevirmistir. tim roth'un elinden alman general amon goeth rolunu kapan ralph fiennes'in rolune ne kadar cok uydugunu soyle orneklenebilir; sete ziyarette kendisini goren gercek kurtulanlardan mila pfefferberg korkudan titremeye baslamistir, ki shoah foundation yararina yapilan kayitlarda goeth'in psikopatliklari anlatilir..

    siyah beyaz cekimi, hikayesi, oyunculugu, muzikleri, muzikleri (hem itzhak perlman hem john williams diye cift dikis geciyorum), her seyi ile toplamda muhtesem bir filmdir. keza insanlarin donup "oyle olmadi boyle oldu bunu dediler" diye saldirmasi da hic bir sey ifade etmez.. ornegin poldek pfefferberg'in (askerler tarafindan yakalaninca bavul dizmeye baslayan yahudi subay) ekstra materyalde anlattigi ghetto'daki kacisi ile filmde gordugumuz sahne farklidir.. ama sirf bu yuzden, sirf birebir ayni degil diye boyle etkileyici bir film asagilanacaksa cok yazik.. ki bu o donemde yahudilerin olaganustu durumlarda yasadigi gercegini de degistirmiyor; bugun bizi "dvda" sikseler basimiza boyle bisey gelecegine inanmayiz, gelmez de zaten.. donup de filmdeki gerceklik hatalarini kanit gosterek "yalan bunlar" iddialari surmek hem olen, hem de olumleri onlemeye calisan (bkz: #3784230) o kadar insana ayiptir..

    en notr bakis acisi ile "tarihi kazananlar yazar"in en muhtesem orneklerinden biridir schindler's list, her ne kadar kazanan en cok can kaybini vermis olsa da.. film isteyenler icin olabileceginin en iyisi oldugu gibi "aha bak propaganda propaganda ha ha ha!" diye parmak gosterecek yer arayanlara da kapi gibi bir monolittir yerini degistirmeden.

    buradan ders cikarmak lazim.. boyle oturup "bunlar hikaye" demekle olmayacak.. the da vinci code'da okuduklari ile ateist olan boyle bir yapimda dogru/yanlis aramaz. yarin oburgun bu ayni yontem gider bizi kicimizdan isirir.. ama naziler coktan gitti, kaybedecekleri kalmadi, biz burada kor kursuna gideriz bir film yuzunden (neden bahsedildigi anlasilmistir umarim).. bu baglamda biz turklere de onemli bir ders olmaktadir gelecekte olabileceklere dair. akilli olmak lazimdir, ve bu da akilli bir filmdir..
753 entry daha
hesabın var mı? giriş yap