• emin olun bundan daha kötüsünü akp dışında kimse yapamaz, adamlar her konuda tersten birinci.
  • hayır.

    ülkenin amına öyle bir koydular ki, olabilecek en iyi yöneticiyi seçsek bile düzelmemiz neresinden baksanız 10 sene...
  • düzen elbet değişir de düzülen değişir mi?
  • son zamanlarda memleketin bir çok köşesinde dile getirilmeye başlanılan sorudur. kah sitemle, kah sinir stresle bağıra çağıra, kah fısır fısır sohbetlerde.

    dünyanın yuvarlak olması kadar net bir gerçek var ki bu sorunun cevabı; evet kesinlikle düzelir. çünkü ekonominin bu hale gelmesinin en büyük sebebi alınan kötü siyasi kararlar.

    almanya bizi kıskanıyor sanan tayfa kudursun:

    dz bank: türk lirasındaki değer kaybının nedeni siyasi
  • (bkz: evet)
  • erdoğan'dan sonra türkiye'nin nasıl değişeceğini kemal kılıçdaroğlu dün yaptığı sunumda tane tane anlatmıştır;

    https://twitter.com/…luk/status/1599135334054387712

    bazıları sıkıcı bulmuş tabi ülkeyi kurtarmak eğlenceli ve zevkli bir şey değil ne yazık ki.

    hani "düzen değişmez abi ya" diye düşünenler varsa iyi seyretsinler sunumu düzen çatır çatır nasıl değişir görsünler.
  • eğer şüpheleriniz varsa soruyu bir de şöyle sorun. erdoğan kalırsa ekonomi düzelir mi?
  • erdoğan'ın gitmesi tek başına tabii ki yeterli değil.

    misal akp'den birilerinin (araştırın bi zahmet) 1.500'den fazla gayrimenkulu var..

    bu normal mi ? değil.
    bu sayıya akp iktidardayken eriştiler.

    bu tiplerin de siyasal anlamda itlaf edilip, mal varlıklarına devlet tarafından el konulması gerekiyor.

    gelen kişi önce yanlışları düzeltecek, daha sonra iyileştirmeye başlayabilir.
  • erdoğan giderse bir adım atarız, ama bu uzun ve sancılı bir yolun ilk adımı olur.

    türkiye'nin şimdiki ekonomisini düzeltecek sihirli bir değnek yok. şu saniye her şeyi doğru yapmaya başlasak kıçımızı toparlamamız 10 sene alır, o da en az.

    adım 1: türkiye'nin yabancı yatırımcı için çekici olması lazım. bunun için de hukuki açıdan olsun, siyasi açıdan olsun, dış ilişkiler açısından olsun dingildek olmayı bırakmamız lazım.

    oturup avrupa birliği'nin üyelik için önümüze koyduğu kriterlere bakmaya başlayacağız, ve bunlara harfiyen uyum sağlamaya çalışacağız. bunu avrupa birliği üyeliği için değil, bu kriterlerin gösterdiği yolun makul bir ülke olmak için iyi bir yol haritası olması nedeniyle yapacağız. insan haklarına saygılı, hukukun işlediği ve bağımsız olduğu, aklı başında,, kadroları liyakate göre belirlenmiş bir ülke olursak yabancı yatırımcı da alırız.

    adım 2: yabancı yatırımcı geldi. parasını sabit sermaye yatırımı olarak harcayanlar bir yana, onlar ne yapacağını bilir, ama sadece finans piyasasına giren adamın getirdiği para önemli olan. bu parayı nasıl harcayacağız? kural 1: betona değil. inşaat sektörü bitti. unutun onu. türkiye'de bu saatten sonra iflas eden her müteahhit ülke için hayırlıdır.

    savunma sanayii ve akp hükümetinin beceriksiz dış politikasının bir hayrı oldu - ülkede insansız araç teknolojileri ile ilgili bir know-how çekirdeği oluştu. bu askeri uygulamalarla sınırlı olmak zorunda değil. pek çok unsurunun da dışarıdan al monte et sat olduğunun farkındayım, ama en azından bazı şeyler için kullanılabilecek temeller var. bunların peşine düşmek bir seçenek olabilir. daha tabii yapabilecek, üretebilecek bir çok şeyimiz var.

    her şey bir yana önemli olan şu - katma değer üreten sektörlere yönelmek. yani yatırım yaptığın zaman o yatırımın sana devamlı gelir getirdiği, paranın çalışmaya devam ettiği sektörler.

    yani türkiye'deki rant, çalışmadan yaşama sevdasının bitmesi lazım.

    adım 3: eğitim sistemi... burada normalde "adam etmek" terimini kullanırdım ama şu anki durum o kadar kötü ki sadece ingilizce bir terimle açıklayabilirim - "unfuck". yani eğitim sistemi o kadar sikik bir durumda ki, önce sikik olmayan bir duruma getirilmesi lazım. sonra toparlamaya başlayabiliriz.

    akp politikalarının gerizekalılığı yüzünden iki kuşağı neredeyse tamamen kaybettik. bunu toparlamak 20-30 yıl alacak muhtemelen.

    adım 4: en uzun ve en zor olacak olan. kafaların değişmesi lazım. şu şark kurnazlığının toplumda artık ölmesi lazım. gerçek ahlak, gerçek haysiyet kavramlarını halka kazandıramazsan bi sik olmaz bizden, bugün bir sik olmadığı gibi. bu üstteki ile bağlantılı, ama o sadece ilk adım. bu işin en zor kısmı. bunu başaramazsak yukarıdaki geri kalanların hepsinde %100 başarı sağlasak da 50 sene sonra kendimizi gene aynen burada buluruz.
  • aldıklarını yerine bırakırlarsa ya da bıraktırırlarsa (el koyarsa) düzelir. cengizin firmasını devletleştirsek yeter be
hesabın var mı? giriş yap