• popüler olduğu sıralar benim de bir adet edindiğim, bugünlerde içi kullanılmayan bir sürü ıvır zıvırla dolu olarak bilmem hangi çekmecede saklanan çantanın konu edildiği dönemdir.
  • bazen diyorum ki keşke brad pitt ya da onun ayarında biri bu modayı tekrar başlatsa. bel çantası takanlara kötü gözle bakılmasa.

    kışın neyse de yazın bir insan üzerinde cüzdanı, ev anahtarlarını, araba anahtarını, telefonu, bozuk paraları, flash belleği, ufak tefek not yazılı kağıtları, şarj aletini, diğer ıvır zıvırları nasıl taşısın? neresine soksun? bir pantalonun kaç cebi var? böyle bir eziyet olur mu? olmasın.

    burhan altıntop çantası kullan demeyin ben de ona kılım.
  • bir bayram annemlerin eski görev yaptığı ilçeye gideriz. orda bir başka aile ile tanışırız. benim ankara'da olduğumu öğrenince "aaa bizim de oğlumuz orda" diye bir heyecan yaparlar.
    neyse ben dönerim ankara'ya annem arar sürekli "telefonunu istiyorlar, kızım napayım telefonunu vereyim mi?" ben de "verebilirsin" derim.
    bir gün telefon çalar. ve çocuk ofise gelir.
    her ne kadar dış görünüşe önem vermem desem de kararlarımızda önemli bir yer kaplıyor. benim de öyle oldu. aklımda kaldığı şekliyle tarif edeyim.

    saçlar taranmış, yanaklar pembe ve çilli, siyah takım elbise, beyaz gömlek, belinde o çanta :) hemen ofisten çıkmayı teklif ettim. bir kafeteryaya götürdüm. galiba o sırada gerginlikten ben de kızardım.
    vergi ile ilgili bi kurumda çalışıyordu. bana hava atmaya başladı. istanbul'da reina ve daha bir sürü o dönem televolelerde bahsedilen mekana gidiyorum diye. sanırım kızlar bu tarz şeylerden hoşlanır gibi bir algısı vardı. oysa gerçekten gitse de beni pek etkilemez böyle şeyler. meğer işi sebebiyle vergi işlerini kontrol etmek için gidiyormuş. ben bir daha görüşmek istemedim. çok ısrar etti sonra memleket derneğine gidelim diye. sanırım romantizm anlayışımız farklıydı. en son da hatırladığım excelde hazırlanmış imsakiye göndermişti. o son hareket beni benden aldı. excele olan aşkım bir kat daha arttı :) ama kendisini bir daha görmedim.
  • allah'ım bizi bunlardan kurtardın ya sana binlerce kez şükürler olsun diyesim geldi vallaha
  • bir dönemin efsanevi çantası. telefon çaldırmanın kolaylaştıran alet de denebilir bel çantaları için. onu gördüysen karşındaki kişinin kişilik özellikleri az çok bellidir. yukarıda yazılmış olduğunu tahmin ettiğimden detaya girmiyorum. ayrıca arkadaşlar arasında dalga geçmek için etkili bir malzeme olduğunu başıma gelmiş olduğundan da iyi bildiğim durum örneğidir.
  • başıma bir şey gelmeyecekse geri gelmesini istediğim dönemdir. hatta en çok kadınların kullanması lazım zira omuzdan çanta ne kadar hafif de olsa 15 saat omuzda kalınca ağrı yapıyor.
  • bunun bir de kemere cep telefonu takan versiyonu vardı gerçi hala var
  • bende yaptım, eastpak ile. biri mavi biri gri. arka gözüne harçlığımı, ön gözüne telefon, sakız, anahtar vs. doldururdum. yazdıklarımdan anlaşıldığı üzere çocuktum ve 90lar sonu modaydı.
    bunu günümüzde hala takanları anlamıyorum, tamam pratik ama kemere takılan telefon kadar olmasada iğrenç bir görüntüsü var.
  • (bkz: yaş çıktı yazma)

    çok şükür tükenerek bitti dediğimiz dönemdir.
hesabın var mı? giriş yap