• axiom of choice'un unfolding albümünde yer alan bir parça. sözleri ömer hayyamın bir rubaisidir:

    pish az mano to laylo nahari boodeh ast
    gardandeh falak niz be kari boodeh ast
    har ja ke ghadam nahi to bar rooye zamin
    an mardomake cheshm negari boodeh ast

    senden benden önce de vardı bu gün bu gece
    felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
    usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
    bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce.
  • ing. fani.
  • dersin ilk 15 dakikası en arka sırada geyikle geçtikten sonra ...

    chia- hadi hadi ders dinlemeyi deniyelim oluyo mu bakalım??
    evanescent - tamam hadi sen dene, ben de bakayım dinleyebilcek misin??
    chia- sen dinlemezsen dinleyemem ki!
    evanescent- neyini dinlicen ya?
    chia- sen anlatcan o zaman bu programı bana
    evanescent- olur anlatırım..
    ...
    ve böylece geri kalan 35 dakikada geyikle geçer. öğle uykumdan ağlaya zırlaya kalkıp gittiğim dersin 1 dakkasını dinletmedi bana. calısıp anlatcak ama o programı*...
  • aylarca bekledi yazar olabilmek için. herkesten önce doldurdu herkesten sonra yazar oldu. ama hosgeldi sefa geldi.
    hakkında yazılacak çok sey var ama zamanla..
  • "there is no need to argue anymore..."
  • dostlugun anlamı, bulmak, kaybetmek, sonra tekrar bulmak.
  • süper sosyalleşmiş insandır kendisi her taşın altından çıkıyor son zamanda. bir de çarsamba öglen saatleri geldiginde haftayı bitirme heyecanına girip beni deli ediyor.
  • iyi ki dogmus bu*
    dogmamıs olsaydı eger hayatımın son 7 senesindeki bir sürü olgunluğu ve çocukluğu çıkarıp atmak zorunda kalırdım.. içinde bulunduğumuz günde yanyana hoplaya zıplaya dans edebiliyo olmak kadar dosltuğun değerini bildiren bir sey daha olamaz sanırım.
  • ing, buharla$an, ucucu. 'evasive' yada 'vanishing' olan. (bkz: evanescence)
hesabın var mı? giriş yap