• 2 kilo domates almak için sıra numarası verdiler beni beklettiler denilse rezalet olabilecekken bu haliyle normal olandır.

    evet devlet de ne kadar iyi bakıyor orası şüpheli ama, elin adamına/kadınına çocuk verecek, emanet edecek. belki pedofilisin, belki organ mafyasısın, belki de sicili bozuk ahlaksız? araştırmasın mı?

    sonra da elini kolunu salalyan çocuk alıp, yukarıdaki işleri ypaıyor diye başlık açacaksın.

    kurallar ve kanunlar uygulandığı ve denetlendiği sürece hayat çekilirdir. not al bunu yaşlı adam.
  • (bkz: golf için sıra beklenmesi)

    yine doğuş holding sandım.
  • ülkede sahipsiz kalacak çocuklar çeşitli hastanelerinde yeni anne ve babalarına verildiğinden devletin resmi kurumu tarafından sahipsiz çocuk yok denilmesini çok da yadırgamadığım rezaletler silsilesi. bu iş yapılmıyormuş gibi yaşamaya devam edelim biz. arkada gözü yaşlı gariban bir anne kalıyor o biraz acı. ama çocuklara da iyi bakılıyordur diye tahmin ediyorum. her talep kendi arzını yaratır.
  • sen ne sanıyordun?
    her gidene bir tane çocuk verip gönderdiklerini mi?

    aylar süren ön inceleme var , uzmanlar gelip evini ziyaret edecekler , evraklarını tamamlayacaksın ondan sonra istediğin özellikler neyse ona göre bir sıraya gireceksin (ha belki kimsenin istemediği özellikleri istersin hemen gelir sıra o ayrı) aylarca hatta bazı yerlerde yıllarca sıra bekleyenler var...

    belki de kamu da en sağlam işleyen sistemlerden biri bu süreç.
    aklınıza esince bok atmayın.
  • ankara'da kız bebek sırası 3 yılı buluyor. bundan çok değil 2 sene önce 1 yılda sıra geliyormuş.

    sıraların bu kadar yavaş ilerlemesinin nedeni de artık internet aracılığı ile bebeklerin doğmadan satılması. böyle bir pazar oluşmuş ve çocuk esirgeme kurumu önlem alamıyor.

    diğer nedeni de bebeklerini evlat edindirmek isteyen ailelere devletin destek vermesi. yani diyorlar ki "sen evlat edindirme, istersen kurumda, istersen evinde kalsın biz sana maaş bağlayalım" düzenli gelir için bebekler evlat edindirilmiyor.

    böyle olunca da sıralar uzadıkça uzuyor.
  • evlat edinecek çocuk yok değil, tabi ki var, hem de bir sürü. ancak evlat edinme süreci çok şükür ki hala gerektiği gibi işletilmekte. bir çok şart var sağlanması gereken ve uzun uzun araştırıyorlar sizi. bu güzel bir şey. çocuklar yanlış ebeveynlerin elinde büyüyeceğine devlet yurdunda büyüsün bence.

    o gördüğünüz mendil vs. satan çocukların anası babası yok değil, mutlaka var, ki o çocuklara o işi yaptırıyorlar. yani öyle sandığınız gibi başı boş değiller.

    bir de evlat edinmede yaşa bağlı homojen bir talep yok. herkes mümkünse yeni doğmuş çocuk peşinde, kimse 8-9 yaşındaki ya da daha büyük bir çocuğu evlat edinme derdinde değil. talep yeni doğan ya da 2 yaş altına aşırı yüklenince ve bu duruma bir de sıkı bir prosedür eklenince sıra olması gayet doğal. ha bir de tipe göre çocuk seçmeye çalışan şuursuzlar var, reyondan oyuncak beğenme psikolojisindeler..

    keşke çocuk sahibi olmak, evlat edindirme prosedürüne benzer bir prosedürden sonra izne tabi olsa. dünyanın en adi aşağılık cani canavar insanı olabilirsiniz ve gidip kendiniz gibi bir eşten kimseye sormadan bir çocuk yapıp hem çocuğun hem de içinde bulunduğu toplumun dünyasını cehenneme çevirebilirsiniz kimse de size hop ne yaptın diyemez...
  • evlat edinme ile ilgili kanundan:

    başvuruların incelenmesi
    evlât edinmek üzere başvuran kişi ve eşler;
    belgeleri, başvuru tarihinden itibaren en geç iki ay içinde tamamlayıp sunarlar.
    bu süre içinde belgeleri sunmayanların başvuruları işleme konulmaz.
    belgelerin sunulduğu tarih ve saat sosyal inceleme ve küçüğün yerleştirilmesi sıralamasında esas alınır.
    (ancak, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlât edinilmesi veya oluşmuş anne, baba ve küçük ilişkisinin bulunması ya da hısımlığın söz konusu olması durumlarında bu esasa bağlı kalınmaz.)
    başvuru sahipleri belgelerin tesliminden itibaren en geç altı ay içinde yerleşim yerlerinde ziyaret edilerek haklarında sosyal inceleme başlatılır.
    (başvuruların yoğun olduğu il müdürlüklerinde bu süre, altı ay daha uzatılabilir.)
    incelemede karar vermeye yardımcı olacak her türlü belge talep edilir.
    başvuru sahiplerinin ve varsa birlikte yaşadıkları başka kişilerin kişilik, eğitim, kültürel özellikleri, ekonomik güçleri, sağlık durumları, aile bireylerinin birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkileri, küçükten beklentileri, evlât edinmeye bakış açıları, bakım, eğitme ve yetiştirme konularına yaklaşımları, evlât edinmek istedikleri küçüğün özellikleri, başvuru sahiplerinin veya varsa altsoylarının tavır ve düşünceleri değerlendirilir.
    başvuru sahipleri ile en az beş görüşme gerçekleştirilir.
    yapılan görüşmeler, incelemeler ve belgeler sonucu yapılan değerlendirme ile kapsamlı bir sosyal inceleme raporu hazırlanarak kanaat bildirilir.
    sosyal inceleme raporunda yer alan olumlu ya da olumsuz kanaat başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir.
    başvuru hakkında olumlu kanaat bildirilmesi halinde dosya sıraya alınır.

    türkiye'de devletin nadiren devlet gibi davrandığı üç beş alandan biri de bu iştir.

    maddenin bir yerinde şöyle bir ibare var:
    - `ayırt etme gücüne sahip olan küçüğün rızasının alınması.`

    yani kanun 5-6 yaşında bile olsa küçüğün rızasını soruyor ona olgun birey gibi davranıyor. git bunlar senin yeni annen baban demiyor. inşallah bu sistem bir gün bozulup gitmez.

    detaylar: http://cocukhizmetleri.aile.gov.tr/…ar/evlat-edinme
  • evlatlık verilecek çocuk olmamasından ziyade, evlat edinmek isteyen çok fazla evli çiftin bulunmasından da oluşabilecek durum. ülkemizde sistem nasıl işliyor kısaca anlatmak isterim. bir çift evlat edinmek için başvurduğunda başvuru yaptığı ilin listesine kayıt ediliyor. adana'da başvuru yaptığınızda iki yıl bekleyebilirsiniz; son şahit olduğum vaka da istanbul'da yapılan başvuruda bir yıl dolmadan sıra gelebiliyor. evlat edinmek için özellikle bir cinsiyet tercihi yaparsanız bu süre uzayabiliyor. sonrasında sosyal hizmetlerin çiftleri değerlendirme süreci başlıyor, bu doğrultuda çeşitli uzman raporları hazırlanıyor. son olarak da evlat edinme süreci aile mahkemesinde açılan dava ile sona eriyor.

    kişisel olarak gözlemlediğim çoğu vakada mahkeme sürecine kadar bir allahın kulu evlat edinmek isteyen çiftin evine incelemeye gitmemişti. mesela sokağa bırakılan bir bebek var, polis bebeği alıp en yakın hastaneye götürür. burada yapılan işlemlerden biri çocuğa isim koymaktır. bu ismi genellikle hemşireler koymakta ve son dönemde bu isim "sümeyye" olmakta. bu süreçte çocuk mahkemesinden acil bir koruma kararı çıkartılıp, bebek sosyal hizmetler tarafından koruma altına alınmakta. daha sonra ise ortadoğu ülkesi olmamız nedeniyle var olan listedeki sırası gelen aile aranarak "çocuk var ister misin?" denilerek, koşa koşa hastaneye giden çifte çocuk teslim edilmekte. evlat edinmek isteği bir motivasyon kaynağı olsa da kimse bir anda böyle bir şoka hazır olamaz. sizi hastaneye çağırıp, battaniyeye sardıkları 15 günlük bebeği kucağınıza verip, gidebilirsiniz demek! çocuk bakımı konusunda ne bir eğitim, ne de bir destek var. neyse ki benim karşılaştığım çiftlerin çoğu eğitimli ve de böyle bir durumda nereden yardım alacakları konusunda bilinçliydiler. peki bu bilince sahip olmayanlar ne olacak?
  • keşke bu çocukların kurumlarda daha güvende olduklarına inanabilsem.

    başvuran ailelere psikolojik test bile yapsalar, psikopatlar "normalin nasıl görünmesi gerektiğini" bildikleri için her şekilde o testi geçerler. malesef kendi ailemizle olduğu gibi bu da bir şans işi.
  • bende bu ışıklarda dilenen çocuklara kim para veriyor diye merak ediyordum. bazı mal değnekleri onları başıboş zannediyormuş.

    o çocuklar kimsesiz değil. şerefsiz anne ve babaları o soğukta çocuklara dilencilik yaptırarak sırtlarından para kazanıyorlar. sizin verdiğiniz paralarla çocuk çikolata almıyor gidip anne babasına veriyor. siz bu çocuklara acıyıp para verdiğiniz sürece ışıklarda dilenen çocuklar daima olacak.
hesabın var mı? giriş yap