• geçenlerde duisburg'dan hamburg'a gidiş geliş 30 euro'ya bilet aldım. otobüsler türkiye'dekilerle aynı düzeydeydi (bkz: mercedes travego) az sayıda durakta durdu.

    aynı tarihlerde deutsche bahn'ın çıkardığı tren fiyatı 100 euro'dan fazlaydı. arabayla gidip gelseydim yaklaşık 100 euro benzin yakacaktım.

    almanya'nın ihtiyacı olan bir alternatifti flixbus ve ortama girdiği çok iyi oldu.
  • amsterdam'dan paris'e 25 euro'ya ve ardından da paris'ten dortmund'a yine 25 euro'ya seyahat ettiğim otobüs firması. aynı güzergahlarda trene veya uçağa binmeye kalksaydım 3-4 katı para vermek zorunda kalacaktım.
    ayrıca hem amsterdam'dan, hem de paris'ten gece 23 otobüslerine bilet aldım. bu sayede o geceyi otelde geçireceğime yolda geçirdim. varacağım şehirlere sabah vardım, öğlene kadar şehirleri gezip check-in saatlerini bekledim. evet, biraz yorgun oluyorsunuz ama en azından bir gecelik otel parasını vermeyip, bunu ulaşım için harcamış oluyorsunuz. şehir şehir gezenler için iyi bir tasarruf yöntemi olduğunu söyleyeyim.
    otobüslerde wc var, telefonunuzu şarj edebileceğiniz prizler de var. benim seyahat ettiğim iki otobüste de ücretsiz wi-fi vardı.

    bilet işleri nasıl oluyor diye merak edenler için en pratik yöntemi anlatayım;
    internet sitesinden istediğiniz güzergah ve saate biletinizi satın alın.
    sonra cep telefonunuza uygulamasını indirin.
    uygulamaya giriş yaptığınız zaman biletlerim bölümüne girerek, satın alma işlemi sonrası ize verilen referans numarasını girerek, satın almış olduğunuz bileti görüntüleyin.
    bu bilette sefer bilgileri, otobüsün kalkış yeri (adres ve harita) ve kare kod var.
    uygulama, biletlerinizi çevrimdışı olarak kaydetme özelliğine sahip. bu işlemi yaptıktan sonra rahatlayabilirsiniz.
    otobüse binerken, şoför ya da varsa muavin, kendi telefonunda yüklü olan uygulama ile sizin ekrana getireceğiniz kare kodu okuyacak ve bütün bilet bilgilerinizi görecek.
    şarjım bitebilir, telefona bir şey olur vs diyorsanız çıktı alırsınız bir tane.

    bunun dışında, iki yolculuğum süresince dana gibi uyuduğum için mola filan verip, vermediğini bilmiyorum.
    kek ve içecek servisleri yok. bir de herkes istediği yere oturuyor. yanınıza alabileceğinizden büyük bir bagajınız varsa, siz onu verene kadar muhtemelen güzel yerler kapılmış oluyor. ilkinde başımıza geldi ondan biliyorum. ikinci sefere, valizi aşağıda bırakıp direk otobüse daldım, koltuğa montumu ve el çantamı koyup aşağı indim ve valizimi bagaja verdim. artık nasıl işinize geliyorsa...
  • bu orospu çocukları hakkında birkaç kelam etmek isterim.
    haziran ayında frankfurt-freiburg arası otobüs bileti aldım git gel. (toplam 35 €)

    ilk olarak gidiş yolculuğunu karlsruhe aktarmalı yaptılar, arada da 1,5 saat bekleme koydular. dedim ahmet acelen yok zaten, karlsruhe’de de iki bira içmedim demezsin. efendim güzel güzel içtim hefeweizen’lerı koyuldum otobüs durağına ancak ne gelen var ne giden... mail ve/veya telefonla mesaj olarak da kimse ulaşmayınca flixbus müşteri hizmetlerini aradım ve yoğun trafik sebebiyle 116 dakika rötar olduğunu ifade ettiler. ulan kauçuk! 116 dakika trafikten dolayı gecikme mi olur? köprüde intihar vakasına mı denk geldiniz aq? neyse konudan uzaklaşmayalım.
    116 dakika beklersem freiburg merkezden de kasabaya geçeceğim trenin son hareket saatini kaçıracağım için gittim sike sike tren bileti aldım. (60 €)
    tren bileti alırken de tekrar müşteri hizmetlerini aradım durumu anlattım, biletimi iptal edin dedim ancak (bana sormadan, onayımı almadan) biletimde bir kere değişiklik yapıldığı için temsilci arkadaş iptal edemediğini mail atmam gerektiğini söyledi.

    gel zaman git zaman dönme vakti geldi, geldi gelmesine de yine otobüs yok ortada. tekrar aradım müşteri hizmetlerini bu sefer de yol çalışması yüzünden 110 dakika gecikme varmış. uçağım var iptal edin desem de, telefonun diğer ucundaki arkadaşlar çözüm odaklı olmadıkları için söyledikleri “ahmet, we’re sorry for this delay” den öteye geçmedi ve ben yine götüm götüm bahnhof’un yolunu tuttum bu sefer de 75 € ödeyerek tren bileti aldım onda da okulların kapanışına denk geldiğim için metrobüsten hallice yolculuk ettim.

    kara topraklarına dönünce de tren biletlerinin ödeme bilgileri ve bilet alma saatlerini de işaretleyerek; mağduriyetimi belirtip otobüs için verdiğim 35 €’nun iade edilmesini istedim ki bence tren bileti ücretlerini de ödemeliler orospu çocukları ama muhatap olmayayım o kadar dedim.

    sonucunda gelen cevap; “120 dakika ve altındaki gecikmelerde para iadesi yapmıyoruz” oldu.

    alman dakikliğine güvenimin ciddi olarak sarsılmış olduğuna mı üzüleyim, yoksa götüme kaçan 135 €’ya mı bilemedim sözlük.

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
  • kamilkoç'u satın alarak türkiye pazarına giren bir alman otobüs firması.

    onlarca kez deneyimlemiş bir yolcusu olarak biraz bilgilendirme yapalım. öncelikle şu an türkiye'de otobüs firmaları nasıl bilmiyorum ancak flixbus otobüslerinde tuvalet bulunur. pek tabi tuvalet yanındaki koltuklara, tuvalet kapısı açılıp kapanınca gelen kokudan dolayı oturmak istemezsiniz.

    flixbus'larda muavin yoktur. size yiyecek ve içecek servisi de yapılmaz. bir keresinde otobüste su bile bulamamıştım. sonrasında hep buna dikkat ettim.

    flixbus’ta numaralı koltuk satın almak için ekstra para ödemeniz gerekir. bazen otobüs doluysa sistem zorunlu olarak kendisi otomatik numara atayabiliyor. eğer otobüs boşsa zaten numarasız oturursunuz. fakat oturduğunuz koltuk satılmışsa sahibi gelip sizi kaldırıyor. örneğin; yol üzerinde bir şehirde yolculuğun yarısına gelmişsiniz, satılmış olan koltuğunuzun sahibi geliyor ve sizi kaldırıyor. numaralı koltuk satın aldığımda benim de başkalarını kaldırdığım oldu. hiçbir sorun yaşamadım. fakat türkiye’de bunu pek hayal edemedim. pardon orası benim yerim oturabilir miyim? dediğinizde koltukta oturan kişi ters bir cevap verebilir. ekstra para ödemeyip numarasız bilet satın aldıysanız, otobüse girdiğinizde başınızı kaldırın ve koltukların üstündeki numaraların yanını kontrol edin. eğer yeşil etiket varsa o koltuklar boş anlamına gelir. eğer yeşil etiket yoksa o koltuklar satılmıştır. sahibi gelecektir. ona göre yeşil etiketli koltuklara rahatlıkla oturabilirsiniz.

    flixbus'ta otobüse direk giremezsiniz. otobüsün önünde sıra oluşturursunuz.şoför elinde bir telefonla ve listeyle sırayla, bilet çıktınızı veya telefonunuzdaki qr kodunu okutarak sizi otobüse alır.

    herkese iyi yolculuklar dilerim!
  • sanki flixbus istanbul-ankara arası metro turizm bileti de, bizim insanlarımız her gün kullanıyor da 21 euro'luk kuponu 6 euro indirimle 15 euro'ya bırakıyor paşam.

    yamyam seni. türkiye'de kullan işte tepe tepe kuponunu.
  • avrupada köy otobüsü tadında seyahat deneyimlemek isteyenlerin tercih edebileceği otobüs firması. fiyatları trene göre çok uygun ve bu fark özellikle de euro kazanmayan turist için çok anlamlı oluyor. sabah çok erken ya da gece gibi tercih edilmeyen seferlerde 8-9 euro gibi aynı rotadaki trenin 1/5'i fiyatlar olduğunu bile gördüm. mola verilmediği için insanların yanında getirdiği yemeğini otobüste açıp yemesi ve bir süre sonra anasınıfı yemekhanesi kokusu içinde kalmak gibi ufak problemler yaşanabilir ahshshshsh. zaten avrupalı için dışarıda yemek özel gün aktivitesidir, ayak üstü yemekler için mutlaka çantasına evden yemeğini koyar. en kolay benimseyip alıştığım adetleri bu olmuştu. flixbus'ta çantasından haşlanmış sebzesini çıkarıp yiyen bir türk'e rastlarsanız o yonca lobi olabilir ahahahahah halâ bazen arada çok fiyat farkı olunca kullanıyorum
  • almanya merkezli, uygun bütçeli hizmet sunan otobüs firması. avrupa'da gitmediği güzergah neredeyse yok gibi.

    bir tüyo vereyim: flixbus, kâmil koç'u satın aldığından, avrupa'da iken flixbus'tan alacağınız otobüs biletlerinin aynısını, kâmil koç web sitesi üzerinden türk lirası olarak daha uyguna alabiliyorsunuz. biletiniz yine flixbus bileti olarak basılıyor; yolculukta herhangi bir sorun yaşamıyorsunuz.

    edit: ekleme-imla.
  • avrupa hayatımın ryanair ile birlikte vazgeçilmez iki ulaşım şirketinden biridir.

    *bir kere otobüsler çok kaliteli.
    *otobüslerin içinde wifi var, özellikle turistler için harika bir şey bu.
    *fiyatlar çok ucuz, özellikle eurolines ya da ouibus ile kıyaslandığında. örneğin, amsterdam-brüksel otobüsü 9 euro.
    *bileti internet üzerinden alabiliyorsunuz çok rahat, check-in yapmanıza gerek yok çat diye biniyorsunuz adama bileti gösterip. ama eurolines’ta 30 dk önceden check-in yapmalısınız. bunu bilmiyordum daha önce, adamlar beni eurolines otobüsüne almadılar ve paris’te mahsur kalmıştım.
    *otobüslerde tuvalet de var.
    *ve her yere gidebiliyorsunuz.

    ha unutmadan editi: şirketin sahipleri tren işine de el atacaklarmış: flixtrain. ucuza tren bileti satacaklarmış inanılmaz bir şey. tren biletleri çok ve gereksiz pahalı avrupa’da.
  • avrupa arası seyahatlerda ucuz diye tercih edilen firma.
    defalarca seyahat etmiş biri olarak en önemli önerim bilet alırken ekstra para verip koltuk seçmeyin. genellikle neresi boşsa oraya geçiyor insanlar. paranız gereksiz yanabilir bu sebeple*

    bir de her binişimde kek getirecek muavin arıyor gözlerim :')
  • avrupa'da covid'in yayılmasını sağlayan yegane oluşumdur yazmaya geldim ama benden önce 5 kere yazılmış.

    bu arkadaşlardan eğer avrupa'nın ortasında bir lokasyondan bilet alıyorsanız mutlaka başlangıç bitiş noktalarına bakın. hayır namussuzlar o kadar ucuza bilet satıyor ki, olabilecek bütün rezilliklere razı olup bilet almış bulunuyor insan bir anda. yine böyle bakınırken 30 euro'ya münih'ten strasburg'a gidiş dönüş bilet gördükten 10 saniye sonra bileti almış bulundum(ikamesi tren bileti gidiş dönüş 120 euro idi). hatta üstüne arkadaş watsap grubunda paylaştım, zaten bir christmas market muhabbeti dönüyordü, sonuç olarak bir türk, bir rus, iki brezilya'lı 4 kişi bilet aldık. sabah 5'te otogara gittik bekliyoruz. neyse otobüs geldi. otobüse ilk ben bindim, oturacak yer yok, zira ara durağız, içerdekiler bildiğin sanki 2 gündür yoldaymıs gibi yayılmışlar, bir de anlamadığım şekilde allah'ın gücüne gitmesin ama sanki tepecikte ne kadar çingene varsa toplanmış. lan dedim bu otobüste terslik var. neyse şöfor anlamadığım bir dilde sanıyorum ki abla sen bi geri in ben ayarlıcam dedi.

    neyse aşağı indim, tabi suratım ne renk olduysa gençler ne oldu iyi misin falan diyorlar. bi de geziye ben ön ayak olmuşum, kesin mahcup olacağım. neyse şöför uyuyanları uyandırdı yerlerine oturttu biz 4 kişi yerimize oturduk. rus arkadaş daha önceden roman vatandaş görmüş mevzuyu çaktı, brezilyalıların konudan hiç haberi yok, zavallılar anlam veremediler bu duruma. neyse kalktık gidiyoruz. aklıma geldi otobüsün seferini arattım. bükreş - paris otobüsüymüş. ırkçılık meclisten dışarı, ben bu kadar ilginç bir kitleyi 33 yıllık hayatımda ilk defa gördüm. konu ırkçılık değil, konu insanların yüksek sesle konuşması, birilerinin sürekli telefonda konuşması, kulaklıksız video izleyenler ,sürekli bişeyler yiyip yerlere dökmeleri, ve en bombasına geliyorum otobüste sadece 4 kişinin(biz) maske takıyor olması. tamam dedim ya 2 senelik koronasız geçen hayatımın sonuna geldim. ben bu otobüsle 4 saat gidecegim ve korona olmayacağım, mümkün değil.

    işin ilginç tarafı, sen flixbus'sın, bir avrupa ülkesinden başka bir avrupa ülkesine gidiyorsun anonsunu romence yapma di mi. bi anons yapılıyor anlamıyoruz. think global, act local'ı komple yanlış anlamışlar. zaten maske konusunda iyice bilenmişim. dedim ben bunu flixbus'a yazacağım. neyse chatten kendilerine ulaştım. 10 dakika sonra şöfore bilgi gitmiş olacak ki yine romence maske muske bişeyler dedi. millet nasıl söyleniyor ama romence küfürler eşliğinde zorla maske taktılar.

    neyse sonuç olarak romanyaya mi gittik strasburg'a mı gittik anlamadık. lakin 4 kişiden hiç biri korona olmadı. ben omikronun o otobüste oluştuğuna emindim oysa.

    kıssadan hisse: bir seferi bir seferini gerçekten tutmuyor ve korona konusunda hassasiyetiniz varsa(!) bunları yaşamayi göze alarak bilet alın.
hesabın var mı? giriş yap