• bu adlandırmayı wilhelm dilthey yaptı. karşısında doğa bilimleri vardı orası tamam. ama bir de comte gibi pozitivistlerin doğa bilimlerinin yöntemine tıkıştırmaya çalıştıkları insani- toplumsal mevzular vardı. comte yanlıları sosyoloji adı ile adlandırmıştı, doğa bilimlerine öykünmüşlerdi. şaşmaz yinelenen yasalar bulacaklar, toplumu da böylesi yasalarla açıklayıp denetim altına alacaklar ve geleceğini de kestirebilecekleri. (böylece tabi devrim mevrim zinhar olmayacaktı öyle tehlikeler)

    neyse efendim bu pozitivistler böyle deney, gözlem, toplumun yasaları , ilerlemecilik diye sayıklarken dilthey çıkageldi, "durun efendiler" dedi, "insani-topumsal olguların mevzusu başkadır, bunları doğa bilimleriyle karıştırmayın, bunların böyle nem arttı yağmur yağdı,topu bıraktım yere düştü gibi zorunlu yasaları yoktur". tin bilimleri, dedi, doğa bilimleri gibi açıklamayla olmaz, dedi, anlamayla olur. anlamak için de kadim bir gelenek olan hermeneutikten yararlanmalıyız, dedi.
    iyi dedi güzel dedi. o gün bugündür açıklamıyoruz efendim, anlıyoruz. boyuna anlıyoruz.
  • terimin türkçesi tin bilimleri'dir. alman felsefe geleneğinde önemli bir yer işgal eden hermeneutik geleneğin pozitivist felsefe karşısına yerleştirdiği, insan değerleri üzerine tüm bilimleri kapsayan genel bir bilimsel kategoridir. psikoloji anlamına da gelmez. zira tin ve ruh felsefe açısından aynı anlamda kullanılmaz.

    almanlar psikoloji için iki farkı isim, psychologie ve seelenkunde'yi kullanır.
  • geisteswissenschaft, sadece psikolojiyi degil baska bir cok disiplini de catisinin altinda toplayan bir kavramdir. yani geisteswissenschaft; tarih, sosyoloji, felsefe, antropoloji, kulturel calismalar kulturwissenschaft, siyaset bilimi, iletisim vb. gibi pek cok calisma alanini kapsayan bir almanca terimdir.
  • tin bilimlerinin bilme ideali o dönem için neden bazı şeylerin önemli olduğunu anlamaktır. tek hedef anlamaktır.
  • özellikle dilthey'nin büyük payının olduğu, kabaca "sciences of geist" anlamına gelen ifade.
hesabın var mı? giriş yap