• ankara genclik park girisinde istasyonu bulunan ve park icerisinde tur atan minyatur tren
  • en güzel su perisinin yıllar önce binip de gençlik parkında tur attığı küçük tren. bahse konu su perisi beni gençlik parkına götürdüğünde istasyonunu göstermişti. şimdi (gençlik parkı katliamından sonra) istasyon duruyor mudur bilmem.
  • ankara gençlik parkı içindeki 1750 m.'lik hattan oluşan ve 1 haziran 1957 tarihinde açılan gezi treni. lokomotifleri eskişehir cer atölyesinde, vagonları ise adapazarı'nda tamamen yerli kaynaklar ile üretilen trenin güzergahı gençlik parkı'nı çepeçevre dolanmakta ve 4 istasyon, 2 adet bariyerli hemzemin geçit, 2 üst geçit, 2 alt geçitten oluşmaktaydı. raylar, çelik köprü, bariyerler eskişehir cer atölyesi'nde imal edilmiştir.

    işletmesi tcdd tarafından yapılan trenin güzergahında yer alan tünel istasyonu, ankara'nın ilk metro istasyonu olma özelliğini taşımaktaydı ve gençlik parkı'nın iller bankası tarafındaki kapısının yakınında bulunurdu. tren ağaçlar arasından, duvarlarla örülmüş yarmalardan, hemzemin geçitlerden, tünelden geçer ve güzergah toplamda 15 dakika sürerdi.

    çocukluk anılarım içinde ayrı bir yeri olan küçük tren 80'li yılların ortalarına kadar gençlik parkı içinde dolandı durdu. ama düşmanları işbaşındaydı. önce güzergahı yarıya indirildi, sonra tamamen kapatıldı küçük tren. neden kapatıldığına dair tcdd 2. bölge müdürlüğü'nde bile resmi bir belge bulunmuyormuş. büyük olasılıkla demiryolu komünist işidir diyen turgut özal'a yaranmak isteyen bürokratlar oldu bittiye getirip yok etmişlerdir küçük treni.

    günümüzde gençlik parkı'na bakıldığında küçük tren'e ait herhangi bir iz bulabilmek mümkün değildir. ağaçların arasından geçtiğini hatırlıyorum trenin ama o kadar ağaç kalmamış parkta artık.

    detaylı bilgi için.
  • çocukluğumda ankara'ya her gidişimizde dedem beni ve ablamı gençlik parkı'na götürür, bu trene binmek de gezimizin en önemli olayı kabul edilirdi.

    ben bir sene bu trene binmek için yaşar, bir sene ona bineceğim günü düşünerek hayaller kurardım lan.

    bu ülkede hayallerin bile çalınıyor olması sizce de çok şerefsizce değil mi?
  • sene 2000 ya da 2001 olsa gerek. ted ankara koleji'nde okuduğum zamanlar. normalde okula hep metro + ankaray ile giderdim. o zaman kolej, kendi adını taşıyan semtteki hakiki binasındaydı. okuldan çıkınca yürüyerek bazen gençlik parkı'na giderdim.

    orada biraz kitap okur; sonra metroya biner, eve giderdim. çok tekin bir park değildi ama çoluk çocuğa da kimse dokunmazdı.

    ben ankara'da doğdum; büyüdüm. gençlik parkı'nın güzel günleri gören, bu trene defalarca kere binen şanslı bir nesilden olduğumu düşünüyorum.

    o zamanlar tren yolunun kalıntıları hala gençlik parkındaydı. gençlik parkının ana kapısından girince 500 metre ileride solda bakım kulubeleri vardı. raylar, tunel filan hepsi ordaydı. gider o raylarda yürürdüm. "allahım keşke burası açılsa tekrar" diye dua ederdim.

    aynı dönemlerde bir gün gittiğimde trenleri raylara koyan adamlar gördüm. baya boyanmış bakımı yapılmış vagonlar geliyordu. gittim sordum "ne yapıyorlar buraya amca?" diye oradaki elemanlardan birine. "siz binin diye treni tekrar yapıyoruz yeğenim" dedi. inanılmaz mutlu olduğumu hatırlarım.

    o dönem bitene kadar çok sık gittim gençlik parkı'na. o trenler oraya konduktan sonra çivi bile çakılmadı. çürüdü bir kısmı. sonra kaldırdılar. zaten sonra modernize ediyoruz diye eski ruhunun içine ettiler.

    gençlik parkı'ndaki küçük tren her ankaralı çocuğun tatması gereken bir zevkti. demiryolunu sevdiren, küçük bir vagonda kendini dev hissettiren bir deneyimdi.
  • yerinde yeller esen minyatür trenimizi hatırlatsın da içimizi sızlatsın diye sanırım, gençlik parkının gar kapısındaki girişinde ahşap bir tren maketi bulunmaktadır.
  • tipik bir anadolu kasabası olan ankara, başkent oluşundan sonra planlı ve modern bir şekilde yeniden inşa edilirken şehrin simgesi olabilecek bir park yapılması düşünülür. bu sebeple gençlik parkı şehrin en merkezi yerine yapılır. 1943 yılında hizmete giren bu park, atatürk orman çiftliği ile beraber ankaralılar için çok güzel bir mesire alanı haline gelir.

    1950'li yıllarda bu parkın içerisine minyatür bir tren koyulması planlanır ve tamamen yerli imkanlarla eskişehir cer atölyelerinde üretilen iki adet buharlı tren (mehmetçik ve efe) 1957 yılında hizmete girer. parkın içinde oluşturulan iki adet istasyon arasında gidip gelen bu trenler halk tarafından çok sevilir.

    1970'li yıllarda metro yapılacağı gerekçesiyle parkın ortasına kocaman bir çukur açılır ve bu minyatür trenlerin güzergahının yarısı ortadan kaldırılır.daha sonra çukur kapatılsa da tren rayları yeniden döşenmez. 80'li yılların ortalarında ise trenler tamamen kaldırılır.

    geçtiğimiz hafta eskişehir'e gittiğimde devrim arabaları müzesine gitme fırsatım oldu. amacım ülkemizin ilk yerli otomobili olan devrim'i görmekti.

    görsel

    o sırada müzede bulunan minyatür lokomotif dikkatimi çekti. yanında bulunan tanıtım yazısını okuduğumda hissettiğim duyguları anlatmak imkansız. çocukluğumda gençlik parkına gittigimizde bindiğim, çocuk aklımla sanki başka bir şehire gidiyormuş gibi sevindiğim o küçük lokomotif önümde duruyordu. lokomotifi görene kadar gençlik parkında bir tren olduğu, benim o trene defalarca bindiğim tamamen aklımdan çıkmıştı. unuttuğunuz bir anıyı karşınızda görerek yeniden hatırlamak çok ilginç bir deneyim.

    ukrayna'nın başkenti kiev'de, oldukça büyük bir parkın içinde, kondüktörlüğünü, bilet kontrolünü, istasyon görevlerini çocukların yaptığı minyatür bir tren var. çocuklara demiryollarını sevdirmek ve sorumluluk bilinci aşılamak için oldukça güzel bir yöntem.

    umarım gelecekte, cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi, bizim çocukluğumuzda olduğu gibi, yeni nesiller tren yolculuğunun keyfini kısa da olsa çıkarabilecekleri gerçek trenlerine kavuşabilirler.

    görsel
    görsel

    kaynak
hesabın var mı? giriş yap