• -bu konuyu stand up'ında da kullandığına şahit olduğum beyazdan nefret etme sebebim olsa da- hande ataizi'nin tuvalet camında sıkışma vukuatı, bu filmde marilyn monroe tarafından canlandırılmıştır. fark, monroe'nun bir gemide içinde kilitli kaldığı odanın camından çıkmaya çalışmasındadır.
  • marilyn monroe'nun en iyi filmlerinden birisi. hiç sıkılmadan izletiyor. hoş ondaki bu kamera cazibesiyle bir saat oturup sıçsa yine de izlerim.
  • 1949 yapımlı müzikalden uyarlanmış, marilyn monroe ve jane russell tarafından seslendirilen şarkılara sahip filmdir.
    (bkz: when love goes wrong)
    (bkz: anyone here for love)
    (bkz: two little girls from little rock)
    (bkz: diamonds are a girl's best friend)
    (bkz: bye bye baby)
  • lorelei ve dorothy'nin evlendiği son sahneninde bitiminde ekran kararırken en son lorelei'ın boynundaki elmasın parladığını gördüğümüz film.

    marilyn monroe ve jane russell'ın başrolde oynadığı filmde biri gold digger, diğeri ise parasından bahseden erkeklerden bile hemen soğumaya meyilli iki zıt karakterin yaşadıkları anlatılmaktadır. hikaye çok köklü bir konunun üstüne kurulmuş olmasa da içinde "bu benim daha önce hiç aklıma gelmemişti" diyeceğiniz düşünceler barındırmaktadır.

    zengin çocuğun babası ve lorelei (marilyn monroe) arasında geçen konuşma:
    -onunla parası yüzünden evlenmediğine gerçekten inanmamı mı bekliyorsun?
    -öyle.
    -o halde neden onunla evlenmek istiyorsunuz?
    -sizin paranız için.
    -en azından asıl konuya geliyoruz, para peşinde olduğunuzu itiraf ediyorsunuz!
    -hayır, etmiyorum. ne kadar komiksiniz, zengin bir adamın güzel bir kız gibi olduğunu bilmez misiniz? onunla sırf güzel olduğu için evlenmezsiniz ama tanrı aşkına, etkisi olmaz mı? eğer bir kızınız olsaydı, fakir bir adamla evlenmemesini tercih etmez miydiniz?
    -ama ben...
    -dünyadaki en harika şeylere sahip olmasını ve çok mutlu olmasını isterdiniz. peki ya benim bu şeyleri istememin nesi yanlış?
    . . .
    lorelei ve dorothy (jane russell) arasında geçen bir konuşma:
    -seçkin olmayan parasız kimselerle vaktini heba ediyorsun.
    -bazılarımızın paraya önem vermediği hiç aklına gelmiş miydi?
    -lütfen aptalca konuşma, bu konu ciddi. aşksız bir evlilik mi istiyorsun?
    -ben, aşksız?
    -aynen öyle, bir kadın zamanının tümünü olmayan parası hakkında endişe ederek geçirirse nasıl aşka vakit bulabilir ki? eğlenceyi bırakıp mutluluğu bulmanı istiyorum.
    -bu kafamı karıştırdı.
    -bir gün bana teşekkür edeceksin.
  • çok güzel bir film.

    eski filmleri izlerken bazen günümüz filmleriyle karsilastiririm. eski filmlere bayılıyorum.
    her şey daha orijinal geliyor valla.

    yalnız filmin adının filmle alakasını anlayamadım.
  • 90 dakika boyunca yüzünüzde bir tebessüm oluşturan, 1953 yapımı marilyn monroe filmi.

    o meşhur "diamonds are a girl's best friend" performansı da ayrıca bu müzikal filmdedir.
  • "there was an old man named sidney
    who drank till he ruined a kidney
    it shriveled and shrank
    but he drank and he drank
    he had his fun doing it, didn't he?"

    o erkekler john nash değillerse doğru olan:) john nash beyefendinin eşi alicia hanımefendiler blonde değillerdi:)
  • gentlemen prefer blondes: the intimate diary of a professional lady.

    anita loos'un, 1925 tarihli çizgi romanı.

    rivayet odur ki, 1927 tarihli ikinci kitabı but gentlemen marry brunettes olan anita loos'a bir röportajda olası üçüncü kitabı sorulmuş, yanıt muhtemelen gentlemen prefer gentlemen, olunca röportaj yarıda kesilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap