• hayatınıza bir şekilde girmiş ve sizi mutsuz eden insanlardır bunlar. fark edildiği anda çıkarılması gerekir hayattan ama gel gör ki; ben hayatımdan kimseyi çıkaramadığım için yapamıyorum bir türlü. istediğin kadar sevdiğin bir insanı mutlu etmek için uğraş adam/kadın mutlu olmak istemiyorsa yapamıyorsun bunu. tamamen karşındaki kişinin psikolojik durumuyla alakalı. sen istediğin kadar anlamaya çalış ya da şebeklik yap kar etmiyor. çünkü adam mutlu olmak istemiyor ve seni de mutsuz ediyor bu yüzden. sen istediğin kadar sevgi değiştirir her şeyi de olmuyor anacım. insanın, pek çok şey gibi, mutlu olabilmesi de kendisinin istemesiyle alakalı bir durummuş. dön arkanı git diyorsun içinden ama beceremiyorsun işte. sadece belli bir süre lazım, görmemek duymamak lazım. nasılsa onun için fark etmiyor, kendine sahip olman, seni mutsuz eden biri için götünü kaldırmaman gerekiyor. nasılsa her şey geçiyor bu mu geçmeyecek peeh.
  • tüm o atıp tutmalarınıza karşılık bir anda fark edersiniz ki yıllardır tanımlayıp durduğunuz gereksiz insanlar sınıfının bir neferiymişsiniz.. sıkıcı, kendinin farkında olmayan gereksiz bir insanmışsınız da haberiniz yokmuş..

    "insan tüm gereksizliğine, yetersizliğine rağmen kabul edip sevebilir mi kendini" diye sorgulamaya başlarsınız.. bir iç sıkıntısı cevap olarak çıkagelir karşınıza çöreklenir benliğiniz tam orta yerine... offf...
  • wikipedia'da "superfluous man" başlığıyla kendine yer bulmuş, rus edebiyatında kayda değer ölçüde anılan bir insan türü. söz konusu başlıkta kendisine referans verilen oblomov'dan bir alıntıyla (çok hafif de olsa spoiler içerir):

    "varlığı topluma hiçbir şey kazandırmadığı gibi, yokluğu da hiç bir şey yitirtmiyordu. zekası, rastgele bir haslığı ya da bir özelliği yoktu. görünüş olarak karakteristiği de yoktu. yalnızca gördüğü ya da duyduğu şeyleri anlatarak insanları eğlendirebilirdi belki, fakat hiçbir yere gittiği de yoktu ki. petersburg'da doğmuş ve hiç dışarı çıkmamıştı. bu nedenle de onun duyduğu ve gördüğü şeyler diğerlerinin zaten yabancısı olmadığı şeylerdi. böyle bir adam ilginç midir? sever, nefret eder, acı çeker mi? sevmesi nefret etmesi ya da acı çekmesi gerekir; çünkü hiç kimse bu duygulardan uzak olamaz. fakat o, nasılsa herkesi sevmeyi becerir. dilediğinizce deneyin, düşmanlık ya da intikam alma duyguları uyandıramadığınız insanlar vardır. onlara ne yaparsanız yapın, onlar size sokulup durmayı sürdürür. fakat şunu da eklemek gerekir ki sevgilerini ölçülendirmek gerekirse onlarınki hiçbir zaman en sıcak noktada olmaz.

    bu insanlar herkesi sevdikleri için iyi diye düşünülseler bile, aslında hiç kimseyi sevmezler ve kötü olmadıkları için iyidirler.

    eğer böyle birinin yanında bir dilenciye sadaka verecek olursanız o da bir kopek verecektir. tam aksine dilenciyi azarlayıp, alay edip kovacak olursanız o da aynısını yapar. (...) hem, yaşadığını pek az kişi bilir ve ölecek olsa onu pek kimsenin özlemeyeceği de mutlaktır. kimse onun için meraklanmayacak, öldüğüne acımayacak ya da sevinmeyecektir. dostu da, düşmanı da yoktur, ama epeyce tanıdığı vardır."
  • "hayvanlar için uğraşacağına daha gerekli bir şey için uğraşsana" diyen insandır.

    kendisinin bu gezegendeki gereksizliğinden bihaberdir.
  • o minimini beyinciği ile düşünüp size ne yapmaniz gerektiğini söyler, kurmuş kafasinda gereksiz.
    biyere gidelecektir düşünmüş "sen gelmezsin zaten" deyiverir en ufak örnek
    ev almak istiyorsunuzdur sağolsun aklina gelmişim evi anlatiyordur şöyle böyle "sen zaten burada yaşamazsin kiraya verirsin"
    sen kimsin ki benim ne yapacağımın hayalini kuruyorsun. hayat enerjinizi alirlar, bir düşemezler yakanizdan istenmediklerini idrak edemezler yazik gerçekten yazık
  • dingiller... dine mensup kişiler...

    dinler gereksizdir. geleceğin dünyasında yeri yoktur...
  • bir anda hayatınızdan çıkarttıgınızda değişen bi'sey olmuyorsa boşa zaman harcadıgınıza üzüldüğünüz insandır bu. öylece duruyodur belki bi yerlerde. sizi aylarca aramaz, sonra işi olur arar, anlatacagı derdi olur arar... ama o aramadıgı aylar içinde ölebilirdin, kaza gecirebilirdin... onemi yok. iyi misin, değil misin, nasılsın diye sorma geregi duymaz o kadar süre. cunku seni kendince gereksiz insan olarak görür çoğu zaman, ikinci tercihi yapar. ne yazık ki kendi de gereksiz insan olur karşı taraf için bu şekilde davrandıkça da ilk başta anlayamaz.
  • sülük gibi yapışır, arada dişini geçirir "ben burdayım" der.
  • ben seni çözdüm insanı.
    öyle bir vazifeyle görevlendirilmedikleri halde üstelik.
  • isviçreli bilim adamlarının bile deva olamadığı insanlardır bunlar.
    şuursuz tavşan gibi takılırlar.
    bırakın size, kendilerine bile faideleri olmadığından mütevellit doğal ortamlarında bırakmak, muhattap olmamak gerekir.
hesabın var mı? giriş yap